11. Bölüm

392 39 211
                                    

*Bu bölüm biricik kızoşum, çok değerli bebeğime gelsin~ Umarım beğenirsin minik Nini'm Kim_Nini 😘*

Kapısının çalınmasıyla ellerindeki bir kenara bıraktı Kyungsoo. Yine gelmişti bir hastası minik doktoru iyileştirmek için. İçeri giren kişi masumane bir gülümsemeyle adımlarını atmıştı ona doğru. Yüzünde garip bir huzur var gibiydi. İlk önce onun gibi birinin neden burada olduğunu düşündü Soo.

Fakat ardından aklına buraya gelen herkesi getirdi ve kendini ayıplayarak oturdu sevimli adamın karşısına. Başkalarını dış görünüşüne göre yargılamak ona düşmezdi. Bu yobazların işiydi. Elini uzatan adamın saygısına karşılık verdiğinde, diğerinin parmaklarının ne kadar da çok yara dolu olduğunu görmüştü.

"Merhaba. Ben Do Kyungsoo."

"Merhaba Kyungsoo-shi. Ben Zhang Yixing."

"Neden burada olduğunuzu biliyor musunuz Bay Zhang?"

"Bana Yixing deyin lütfen. Açıkça söylemek gerekirse neden burada olduğumu bilmiyorum. Bunu öğrenmek için size geldim. Son günlerde birkaç problem yaşıyorum. Ben bir öğretmenim iki sokak aşağıdaki lisede. İşime başlayalı dört yıl oluyor. Bedenim biraz zayıftır benim. Her zaman pişmanlık duyduğum şeylerden biri... Çok sağlıklı ve dinç olamam hiçbir zaman. Fakat geçen aya kadar bu halim yalnızca sık sık grip olmama sebep olmuştu. Şimdiyse ben- ah bunu tarif etmek nasıl olur- bazı sıkıntılar yaşıyorum. Bayılmak ya da ani saç dökülmesi gibi. Bazen uyandığımda yastığımda koca bir tutam saç görüyorum ve açıkçası korkuyorum."

"Anlıyorum Yixing. Ancak bana bedeninin zayıf olduğunu söyledin. O zaman bir psikolog yerine başka doktorlara gitmen gerekmez mi?"

Alınmıştı biraz uzun olan. O buraya hastalığının ne olduğunu bilmeyerek gelmişti, diğerinin doktor olmadığını bilmeyerek değil. Dudaklarını istemsizce aşağı sarkıtarak cevap verdi.

"Beni size yönlendirdiler. Vücudumun herhangi bir sorunu yokmuş. Belki zihinseldir dediler."

"Öyle mi? Ah özür dilerim o zaman." Diyerek onun gönlünü almaya çalıştı Doktor.

Diğerinin içine kapanmasını istemezdi. Zaten pek dışa dönük gibi durmuyordu. Yixing ise duyduğu birkaç kelimeyle çok mutlu olmuştu. Onu neşelendirmek bu kadar kolaydı aslında, kalbini kırmak kadar.

"Bana biraz kendinden bahseder misin Yixing?"

"Dediğim gibi dört yıldır öğretmenlik yapıyorum. Tek başıma yaşıyorum. Kimsem yok aslında. Annemle babamı bir yangında kaybettim yedi yaşındayken. Ben o sırada şans eseri babaannemlerde kalıyordum. Bunun hiçbir zaman bir lanet mi yoksa lütuf mu olduğunu anlayamadım açıkçası. Şu ana kadar sevgilim oldu, aşık da oldum, terk ettim de, terk edildim de. Bazıları beni aseksüel sanıyor. Biriyle çıkmak için fazla masummuşum. Acaba insanlar 26 yaşında bir erkek olduğumu farkında mı? Nasıl sinir oluyorum böyle düşünmelerine! Biraz çekingen biri olabilirim. Bazen de saf belki. Ancak ben de bir insanım."

Önündeki suya uzanıp içti bir miktar kuruyan boğazı için hasta olan. Sinirleri tepesine çıkmıştı insanların yaptıkları ve söyledikleri aklına geldikçe. Bazen gerçekten de düşüncesiz ve akılsız olabiliyordu insanoğlu.

"Ben herkesin iyiliğini güden biriyim. Bunu kendimi övmek için söylemiyorum. Şu an fark ediyorum da canını yakmak istediğim, kin tuttuğum, sevmediğim insan yok benim. Her kötülüğe bir mazeretim -gerekçem- var. Kimsenin kasıtlı olarak kötü olduğunu, öyle doğduğunu düşünmüyorum. Aileen Wuornos gibi. İnsanlardan uzun süre nefret ettirilen, son anda bile sevgilisinden kazık yemiş biri elbette ki idam edilmezse yine suç işleyeceğini söyler. İnancı sağlam olmadığı sürece, hayattaki iyilikleri göremediği sürece, gözleri kapatıldığı sürece her insan böyle olabilir, potansiyeli vardır bence. Bir seri katili bile haklı buluyorsam ne haldeyimdir düşünsenize! Sanırım benimkisi biraz abartı. Fazla iyi düşünmek ve herkesi biraz da olsa haklı kılmak... Ne kadar doğru bilmiyorum ama hep bunu yapıyorum."

Doktor Do'nun HastalarıWhere stories live. Discover now