4.Bölüm ▶▶ Kokunu, kavanozda saklayacağım.

5.9K 533 415
                                    

EDEN - Drugs

Ertesi gün Küçük Prens yine geldi.
"Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur," dedi tilki, "sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum. Mutluluğumun armağanını veririm sana. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi saatte hazırlayacağımı bilemem. Ayinsiz olmuyor."

"Hoşçakal," dedi.
"Hoşça git," dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez."
Küçük prens unutmamak için tekrarladı.
"Gerçeğin mayası gözle görülmez."

Aşağıdan gelen müzik seslerini umursamadan kitap okumak tam bir işkenceydi. Okuduğum hiçbir şeyi anlayamıyordum. Anlayamadığım içinde ağlamak istiyordum. Kaç kere uyarmıştım. Birazcık sesini kısmak bu kadar mı zordu? Hadi Yeri'yi geçtim o inadına yapıyordu. Ama Chanyeol, o neden kısmıyordu.

Sinirle kitabı kapatıp gözlüklerimi taktım. Kapıyı açmamla müzik sesi daha net geliyordu kulağıma. Ne zevksiz bir müzik tarzı vardı bunun. Merdivenleri bıkkınca yavaş yavaş inerken gördüğüm manzarayla şaşkınlıkla etrafı süzdüm. Evde bir parti verildiğini ben neden şimdi öğreniyordum. Bilsem bile katılacak değildim ama en azından çalan müziğin sebebini öğrenmiş olurdum.

Salonda oturan Chanyeol'ü görmemle gülümsedim. Yüz ifadesine bakılırsa o da bu ortamdan memnun değildi. Yanına gidecekken Yeri'nin kucağına oturmasıyla bir adım geriledim. Gerilememle merdivenin başındaki vazoda yere düşmüştü. Müziğin sesi çok fazla olmasına rağmen herkesin dikkatini çekmişti. Chanyeol, Yeri'yi kucağından itip yanıma geldiğinde endişeli bakışları eşliğinde kolumdan tutup merdivenlerden odama sürüklemişti. İçeri girip kapıyı kapattığında yatağıma oturmuştu.

"İyiki kırdın o, vazoyu papatya. Tanrım sıkılmaktan, sıkılmıştım." Yanına oturup beni kolları arasına almasına izin verdim. Saçlarımda dolaşan elleriyle mayışmamak elde değildi.

"Ne için bu parti?" Saçlarımdaki elleri bir süre durdu. Çenesini başıma yaslayıp sıkkın bir iç çekti.

"Babamlar döndüğünde düğün tarihini belirleyeceğiz. Onun için gereksiz bir parti düzenlemiş. Benimde haberim yoktu." Sadece sustum. Kocaman sustum.

"Eğer Yeri ile evlenirsem kokun olmadan ne yapacağım?" Kolları arasından ayrılırken omuz silktim. Gülümsedi. Gamzesi ortaya çıkmıştı. İstemsiz parmağımı o küçük çukura bastırdım. Parmağımı tutup parmak ucuma küçük bir öpücük kondurdu.

"Kokunu, bir kavanozda saklayacağım." Küçük bir kıkırtı kaçtı dudaklarımdan.

fratello :: chanbaekWhere stories live. Discover now