13.Bölüm ▶▶ Seni özledim...

5.7K 406 562
                                    

Ed Sheeran - Give Me Love

Oturdum, bir kaç fotoğrafını çiviledim karşımdaki duvara..
Uzun uzun baktım,
Derin baktım,
Ezberleyene kadar baktım.

Üç ay öncesini düşündüm. Odamda sessiz, sakin geçirdiğim günlerimi. Kitaplarımı ezberleyene kadar okuduğum günlerim vardı. Mutsuz olsamda o günler hiç değilse huzurluydum. Her gece yıldızlara bakarak babamla konuştuğum günler mutluydum. Sahi en son ne zaman babamla konuşmuştum? Anımsayamıyordum ve bu acı vericiydi. Sessiz, sakin hayatım nasıl bir anda hareketli olmuştu.

Chanyeol hayatıma girdiğinde.

Keşke tanıştığım ilk gün onlarla oturmak yerine odama gidip birkaç kitap okusaydım. Ya da yerimi yadırgadığım için onunla uyumasaydım. Kokumu sevdiği için onu kendimden uzak tutsaydım. En önemli keşke ona aşık olmasaydım.

Ayaklarım odamdan çıkıp tavan arasına sürüklemişti beni.Çocuk gibi hissediyordum kendimi. Annemin özenle sakladığı eski eşyalarımızın arasındaydım. Küçükken oynadığım birkaç oyuncağımı tozlu kutunun içinde bulmuştum.. Onlarla uğraşırken tıpkı çocukluğumdaki gibi mutluydum. Yüzümdeki tebessümle elimdeki ayıcığa baktım. Bir kolu sökülmüştü içindeki beyaz yünler dışarı çıkmıştı. O da üzgün müydü diye düşündüm. Eskisi kadar yeni olmadığı için. Sonra gözüme altı karımcam takıldı. Üzerine binip bahçede oynadığım günleri anımsadım. Yüzümdeki mutluluğu hatırladım. Kahkahalarla gülüşmelerimi gördüm. Babam ve annemin aşk dolu bakışmalarına şahit oldum. Keşke dedim.. Keşke hep çocuk kalsaydım..

O günün üzerinden neredeyse 1 ay geçmişti. Yeri'nin ölümünün üzerinde koca 1 ay geçmişti. Annem ve Bay Park bu sürede hep Kim ailesinin yanındaydı. Onların yaşadığı acıyı bir nebze de olsa hafifletmek için sürekli onlara gider vakit geçirirlerdi. O, gün gözümün önüne geldiğinde yine gözlerim dolmuştu. Yeri'nin cenazesine bende gitmiştim. Her ne kadar birbirimizi pek sevmesekde ölümüne üzülmüştüm.

"Baekkie?" Aşağıdan Kyungsoo'nun bağırışıyla göz yaşlarımı silip oyuncakları tekrar tozlu kutuya yerleştirdim. Derin bir nefes alıp verdim. Merdivenleri inerken bu kez Luhan seslenmişti. İkisi de evimden çıkmaz olmuştu. Onlar yetmezmiş gibi sevgilileri de evimi benimsemişlerdi.

"Niye bağırıyorsunuz?" Salonda oturan dörtlüye baktığımda Sehun yanını patpatlamıştı. Göz ucuyla Luhan'a baktığımda gülüp başını sallamıştı. Sehun'un yanına otururken hiçbirinden çıt çıkmıyordu. Bu sessizlik iyi değildi. Kötü bir şey mi olmuştu?

"Niye konuşmuyorsunuz?" Kyungsoo, Luhan'a, Luhan, Sehun'a, Sehun, Jongin'e bakarken Sehun'da en son bana bakmıştı. Bunlar benden bir şey gizliyordu ve söylemeye korkuyorlardı.

"Dökülün çabuk. Yoksa odaya giderim kapıyı da kitlerim çıkmam bir daha." Kyungsoo şaşkınlıkla bakarken gülmemek için zor tuttum kendimi. Yapmıştım bunu hatta iki gün çıkmamıştım. En son Sehun kapıyı kırmıştı.

"Söyle Sehun." Luhan söylediğinde Sehun başını sallayıp bana döndü.

"Baekhyun hani şu mesajlar var ya?" Başımı salladım. Her hafta düzenli olarak gelen gizli numaradan atılmış mesajlar.

"Onları, Chanyeol gönderiyormuş." Ne diyeceğimi bilemedim. Her hafta aynı gün gelirdi o mesajlar. Anlamlı sözler gönderirdi. Hepsini okurken bir tebessüm oluşurdu dudaklarımda. Kim olduğunu hep merak ederdim. Ama Chanyeol olabileceği hiç aklıma gelmemişti.

fratello :: chanbaekWhere stories live. Discover now