14.Bölüm ▶▶ Onu sevmek; Bir başkaydı, bambaşkaydı..

5.9K 382 375
                                    

Sia - My Love

Ne olur avuçlarımda bırak ellerini
Dakikalarca, saatlerce, günlerce kalsın.
Hatta bir ömür boyu çekme, öyle kalsın
Ne olur avuçlarımda bırak ellerini
O ay ışığı kokulu sıcak ellerini..

Chanyeol's POV

"Koca dev, seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?" Ağlamaya hazır olan sesiyle mırıldandığında huzur verici göğsünden başımı kaldırıp yüzünde yer yer kırışıklıklar, yılların verdiği yorgunluktan düşmüş göz kapakları, siyah saçlarının arasında seçilebilen beyaz saçlarıyla bile yüzündeki oluşan o tebessümle aslında güzelliğinden hiçbir şey eksilmemiş yüzüne baktım. Son birkaç gündür sürekli söylediği şey buydu. Seni ne çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Söylemesi gerekmiyordu ki. Başımı göğsüne koyduğumda saçlarımda dolaşan parmaklarıyla bile beni ne kadar çok sevdiğini anlayabiliyordum. Kelimelere ihtiyacım yoktu. Basit bir hareketi bile beni ne kadar çok sevdiğinin göstergesiydi.

"Ne düşünüyorsun?" Çenemi nazikçe avuçlayıp anlıma bir öpücük kondurduğunda içimi bir huzursuzluk kaplamıştı. Gözlerinin doluluğu bana bulaşmış olmalıydı ki benimde gözlerim yavaş yavaş doluyordu.

"Anne, beni bırakmayacaksın değil mi?" Niye böyle bir şey söylemiştim bilmiyordum. Dilimin ucuna kadar gelmişti ve söyleyivermiştim. Bir damla yaş elmacık kemiğine süzüldüğünde elimle silip sıkıca sarılmıştım papatya kokulu anneme.

Bu gece diğer gecelerden çok daha farklıydı. Çocukluğumdan beri alışkanlık haline getirmiştim. Annem olmadan asla uyuyamazdım. Çocuklar annelerinin söylediği ninnilerle uyurlardı değil mi? Benim ninniye ihtiyacım yoktu. Annemin kokusu yeterliydi. O saf papatya kokusu mayışıp annemin kollarında uyumama yeterdi. Ben uyuyana kadar benimle kalır uyuduğumda ise yanımdan giderdi. Gece yokluğunu hissedip uyandığımda sabah yanımda olacağını bildiğim için tekrar uykuya dalardım. Dediğim gibi de olurdu her sabah annemin kollarında uyanırdım.

Ama bu sabah farklıydı. Kolumun dürtülüp bedenimin sarsılışından bunu anlayabiliyordum. Ama uyanmak istemiyordum. Eğer uyanırsam bir daha uyayamacağımı düşünüyordum. Ama şiddetle sarsılan bedenim sayesinde uyanmış kim olduğunu umursamadan vücudunu yere itmiştim. Gözlerimi açıp yerde yatan bedene baktığımda gözlerinden süzülen yaşlarla üzerimdeki örtüyü ayaklarımla tekmeleyip yere çöküp bedenini kucağıma çekmiştim.

"Özür dilerim Yeri.."Bir yerini acıtmış olmalıydım. Kollarını sıkıca bana dolayıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Bende onunla beraber ağlamaya başladığımda canını yaktığın için kendime kızıyordum. Kollarını gevşetip yüzümü avuçları arasına almıştı. Alnını alnıma yaslayıp derin nefesleri arasında mırıldanmıştı.

"Annen melek oldu Channie.." Kucağımdan düşmesini sağladığımda ayağa kalkıp hızlı adımlarla hemen karşımdaki yatak odasına girmiştim. Yatak topluydu. Odadaki özel banyoya girmeden kapıyı çalıp seslendiğimde ses gelmeyince içeri girdiğimde şampuan kokusu ya da annemin kokusu yoktu. Kattaki bütün odaları gezdiğimde hiçbir yerde yoktu. Merdivenleri düşe kalka inmeyi başardığımda ilk mutfağa bakmıştım. Kahvaltı hazırlamaya dalmıştı belki de o yüzden beni Yeri uyandırmıştı. Ama mutfakta da değildi. Aşağıdaki banyoya da bakmıştım ama yoktu. Salona girdiğimde babamı bir köşede ağlarken bulmuştum. Bütün aile büyüklerim buradaydı. Peki annem niye yoktu?

fratello :: chanbaekWhere stories live. Discover now