17. Bölüm

4 0 0
                                    

...

Eve geldiğimizde Arda markete gidip yiyecek bir şeyler almaya gitti. Ben ise üzerimi değiştirip oyun için bir şişe ayarladım. Klasik genç oyunun Doğruluk mu cesaretlilik mi? Oynayacaktık.Zil çaldığında kapıyı açtığımda Çağın'ın ve yanında küçük bir kız çocuğu vardı." Hoş geldiniz " dediğimde . Çağın "hoş bulduk" dedi. Kardeşi ise suratı asık bir şekilde cevap vermedi.

Buraya geldiğinden memnun değilmiş gibiydi. İçeriye girdiklerinde salona girip oturduk. " Merhaba Dolunay nasılsın?" dediğimde. "İyi değilim. Ben burayı hiç sevmedim. Abi hadi gidelim." Dediğin Çağın güldü ve "Dolunay eminim ki benim sevdiğim gibi ablayı çok seveceksin " dedi ve geriye yaslandı.

Kapı çaldığında Arda gelmişti . Eli bir sürü poşet olduğu için çok yorulmuşa benziyordu. Hemen elindeki poşetleri almaya yeltendiğimde. "Hayır alma Güneş kendimi güçlü hissediyorum" dedi ve zoraki gülümsemeye başladı.Salonun kapısında Çağın bizi izliyordu.

Elindeki poşetlerle mutfağa girdiğinde peşinden gidip aldıklarını poşetlerden çıkarmaya başladım. Kola , meyve suyu , cips , çikolata ve mısır almıştı hemen içecekleri dolaba koyup yiyecekleri de bir kenara bıraktım .

Salona geçtiğimde Koltukta Arda uzanmış bir vaziyette mumya gibi yatıyordu. Arda'nın yanına gidip "Arda iyi olduğuna emin misin?"dediğimde. Sesi kısık bir şekilde "iyiyimmmm." Dedi bu konuşma şekli Dolunay'ı güldürdü.

Arda ise Dolunay'ın gülme sesini duymuş olmalı ki. "Aman tanrım bir çocuk sesi geliyor" dedi ve yatma pozisyonunda oturma pozisyonuna geçip etrafa bakınmaya başladı. Arda küçük yaştaki çocuklara bayılırdı. Özellikle kız çocuklarına.

Bu hareketleri Dolunay'ı çok güldürüyordu. Arda'nın gözleri dolunay'ı bulduğunda. "Ama bu çok tatlı " dedi ve gözleri parlamaya başladı.

Kapı çaldığında kalkıp kapıya baktığım da Cem ve Gizem gelmişti. Birbirlerine çok yakışıyorlardı. İçeriye girip salon geçtiler ben ise mutfağa girip mısırı patlatmak için bir tencere çıkarıp içine birazcık sıvı yağ koyup ocakta altını yaktım.

O ara mutfağa Çağın girdi . "Yardım edebilir miyim?" dediğinde onaylayıp . İçecekleri koymasını söyledim. Hemen işimin başına geçip mısırları patlatmaya başladım. İşim bittiğinde mısırları kişi sayısına göre bölüp kaplara koydum . Çağın ise işini bitirmiş beni izliyordu.

"Dolunay beni pek sevmedi herhalde" dedim. Çağın ise gülümseyip " Biraz alışsın sevecek " dedi. İçeriden hadi ama ne zaman geleceksiniz? " diye bağırdı Cem. Hemen mısırları alıp salona doğru gittim ve mısırları dağıttım. İkili koltuğa oturduğum da. Ne filmi izleyeceğimizi sorduğum da. ' Aynı yıldızın altında ' dediler. Çağın ile birbirimize baktık. Aynı anda "Biz izledik bu filmi " dediğimizde hepsi bize baktı.

Cem umursamayarak "Olsun biz izlemedik ama" dedi ve kollarını göğsünde birleştirip geriye yaslandı. Bu hareketi beni güldürmüştü. Dolunay ise "Ama bu film çok sıkıcı " dedi ve kollarını göğsünde birleştirdi. Arda ise onu taklit ederek . "Evet çok sıkıcı çizgi film izleyelim "dedi ve aynı Dolunay gibi kollarını göğsünde birleştirdi.

"Tamam " deyip filmlerin arasında çizgi filme benzer bir şeyler aramaya başladım. ' Frozen ' adlı bir tek bu film vardı. Filmi başlattım. Arda ile Dolunay ikisi de 'Ne açtın ' der gibi bakıyolardı. "Frozen" dedim ve ikili koltuğa geri döndüm. Yanımda Çağın oturuyor üçlü koltukta ise Cem ve gizem yan yana oturuyordu. Diğer üçlü koltukta ise Dolunay ile Arda oturuyorlardı. Arda Dolunay'a daha yakın olabilmek ve onunla ilgilenmek için Çocuk gibi davranıyordu. İçecekler arasında Sadece bir tane Meyve suyu olduğunu gördüğümde . Mutfağa doğru yürümeye başladım. Arkamdan Arda "Nereye Güneş film başlıyor" dedi." Geliyorum " dedim ve meyve suyumu alıp salona geri döndüm. Işığı kapatıp Koltuğa geri döndüm.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Mar 20, 2017 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Güneş'in Hikayesi (ARA VERİLDİ)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang