2

4.2K 267 80
                                    

PARK JIMIN

Odada adı Yoongi olan sarışın bir çocuk vardı.
Çok yakışıklı gözüküyordu. Teni bembeyaz sarı saçlarıyla uyum içindeydi. Ama biraz sinirli biriydi. Bu beni üzmüştü.
Ağlamaya başlamam ile garip bir bakış atsada saniyeler, dakikalar belki saatler sonra yorgunluktan uyumuştum.
Kalktığımda geceyi ve Yoongi uyuyorudu.
Yavaşça ayağa kalkıp yanına gittim. Saçları, burnu, dudakları çok güzeldi. Teni yumuşacıktı. 
Hafifçe kıpırdandı. Bana doğru döndü. Gözleri inceliği çok güzeldi.
-Kris baksana bu senden bile yakışıklı!

-Hey! İki dakika da satın Jimin!

-Dostum baksana çok fena!

-Tamam gideri var ama ben daha yakışıklıyım bir kere...

Bana yan bakış atıp ortadan kayboldu. Hayattaki tek arkadaşım.
(Y/N; Jimin Hezeyan yani şizofren bu da onun arkadaşı ona göre şaşırmayalım)

Yavaş adımlarla yatağıma döndüm.
Ve demir yatağa oturdum. Hayatım tamamıyla yalandan ibaretti. Annemi tanımıyorum. Ve babam üveydi. Durum böyle olunca beni buraya tıkmışlardı.

Burası iyi bir yer değildi. Kris' in dediğine göre çok fazla işkence aleti varmış.

Ve bu beni daha da korkutuyor. Bir tanesinin bile vücudunda denenmesi. O kadar kötü ki!

İğrenç.

Uyumaya çalıştım. Ve tabi ki başaramayınca duvarlara bakmaya başladım. Kris bu saatlerde uyuyordu.

Sabah saat 7 olduğunda Yoongi yerinde hafifçe kıpırdandı ve yavaşça kalktı.

-Günaydın Yoongi!

-Ah sakin ol sabah sabah!

Yanına oturup elimi ona çevirdim.

-Baştan alalım. Ben Park Jimin. Hezeyanım.  Ve Sosyal fobin olduğunu biliyorum. O yüzden utanma! Kris'ten bazen utanır.

Bana yan bir bakış attı. Ve elimi indirdi.

-- B-Ben Yoongi. Kris kim?

-Kris benim dostum. Arada yanıma gelir.

-Şu an yanında mı?

-Hayır çok uykucu!

Yoongi tamam anlamında kafasını sallayıp bir yan bakış daha attı.
Hemşire içeriye girdi ve ikimiz haplarımızı verdi. İlk önce Yoongi eline aldı ve ağzına attı.

Bana geldiğinde ben hafifçe geriledim.
-Benden uzak dur istemiyorum!

-Bak ilaçlarını alman lazım. Zor yoldan mı istersin yoksa.
Gözlerini gözlerime sabitledi.

-İstemiyorum beni daha da hasta ediyorlar. Kris kayboluyor. Kris benim arkadaşım!

-İşte bu yüzden içmelisin! Hadi al şunu!

-Hayır!

Hemşireyi vahşice tekme attım. Ve yere düşmesiyle kalması bir oldu. İçeri birkaç adam girip kollarımdan tuttular. 
Beni beyaz önlüğün içine alıp kollarımdan çaprazladılar. Ve ayaklarımı da yataklıklara bağlayıp yatırdılar.

-Sizden nefret ediyorum. Bırakın beni ucubeler!

-Bu sana ders olsun! Velet

Yüzüme yediğim tokatla. Şok içeresinde onlara baktım. Ve ağzıma ilacı tıktılar.

Yüzlerine tükürdüm.

-Seni piç! !

Elindeki iğneyi görmemle tiz çığlığım koridorda yankılandı.

Kumaşın bir bölümünü yırtarak açtı.
İğneyi batırdığı an kaybetmiştim.

-Bu sana ders olsun!

Kafamı yana çevirdiğimde Yoongi korkudan yatağına sinmişti.

Gözyaşlarım yanaklarımdan akıyor bedenim mayışıyordu.

-Üzgünüm Kris güçlü kalamadım.

Gözlerim kapanırken Yoongi Üzgün ifadesiyle beni seyrediyordu. Bu yaşadıklarımız başlangıçtı.

Bölüm Sonu

Biraz kısa oldu ama her iki hikayemede her gün bölüm yükliyicem gece ama çünkü çok yazma isteği geliyor bugünlerde bu bölümde Jimini tanıdık. Jimin biraz tatlı ama şizofren onun dışında okuyucum yok ama yazmak çok zevkli .  Yani bu Hikayem daha çok yeni umarım görenler olursa beğenir. Sonra görüşmek dileğiyle.

Forever Yoonmin 😍

The Last | y∞nminWhere stories live. Discover now