12|Part 2

2.3K 153 14
                                    

Birbirimizin vücutlarını temizledikten sonra evde bulduğumuz kıyafetleri giymek zorunda kaldık.
Yoongi salonda dinlenirken ben evi karıştırıyordum. Evde hazır konservelerden başka birşey yoktu.
Bulduğum herşeyi önüme koyup yiyebileceğimiz bir şeyler hazırladım.
Onları ısıtıp salona gittim.  
Bodrum katta bulduğumuz mumlarla loş bir ortam yaratmıştık.  Hava biraz soğumuştu. Bulduğumuz battaniyeler ile yanına oturdum.

Yemeğimizi kaşıklayarak hepsini mideye indirdik.
Uzun zamandır boş olan mideme yemeğe benzeyen bir şeyler sonunda girmişti.

-Yoongi bence iyileşene kadar burada kalmalıyız. Anladığım kadarıyla evin sahipleri uzun zamandır buraya gelmiyor. Yemeğimiz ve ilk yardım araç gereçlerimizde var.

-Evet ama bu lanet yerden hemen gitmek istiyorum Jimin.

Düz ve kalın sesiyle mırıldanmıştı. Onu anlıyordum ve sonuna kadar haklıydı. Ama diğer yandan dinlenmeliydik.

-Anlıyorum. Bende çok istiyorum. Ama sadece 1 hafta.
Işıkları açmayız ve hiçbir yaşam belirtisi göstermeyiz.   Büyük ihtimal göle atladığımızı da gördüler. Bizi ölü sanıyor olabilirler.

Sessizlik içinde biraz düşündü;

-Tamam belki haklı olabilirsin. Peki buradan nasıl gideceğiz. Paramız yok ve ben annemin yanına dönersem... beni oraya geri götürecek eminim!

Dediklerinde sonuna kadar haklıydı.

-Eve geri dönmek istiyor musun ki Yoongi?

Sorduğum soruyla gözlerini bana kilitledi. Başını öne eğip düşündü.

-Hayır. Ömrümün sonuna kadar seninle kalmak istiyorum.

Söylediği sözler ile mutlu olup kızardığımı görmemesi için yanına kıvrıldım.

-Seni seviyorum Yoongi...

-Bende seni seviyorum Jimin.. Sonsuza kadar.

Bembeyaz tenindeki boyun girintisine öpücük kondurdum. Ve aklıma gelen fikir ile yine doğruldum.

-Yoongi garajların bir araba var ama çalışmıyor... Onu çalıştırırsak belki buradan gidebilme şansımız olur. Ama cidden çok eski. Ve çalışacağından emin değilim.

Sinsice sırıttı. Gülmesini o kadar özlemişim ki...

-Biraz toparlanmama izin ver ve bana bırak...

-Yapabilecek misin?

-Deneyeceğim. Babam ölmeden önce  16-17 yaşlarımdayken  ondan birşeyler öğrendim.

Kıkırdadım. Ve mutlulukla gözlerine baktım.

-Beceriklisinde bakıyorum...

-Senin kadar olamaz, diyerek utanmamı sağladı.

Kollarının arasından kalkarak destek alarak dudaklarını öpmeye başladım.
Öpüşmemiz derinleşirken nefessiz kalarak çok sevdiğim dudaklardan ayrıldım.

-Artık uyusak hm?

-Olur, dedi gülümseyerek.

Yastıklarımızı indirip yatar pozisyona geldik.
Kollarını bana sararak rahat bir pozisyon aldık.
Ve uzun zaman sonra gözlerimi huzur içinde yumdum.

×××××

Final 15. Bölüm umarım gidişat iyidir.
Ve en iyi bölümleri yazıyorum. Diğer bölüm kısa zamanda gelecek .


The Last | y∞nminWhere stories live. Discover now