3

3.7K 232 102
                                    

Minyoongi

Saatler boyunca uyudu. Ara sıra yanına gidip oturdum. Kris arkadaşı mıydı?
Arada hemşire geliyor serumuna ilaç enjekte ediyordu. Onu uyutuyolardı.

Başım dönmeye başlamıştı. Lanet ilaçların yan etkisiydi. Hemşire odaya gelip.
-Yoongi doktorla konuşma zamanın geldi.

-Bugün olmaz Jimin iyi görünmüyor.

-Biraz dinlenmesi lazım. Sen konuşmak için gelmen gerekiyor hadi.

Ayaklarımı sürüyerek odaya götürdüler.

Sandalyeye oturduğumda her zamanki piç gülüşüyle önümdeydi. 

-Evet Yoongi bugün nasılsın?

-...

-Benimle Konuşmazsanız sizinle anlaşabileceğimi zannetmiyorum.

-Ben daha kendimi anlayamıyorum ama sizi hiç anlayamıyorum?

-Nerden çıktı bu?

-O çocuk Jimin ona neden böyle şeyler yapıyorsunuz?

-Sen kafanı bir şizofrene takmışsın gibi görünüyor Yoongi.

-O da bir insan onunda duyguları var. AA doğru bir şeyi unutmuşum biz sizin gözünüzde sadece deliyiz!  Öyle değil mi?

Tükürürcesine konuşuyordum.

-Yoongi eğer böyle konuşmaya devam edersen olacaklara katlanmak zorundasın.

-Senden korkmuyorum. Ne yapacağında umrumda bile burada kaçık olan sizsiniz!

Sinir katsayım tavanlardayken kendimi duvarın köşesine alıp saçlarımı çekiştirmeye başladım gözlerimden yaşlar eksik kalmıyordu. İnsanları önemsemeyen kişilerden nefret ediyorum.

İki tane erkeğin kollarımdan tutulup o lanet depoya ikinci gidişimi hiç hayal etmezdim.

Kollarımdan tutup sandalyeye bağladılar. Ve ağzıma kemeri geçirdiler.

-Yoongi buraya ikinci gelişin ve hala akıllanmadın. Birazdan alacağın şok belki seni kendine getirir.

Psikopat doktor....

Düğmeyi ilk voltta hafif bir inleme sesi çıkardım. Her kademede voltların gücü artıyordu ve ben kendimi daha da sıkıyordum. Beynim uyuşuyordu. Belli bir noktaya geldiğinde bir süre durdu eğer daha fazla yaparsa bu benim için ölümcül olabilirdi.

-Ihııııh!

-Üzgünüm Yoongi. Annen haklıymış. Sen normal değilsin.

Beynim daha da uyuşurken göz kapaklarım ağırlaşıyordu.

-Umarım akıllanmışsındır.

Hafif bir tik sesinden sonra makine kapanmıştı.
Kollarımı açıp, ağzımdaki kemeri çıkarıp kafamdaki aletlerden kurtulduktan sonra yere kapaklandım. Bedenimi tutmaya tenezzül bile etmemişlerdi.
Adamlar kollarımdan tutup kaldırdıklarında:
-Uyku ilacı verin bir kaç gün anca kendine gelir.
-Peki efendim.

Göz kapaklarım artık savaşmayı bırakmıştı.

(Y/N:Yan yazılar Yoongi'nin rüyası olacak ya da anısı onun gibi bir şey yan yazılar eski anıları da olabilir) uyarı! 

Eve geldiğimde ellerimde kurumuş kan izleri vardı. Ve saat bir hayli geçti .Odamın banyosuna geçip küvet doldurdum. Soğuk düşüncelerimi harekete geçiren tek ilaçtı. Benim için.

Üstümdekilerden  kurtulup suya girdim bembeyaz tenimdeki ince dudaklar mora dönüşüyordu. Ve elimdeki kan izleri suda çözülüyor. Ve suyu hızla kırmızıya boyuyordu.
Saat sabah karşı 5'ti . Ne kadar süre kaldığımı bilmiyorum ama parmaklarımdaki buruşukluklara bakarsak uzun bir süredir buradayım ve İstemsizce göz kapaklarım ağırlaşmıştı
Bir kadın çığlıyla uyandım.

-Anne?

-Yoongi morarmışsın. Neden nota kâğıtlarını yaktın?

-Her şey bitti anne o hastalık beni mahvediyor bitiriyor. Artık kendimi anlayamıyorum?  Kendimi çözemiyorum. Sinirleniyorum ve insanlar üstüme üstüme geliyor.

-Yoongi sen iyi değilsin. İlaçlarını alıyor musun?

Alıyor muyum?

Küvetten çıktıktan sonra kendimi ısıtmak için savaş verdim ve o günden bir hafta sonra lanet hastanenin o odasındaydım.
Sosyal fobim daha da ilerlemişti.  İlk hafta bileklerimi jiletlemiştim
İşe yaramadı.
İkinci hafta asmaya çalışmıştım.
İşe yaramadı.
Sonunda pes ettim ve kabullendim. Ve bu anıları tekrar tekrar Rüyalarında görmem ayrı bir işkenceydi.

Sanırım artık sonsuz uykumda bile rahata kavuşamayacaktım.

Hafifçe gözlerimi  araladım ve yan sedyeye baktım. Jimin ağlayarak Kris' i çağırıyordu. Benim uyandığımı fark ettiğinde:
-Hyung uyanmışsın. Sanırım sana da iğne yapıyorlar saatlerdir uyanmadın.

-İ-İyi misin?

Kekeledim. Her zaman ki gibi...

-İyiyim ve uyandığın için mutluyum.

Odaya giren hemşireyle baş ucumdaki seruma ilacı vermesiyle kıpırdanmaya çalıştım. Kollarım kelepçeliydi. Acıyla inledim.
Ve başımdaki ağrı ve vücudumdaki karıncalanma beni geriyordu. Uyumamak için kendimle savaş veriyordum.

-Hyung zorlama bırak kendini. İyi hissetmeye çalış. Bir kez olsun acıyı önemseme!

-Jimin dayana- dayanamıyorum.

Gözümden yaş aktı. Onunla ilk cümlelerimdi.  Genelde kimseyle konuşmazdım.

-Sadece  dayan her şey geçecek inan bana!

Göz kapaklarım ağırlaşırken onunla ilk kurduğumuz cümleler beynimde yankılanıyordu.

Bölüm Sonu

Wow Yazmayı cidden seviyorum. Okuyan varsa iyi okumalar umarım beğenirsiniz. Okul açılmadan bölüm atmak istiyorum. Onun dışında eğer bu hikaye ile karşılaşıp okursanız öbür hikayemede bakmayı unutmayın görüşmek üzere!

Forever Yoonmin 😍


The Last | y∞nminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin