14

2.1K 142 53
                                    

Öncellikle selam! Finale diğer bölümün final olduğunu belirtmeliyim. Yukarıdaki video ise tam hikaye bağdaştığı için bırakmak istedim. Böyle videolar cidden hoşuma gidiyor! Pek bişi demicem Finalden sonra sizinle size büyük bir Teşekkür edeceğim.
Bu arada 1K olmuşuz!😍
Tamam hikayeye devam ediyorum....

Min Yoongi

Merdivenlerden normal kata hızlı bir şekilde çıkmaya çalıştım. Jimin'i nerde olduğuna hızlı bir şekilde bakmaya çalışıyordum.  Odaya hızla daldığımda bir an korkmuş ve yerinde zıplamıştı.

-Jimin!

-Yoongi? Bir sorun mu var?

-Jimin başardım! Başardım bebeğim.

Gözleri şaşkınlıkla açıldı ve elindekinleri çarparak yanıma geldi.

-Yoongi gerçek- gerçekten mi?

-Evet bebeğim herşey tamam artık- artık gerçekten gidebiliriz.. Kurtulabiliriz!

Hızla bir şekilde bedenimi sardı.

-Teşekkür ederim. Tanrım teşekkür ederim. Sen sen başardın -hıck- !

Minik bir hıçkırık sesi ile başını bana çevirdim.

-Ağlama...

-Ama sen...

-Şş Tamam gel buraya...

Daha çok sarılarak minik saç tutamlarından tutarak öptüm.

-Hepsi bitiyor. Hadi hemen hazırlanalım.

Kafasını olumlu yönde sallayıp hemen yanımdan ayrıldı.

20 dakika sonra sırt çantasına topladığımız eşyalarımız ve evi eski düzenine geri getirmiş şekilde bıraktık.

Herşey hazır olduğunda artık gidiyorduk. Buradan gerçekten kurtuluyorduk...

Bitmek üzereydi herşey...

Bizim mutluluğumuza çok minik bir adım kalmıştı. Sadece minik bir adım...

Arabaya geldiğimizde Jimin yan gözle bakmaya başladı.

-Bir başka sorun yok öyle değil mi?

-Herşey tamam Jimin! Artık gidebiliriz!

O kadar mutluyduk ki! Neşeyle arabaya binip  eşyalarımız arka koltuğa attık.

Arabayı çalıştırdığım an Jimin mutlu bir yüz ifadesi ile kemerini takmıştı.
Bende taktıktan sonra ormandan çıkan patika yolu takip ettim.

-Çok mutluyum Yoongi! Sonunda hayallerimiz gerçek oluyor.

-Çok az birşey kaldı Jimin. Bu dağ yolunu geçersek sorun yok. Bizim hayallerimiz gerçek olacak tabi ki de!

Virajlı ve keskin kıvrımlı yollara geldiğimiz an ayağımla yavaşça frene bastım. Beklediğim yavaşlığı alamayınca bir kez daha bastım. Bir sorun varmışçasına basıyordum. Ama bir türlü frenlemiyordu.

Vücudum korkuyla sarsıldı ve tamir ettiğim zaman bir sorun yoktu. Fren borularına tam olarak bakmamıştım.
Arabanin hızı 80 olması iyi değildi ve şu an olduğumuz yol kenarı uçuruma bakıyordu. Derin nefes aldım ve hızlanmamaya çalışarak sürmeye devam ettim.

Jimin kenara kıvrılmış huzurlu bir şekilde uyuyordu. Kalbim hızlı bir şekilde teklemeye devam ediyorken gözlerim dolmaya başladı. Neden bu kadar zordu. Bir kere olsun... Sadece bir kere olsun mutlu olacaktık. Bu kadar mı zordu. Arabanın hızı fazla  olduğu için kontrol sağlamaya çalışıyordum.
Vücudum endişe dalgasıyla sarsılmaya devam ediyor ve avuçlarım terliyordu.

-Neden...

Minik bir fısıltı dudaklarımdan döküldü. Artık gözyaşlarımı durduramıyor ve arabanın kontrolünü kaybediyordum.

-Jimin!

Sesli bir şekilde bağırdığımda yerinden hızla doğruldu.

-Yoongi?

-Jimin şimdi beni iyi dinle tamam mı?

-Yoongi...

Korkarak fısıldadı.

-Bak arab-arabanın frenleri çalışmıyor... ve ben hakimiyetini sağlayamıyorum. Bu yolda bu kadar hızlı gitmemiz mümkün değil.

-Yoongi sen ne diyorsun!

-Lanet olsun sadece beni dinle! Özür dilerim bak  gerçekten özür dilerim herşey benim hatam.. Yapamadım..
Beceremedim... Ama kurtulabilirsin...

- Yoongi saçmalama!

-Hayır bak başarabilirsin... gerçekten başarabilirsin... Bak sadece atla tamam mı?

-Hayır hayır bunu yapmayacağım...

-Yapmak zorundasın bebeğim. Yapabilirsin.

Gözyaşlarını siliyor ve titriyordu. Elimin tersiyle gözyaşlarımı silip  burnumu çektim.

-Peki sen ne olacaksın?

-Ben de atlayacağım...

Yalan... bunu başaramazdım...

Yan taraftaki manzara muhteşemdi. Ama sanırım minik bir adım uçuruma gitmeme sebep olacaktı...

-Tamam 3 dediğimde tamam mı?

Dedi. Güldüm. Bu sefer ben üç dediğimde....

-Bu sefer ben üç dediğimde Jiminie...

Tamam diyerek dudaklarını dudaklarına değdirdi.

-Sana güveniyorum ...

-Ben de sana güveniyorum ve seni seviyorum. Şimdi çantanı  al ve sırtına tak.

Emniyet kemerini çıkarıp sırtına aldı.

-Yoongi... sen?

-Bende atlayacağım-emniyet kemerini çıkararak- hadi!

-Tamam hazırım.

Kararlı bir şekilde bakıyordu.

-1
2
Ve 3 Atla Jimin!

Kapıyı açtığı an atlamıştı. Arkama bakmaya çalışarak yola düşüşünü izledim. Direksiyon hakimiyetimi kaybederek yuvarlanmaya başladığımı şimdi fark ediyordum.

O kurtulmuştu ya artık. Tanrıdan başka hiçbirşey istemezdim. Meleğim...
Bizim mutluluğumuz 3 haftaymış.
Bu kadarmış. Benim yüzümden Jimin.
Herşey benim yüzümden.

Gözlerin kararıyor ve arabadan çıkan dumanlar ile öksürüyordum. Yukarıdan ince tında bir ses geliyordu. Kulaklarım uğulduyordu. Arabadan çıkmaya çalışarak kapıyı zorlamaya başladım. Sanırım sıkışmıştı. Gözlerin kararıyor ve dumanlar etrafı daha sarıyordu...

Üzgünüm Meleğim...
Seni seviyorum...

Bu kelimelere yüzüne o kadar söylemek isterdim ki...

Ama hissetmem yeter öyle değil mi Jimin?

Bölüm Sonu

Güzel bitecek olan hikayeyi kötü bitirmek acı ama yazamıyordum. Şöyle ki diğer bölüm Final....

Özür dilerim. İkinci defa...

Ve iyki doğdun minik uzaylımmmm👽



The Last | y∞nminWhere stories live. Discover now