2. Gelme İşte Gelme

88.1K 4.6K 724
                                    

Tekrar ediyorum bölümü göremeyen silip yeniden yüklesin.

Not; Serinin diğer kitaplarında Aslı'nın işi bıraktığı -artık doktorluk yapmadığı- yazıyor kendi kitabı baştan yazıldığı için diğerleri de zamanla düzenleme aşamasın da değişecektir. Aslı şuan Asistan olarak 2. Yılında...

keyifle okumanız dileğiyle...

....


"Ne?"

"Ne?"

Zeynep ve Azra'nın aynı anda yükselen sorusuyla Aslı dönerek gülümsedi. "Anlatırım," deyip salona ilerledi. Kızlar da arkasından koşar adım yetişip iki koluna girmişlerdi. "Vasiyet," dediğinde başka bir şey diyemedi. Evin içinde annesinin öfkeli sesi öyle bir çıkmıştı ki Aslı ve kızlar yerinden sıçramıştı.

"Aslı," diye bağıra çağıra merdivenleri hızla inen annesine şaşkınlıkla kaşlarını çatmış bakıyordu.

"Ne oldu?" dedi panikle. Bu canhıraş tavrın çok önemli bir sebebi olmalıydı. Ayşe'nin öfkeden kararan yüzü, dışarı fırlamaya can atan göz bebekleri Aslı'yı korkutmuştu.

Ayşe yine bağıra çağıra aşağı inerek Aslı'nın karşısına durup kızın sağ kolunu kavramak için önce Zeynep'i itmesi gerekti. Aslı bir saniye kadar öylece bakmış ve kolunun acıyla kıvrılmasıyla  annesinin ne diye böyle bağırdığını anlamıştı. Göz devirip yüzünü çevirdi.

"Evleneceksin o adamla! Bir kuruş bırakmayacak, alacaksın ondan. O para bizim hakkımız. Buna izin vermem Aslı. Duyuyor musun?"

Aslı kolunu sertçe çekerek kurtardı. Kendisi Yiğit ile evlenirdi. Evlenecekti. Ama bu onun özgür iradesiyle verdiği bir karardı. Eğer Yiğit yerine karşısında başka biri olsaydı, bunu asla ama asla yapmazdı. Çalışır kendine bakar ama sevmediği biriyle evlenmezdi.

"Ne o, satıyor musun beni?" dedi ters ters bakarak. Kızının deli ve inat hallerini bilen Ayşe hanım Aslı'nın inatla parlayan göz bebeklerini görünce yüzünü yumuşattı. "Buna satmak denmez. Bize ait ne varsa o adamda. Sen buna izin mi vereceksin, nasıl yaşayacağız?" dedi sert sesini bastırmaya özen göstererek.

"Bana ne Anne! Bana ne! Ben doktorum, çalışır kendime bakarım. Babam da sana baksın. Hem daha karar vermedim. Bana bu şekilde yaklaşman çok kırıcı. Beni mal gibi satmak istiyorsun." demesi ardından annesine söz hakkı vermeden evin çıkışına yürüdü. Azra ve Zeynep'te Ayşe hanıma yan bakış atarak Aslı'nın peşine düştüler.

Çantasını eline alan evden dışarı çıkıp yalının bahçesinde bulunan arabaların yanına yürüdüler. Aslı annesinin tavrına içerlemiş olduğundan yüzünde büyük bir burukluk oluşmuştu. Bir anne evladını para uğruna hiç sormadan evleneceksin, der miydi? Üzülmüştü ve az önceki tatlı halinden eser kalmamıştı.

Zeynep Aslı'nın yanına oturmuştu. Azra da kendi aracına... Her zaman gittikleri cafeye gitmek için sözleşerek evden ayrılmışlardı. Yarım saatin sonunda vardıkları cafede her zaman aynı köşe aynı masada yeyip içtikleri, anılarını paylaştıkları yerde yine üçü baş başa vermişti.

"Bırak şimdi anneni, bize esas olayı anlat." Zeynep merakla iki kolunu göğsünde bağlayıp Aslı'ya bakıyordu. "Evet Aslı. Annenin yeni halleri değil. Sen bize Yiğit'i anlat," dedi masaya yaklaşıp cevap bekledi Azra da. İki kız arasında gidip gelen göz bebekleri masanın ortasında son buldu. "Dedem neyi var yok hepsini Yiğit'e bırakmış," dedi ve Azra ile Zeynep ağızları bir karış açık arkadaşlarına şokla baktılar.

"O da yetmemiş olacak ki, beni Yiğit ile evlenmeye mecbur bırakmış. Evleneceğim ve Yiğit'ten bir çocuk sahibi olacağım. Bir de varis istiyor. Evlendiğim takdirde her şeyin yüzde ellisi benim olacak. Anne babama tek kuruş bırakmamış. İki yıl evli kalmak zorundayım. Boşanma yok. Ve bebek en büyük şart. İki yılın sonunda bir vasiyet daha açılacak. Ama onda ne yazıyor kimse bilmiyor. Olan bundan ibaret," deyip önündeki kahveden bir yudum aldı.

Yaparım Bilirsin -Tamamlandı- GSA serisi 1. Kitap Donde viven las historias. Descúbrelo ahora