10. İçimdeki Kayıp Şehir

74.1K 4K 278
                                    

Keyifle okuyun canlarım...


...


Yeni güne yeni bir kadın olarak uyandı. Gözleri mutluluğun tatlı ağırlığı ile kendini açmamak için zorluyordu. Bilinmezlikten kurtulan ruhu kuş kadar hafifti. Kalbi, kozadan çıkmaya uğraşan kelebeklerle doluydu. Kıpır kıpır...

Göğüs kafesinde ileri geri hareket eden parmaklar gülümsemesine neden oldu. Adam kan akışıyla oynuyordu sanki. Kan, bir ileri bir geri akıyordu. Kulağına doğru yaklaşan adamın sıcaklığı ondan önce yansıyordu. "Teninin bu kadar muhteşem olacağını biliyor olsaydım." Sıcak dudaklar tenine değince ateşler içinde hissetti kendini. "Biliyor olsaydın." dedi gözlerini açmadan.

"Seni on sekiz yaşında kandırır, bugün olduğu gibi kadınım ederdim." Zevkle kasılan bedenini kıpırdattı Aslı. Gözleri hala kapalıydı. "Desene yazık olmuş geçen yedi yıla."

Yiğit'in küçük kahkahasıyla açtı gözlerini. Bugün başka bakıyordu sanki. Daha mı sahiplenici, aitlik dolu, daha benimsin. Ve niceleri... Yiğit yeniden doğmuş gibi bakıyordu ve Aslı kocasına adanmaktan asla pişman olmayacağını düşündü.

"Telafi ederiz."

Üzerine çıkan adamı engellemedi. Aksine artık ona doğru akabiliyordu. Ruhundaki cadılar bir kenara çekilmiş gibiydi ki hiç sesleri çıkmıyordu. Yiğit'in amansız bakışları, yüzünü ruhuna katacakmışçasına dolaşırken daha fazla nasıl aşık olunur testine tabii idi Aslı.

Ona hala onu sevdiğini söylememiş olması Aslı'yı rahatsız etmiyordu. Her haliyle anlatmaya çalışıyordu. Kocası ya onu anlıyordu ya da anın ritminden düşünemiyordu. "Daha önce bana söylemediğin için sana kızmak istiyorum ama nedense yapamıyorum." dedi Aslı, kendi de en az Yiğit kadar kaçak oynamıştı. O, Aslı da olsa buna gönlü razı gelmemiş üste çıkmaya çalışmamıştı.

"Ne yaparsan razıyım. Başımıza ne gelecekse de razıyım."

Yiğit'in sözleri aklını bulandırmıştı. Ama adamın dokunuşları bulanık suyun daha da bulanarak görünmez haline getirdiğinden aklından çabuk çıkıyordu. "Razı olmak ha öyle mi?"

"Öyle."

Yiğit'in çenesini kavradı. Kadın gücüyle sıktı ve kocasının da izniyle adamın başı havaya kalktı. Gözleri altından izlediği kadın onu büyülüyordu. Hırçınlık sahneleri kanını hızlandırıyordu.

"Ha bundan önce ha bundan sonra sadece seveceksin."

Keyifle kalkan kaşını havaya kaşlarıyla sırıttı Yiğit. "Sevmezsem?" dedi Yiğit yalancı ses tonuyla.

"Kalp ritmini bozar, ameliyata alır masada kalbini sökerim."

"Yapar mısın gerçekten?"

"Yaparım."

"Kendi kalbini sökersen nasıl hayatta kalacaksın peki?" Üzerinde uzandığı kadına kendini bastırınca Aslı'nın eli gevşedi ve bendeni ona ihanet ederek havalandı. Gözlerini kapatarak anın geçmesini beklerken kocasının yüzündeki keyiften bir haberdi. "Bende kalp yok. Onu sana verdim." Çenesindeki eli kavrayıp aradan çıkartırken Aslı'nın buna engel olacak ne vakti ne de istegi olmuştu.

Aşk tende cana kavuşurken soru işaretleri bir bir ortadan kalkmak için ayaklanmışlardı. Zamanı geldiğinde bir çoğunu yenileriyle değişmek için.

...

Neriman Hanım kahvaltı masasının başında yarı uyur yâri uyanık şekilde oturuyordu. Öğlene kadar uyumak kimdi, Neriman kimdi? İlaç ve yolculuk şeklini değiştirmişti azıcık. Yinede uyku hala bir yerlerden onu çağırıyordu sanki. Bir kaç gün kendine gelemeyecek gibiydi.

Yaparım Bilirsin -Tamamlandı- GSA serisi 1. Kitap Where stories live. Discover now