SÜRTÜK 2

Bölüm-3

Bölümün saçmalığından dolayı özürlerimi kabul edin.Zor bir dönemden geçiyorum ve kafamı toparlamam vaktimi alıyor.Ama size de bölüm vermek istiyorum.Neyse.Zaten geçiş bölümleri.Olaylar ileride olacak.Lütfen desteklerinizi esirgemeyin arkideşler :D Resimde devrim vaaaar :D Öptüm öptüm.

    Derin bir nefes alarak önümdeki binaya baktım.Dışarıdan biri için içi et yığını dolu soğuk beton olabilirdi.Benimse hayallerim… Parmağımdaki yüzüğü bir kez daha çevirdim ve koşuşturan insanlara baktım.Yerimde heyecanla kıpırdandım ve Ufuk’a baktım.Beni izliyordu.

-Heyecanlı mısın?

-Hiç olmadığım kadar.

-Hazır mısın?

-Sanırım evet.

     Bana dişlerini göstererek gülümsedi.Elimi tuttu ve kolumdan beni çekiştirdi.Eteğimi tutarak ona yetişmeye çalıştım.Burası lise gibi değildi.Herkes kendi halindeydi ve kimse umurlarında değildi.Olmak istediğim yerdeydim.

-Sen beni burada bekle ben neler yapmamız gerektiğine bir bakayım tamam mı?

-Peki.

-Dikkat et.

-Yemezler korkma.

-Tabii tabii.

     Gülerek gidişin izledim.Sonrasında ise kendimi çimlere attım ve çantamı yanıma koydum.Etrafı izlerken yanıma geleni fark etmemiştim.

-Merhaba.

-Selam.

-Hayal ben.

-Devrim.

-İlk yıl?

-Evet.Sen?

-Evet.

        Güzel bir kızdı.Bakımlı saçları ve modaya uyumlu kıyafetleri vardı.Benden biriydi işte anlayacağınız.

-Aslında bir arkadaşa ihtiyacım var.Hep oldu ya.Neyse.Bu okuldaki tüm kızlar tuhaf.Bakımsız saçlar ve uyumsuz kıyafetler.

-Eminim ki modanın msini bilmiyorlar.

-Haklısın.tanrı aşkına bol penyeler erkeklere göre.

     Yerimde doğruldum ve gülerek kıza baktım.Hayal’le iyi anlaşacaktım anlaşılan.

-Eğer mal güzel değilse niye göstersinler ki?

    Kahkaha atarak omzuma hafifçe vurdu.Bende gülüyordum.bir süre daha dedikodu yaptık.Tam Hayal’in anlattığı bir şeye gülüyorken Ufuk yanımıza geldi.

-Her şeyi hallettim hayatım.

-Kahramanım.

     Yanıma oturarak beni öptü.Bu sırada Hayal kaşlarını kaldırmış bize sırıtıyordu.Kıkırdayarak Ufuk’a döndüm.

-Ufuk bu Hayal.Hayal bu da Ufuk.

-Memnun oldum.

-Bende.Siz önceden tanışıyordunuz anlaşılan?

    İmalı bir şekilde gülümsüyordu.Hevesle başımı salladım.

-Evet.Liseden tanışıyoruz.

-Ah,anladım.

     Birkaç dakika sonra kampüse girdik ve ilk dersimize doğru yola çıktık.

                                                 -----

     Ara verildiği sırada daha fazla oturamayacağıma kanaat getirip ayaklandım.

-Nereye canım?

-Tuvalete gidiyorum canım.

     Elimden tutup aradan geçmemde yardımcı oldu.Bende saçımı düzelterek taş zeminde ilerledim.Hayal arkadaşlarının yanına gitmişti.Bir tür son buluşma gibi bir şey mi ne yapacaklarmış.

       Ben tuvaleti ararken biri bana çarptı.Gözlerimi kısarak çarpan kişiye baktım.

-Afedersiniz.Benim hatam.

-Önemli değil.

    Pekala bugün ilk günüm.İyi bir izlenim bırakmalıyım ki herkesle ilk olarak iyi anlaşabileyim.Bu benim taktiğimdir.İlk önce gönülleri fethetmek gerekir.

-Ben Berk.

-Devrim.

-Ben gerçekten özür dilerim.

-Önemli değil Berk.Şey,ben lavaboyu arıyordum.Rica etsem bana…

-Elbette beni takip et.Sanırım ilk yılın.

-Evet.Senin?

-İkinci.

     Berk’i şöyle bir süzdüm.Gayet yakışıklıydı.Ama en göze çarpan özelliği kendine olan güveniydi.Bunu etrafına yayabiliyordu.Dudaklarımı büzerek kafamı önüme çevirdim.

-İlk izlenimi alayım?

-Yakışıklı,kendine güvenen ve egoist?

       Dolgun kahkahası taş koridorda yankılandı.Başını bana çevirdi ve boyunun üstünlüğünü kullanarak bana yukarıdan bakmaya başladı.

-Dobrasın?

-Fazlasıyla.Senin ilk izlenimin?

     Kaşlarını çatarak elini çenesine götürdü.Evet tam olarak resmedilmesi gereken pozdu bu.

-Kendini beğenmiş,zeki ve seksi?

-Seksi?

-Fazlasıyla.

     Beni taklit ederek göz kırptı.Lanet olası tuvalete daha ne kadar vardı??

-Sanırım kaybolduk Berk?

-Yok aslında kafeteryaya vardık bile.

-Kafeterya?

-Evet.Sana tuvalette kahve ısmarlayamam ya?

    Bana gülerek baktı.Gerçekten de kafeteryaya gelmiştik.Kaçışım yoktu.Aslında kaçmak da istemiyordum ya.

-Pekala sen otur iki dakikaya geliyorum.

    Gösterdiği yere oturdum ve bacak bacak üstüne attım.Dediği gibi iki dakika sonunda elinde iki kahveyle gelmişti.

-Pekala Devrim.Kendinden bahset biraz.

      Verdiği kahvemden bir yudum aldım.Konuşmaya başlayacağım sırada yanımdaki sandalye çekildi ve biri oturdu.Dönüp kim olduğuna baktığımda neredeyse elimdeki kahveyi düşürüyordum.

Oylar ve yorumlar.Çok değerli ^^