Bölüm-18

5.1K 138 45
                                    

Beklettim değil mi? Ama deniz kum güneş üçlüsü arasında bir tatildeydim :D Üzgünüm ve özür dilerim :D Neyse :D Ufuk'lu bir bölüm istediniz ve ben de sizi kıramadım :D Şunu da belirteyim.Final'i yavaş yavaş kafamda oluşturmaya başladım gibi.Daha var ama bilin istedim :D Neysem çok uzatmayayım ben.Çok öpüldünüüüz :**

Ayrıca bu bölümü çok tatlı bir okuyucuya ithaf etmek isterim :D Seçose canısııı :D :D 

Resimde Savaş vaar :**

Birbirimize gülümseyerek bakıyorduk.Başımı boynuna yasladım ve ilahi kokusunu içime çektim.Tüm sıkıntılarımı alıyor gibiydi.Onun yanındayken güvende hissediyordum.Bu karanlık yerde parlıyordu.beni kaldırıp yanına oturttu ve rahatsızca kıvrandı.

-E öyleyse dans edelim?

-Kimse etmiyor.

-Bizi göreceklerini sanmıyorum Devrim.Kalk hadi.

    Burnunu kırıştırarak derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.Beni de elimden tuttuğu gibi kaldırdı ve bedenine yasladı.Müziği duyamıyordum ama Savaş ufak adımlarla beni sürüklüyordu.Ellerimi boynuna doladım.

-Sen yalnız değilsin Devrim ya da batmış durumda.Sen etrafındaki insanlara mutluluk dağıtıyorsun.Kimin ne dediği umrunda olmamalı.

    Bu sefer derin bir nefes alan ben oldum.Başımı kaldırarak yüzüne baktım.Gülümsüyordu.

-Emin misin?

-Elbette ki.

     Ona sıkıca sarıldım ve başımı göğsüne yasladım.Yavaşça sallanmaya başladık.Huzur yavaşça içime doldu.

     Elimde çantam ayakkabımı giymeye çalışarak merdivenlerden iniyordum.Geç kalmıştım,lanet olsun.

-Ben çıktım.

-Tamam kızım.

     Saçımı son kez kabartıp kendimi dışarıya attım.Gözlerimi ışığa alışması için birkaç kere kırpıştırdım.Boynumu kütleterek hızlı adımlarla yol almaya başladım.Bir yandan çantamı karıştırarak cüzdanı arıyordum bir yandan da aklımdan dün akşamın son kırıntılarını geçiriyordum.

       Savaş,dansı bitirdikten sonra beni tekrar eski yerimize oturtmuş ve bir beş dakika ortadan kaybolmuştu.Geldiğinde ise elinde taze bardaklar vardı.Birini bana uzatıp kendikinden büyük bir yudum almıştı.Kendisinden bahsetmesini istemiştim.Ben mi? Saçma bir hayat prenses,deyip geçiştirmişti.Bunun için ben kendi hayatımı ona anlatmıştım.İlk defa birine bu denli kolay açılmıştım.Saat bir hayli geç olduğunda beni evime bırakıp içimi eritecek bir gülümsemeyle arabasına binip uzaklaşmıştı.

     Pastaneden simit alıp yarıladığım yola devam etmeye başlamıştım.Bu sırada telefonumun mesaj sesini duydum.

“Bu hafta sonu Murat,sen ve ben Murat’lara gidiyoruz.Kaçmak yok.Her şeyi anlatacaksın seni sürtük. :@@”

SÜRTÜK 2Where stories live. Discover now