Bölüm-6

7.1K 176 26
                                    

Selamlar olsuuun :D Partinin bir bölümünü okuyacaksınız gençler :D Neyse bu sefer çok konuşmayacağım.Resimde Savaş var.Allam allam...

-Hayal’lerde mi kalacaksın?

-Evet.

-Ama daha yeni tanıştınız.

-Evet,ama nasıl desem? Çok iyi anlaştık.Beni davet etti kıramadım.

     Evet şuan ayakta yüz çeşit yalan söylüyordum.Hem de Ufuk’a karşı.Gülümsememi takındım ve kaşlarını çatmış olan Ufuk’a bir öpücük verdim.

-Peki tamam.

-Harikasın sen.

     Ona sıkıca sarıldım.O da ellerini belime yerleştirdi ve beni kucağına çekti.Şuan Ufuk’lardaydık yani bir sorun yoktu.

-Hayır,sen harikasın.

      Onu öperek devirdim ve olabildiğince sıktım.Ya nasıl tatlı.

-Beni boğarak öldürmeyi mi planlıyorsun?

     Gülerek bir daha öptüm ve kollarımı gevşettim.Yan dönüp televizyona bakmaya başladım.O da bana arkamdan sarıldı ve birlikte filmi izledik.

-Evet Betül bunu yaptım.

-Sana inanamıyorum.

     Kulağım ve omzum arasındaki telefonu dengede tutmaya çalışırken aynı anda elbiselerimi deniyordum.Telefondaki Betül derin bir nefes aldı.

-Pekala Devrim.Sana kızmıyorum.Ama inanamıyorum da.Üst dönemden fıstık gibi çocukları kaptın he?

-Aynen kızım.Taş gibiler taaş… Ee senden ne haber?

-Aslındaaa…

       Eminim ki şuan alt dudağını yiyordur.Elbiseleri bir kenara bıraktım ve telefonu elime aldım.

-Dökül bakalım.

-Bir çocukla tanıştım.

-Ve?

-Adı Cem.

-Sonra?

-Çok yakışıklı ve aynı dönem.

      Elbiselerden birini alıp ayna karşısına geçtim.Hayır siyah olmazdı.Rahibe gibi.

-Birlikte kahve falan içtik ve çok eğlendim.

-Ama?

-Ama endişeliyim.Ben Görkem’i seviyorum ve bu çocuk nasıl desem…

-Seni etkiliyor?

-Evet ve itiraf etmeliyim ki korkuyorum.

       Yeşil kısa elbiseyi aldım ve üstüme tuttum.Evet bu olur.

-Korkma Betül.Bırak istediğin gibi gez,dolaş onunla.Görkem duymadıkça sorun yok.

-Ama bu yanlış bir şey.

-Evet.Ama lakabımızı ne çabuk unuttun.

-Unutmadım da…

-Eğlenmene bak Betül.Bu yaşlara bir daha dönmeyeceğiz.

-Haklısın.

-Tabii ki.

-Teşekkürler Devrim.Seni seviyorum.

-Ben de seni tatlım.

       Telefonu kapayıp elbiseyi üstüme geçirdim ve saçlarımla uğraşmaya başladım.Aklıma birden Savaş geldi.Yakışıklıydı,ah evet.Ama tehlikeliydi de.Hem de çok.Ufuk arkadaşlığımıza asla onay vermez.

        Aynadaki yansımama baktım.Ufuk’un onayı mı? Tanrı aşkına ben ne saçmalıyorum böyle? Yansımam bana sırıttı.Betül’e derken kendim ne yapıyordum?

       Maşayı bırakıp makyajımı tamamladım.Kırmızı rujumu sürüp yansımama öpücük attım.Ben tehlikeyi oldum olası sevmişimdir.

        Berk arabayı park ettiğinde eve baktım.Böyle partilere alışıktım.Ben parti kızıydım.Gecelerin kızı.

-Heyecanlı mısın?

-Evet.

      Berk’e yarım ağız güldüm.O da tek kaşını kaldırdı ve belimden tutup beni kendine çekti.Ona kirpiklerimin arasından baktım.

-Peki ya sen?

-Fazlasıyla.

    Birlikte içeri girdik.Kulaklarım sese alışınca gülümsedim.İnsanlar deli gibi içiyor,dans ediyorlardı.Berk beni koltuğa oturttu.

-Pekala fıstık.Sen burada bekle ben içecek bir şeyler alayım.

-Elbette.

    Berk yanımdan ayrılınca insanları kesmeye başladım.Aslında birini arıyordum.Bingo! Ayağa kalkıp onun yanına oturdum.Beni fark edince kaşlarını kaldırdı.

-Geleceğini düşünmüyordum prenses.

-İnsanları şaşırtmayı oldum olası sevmişimdir.

    Tamamiyle bana döndü.Ben de bacak bacak üstüne attım ve başımı hafifçe yana eğdim.O da iyice yayıldı.Elindeki içkiden bir yudum aldı.

-Evet.Ününü duydum.Kötü kız Devrim.Aslında yalan haber olduğunu düşünmeye başladım.Arkadaşının yanında masum bir kediden farkın yok.

      Alt dudağımı yalayarak ona doğru eğildim.O da başını hafifçe kaldırdı.Kulağına gelerek derin bir nefes aldım.

-Her masum kedinin pençesi vardır.Dikkat et çizmesin.

      Bir nefes daha alınca yutkundu.Tam geri çekilecektim ki destek aldığım kolumdan tuttu.

-Peki ya çizmesini istiyorsam?

       Yavaşça gülümsedim.Aynı karşılığı ondan da aldım.Alt dudağımı dişleyerek dikkatini dağıttım.

-Sonuçlarına katlanırsın.

       Bu sefer doğrularak oturdum.Kimse bize bakmıyordu.Savaş içkisinden bir yudum daha aldı.Bu sırada kaşlarımı kaldırdım.

-Pekala pek masum değilmişsin.

      Elindeki bardağı aldım ve dikerek bitirdim.Sonrasında da yarım ağız gülümsedim.

-Evet,değilim.

      Bardağı masaya bıraktım ve ayağa kalktım.Tam gidecekken beni durdurdu.

-Telefon?

       Uzanarak cebinden telefonunu çıkardım.Bu sırada o gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Rehbere numaramı kaydedip ona uzattım.Elimden telefonu aldı ve sırıttı.

-İyi eğlenceler.

-Sana da prenses.

Yorum istiyorum ama gençler :( :( :( 

SÜRTÜK 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin