Bölüm-12

4.5K 149 33
                                    

 Tamam beni dövebilirsiniz.Suçluyum.Çok beklettim.Hemde çok çok. :( Ama kurguda büyük sorunlar yaşadım ve ciddi anlamda fırsat bulamadım.En azından bilgisayarı açmaya.Ama hikaye hep aklımdaydı.Tabii siz de.Eski ilgiyi beklemiyorum zaten ki neyse ya :D İçime sinen bir bölüm olmadı.Galiba paslandım he? Neyse iyi okumalar arkadaşlar :D 

 Gözüme giren ışıkla uyandım.Yorgan ile suratımı kapatarak sağa döndüm.Gözlerimi açtığımda başıma büyük bir acı saplandı.Sakince oturur pozisyona geçtim.Lanet olsun.

-Aferin sana Devrim ya.

    Kendi kendime söylenerek yataktan çıktım.Banyoya girince aynada kendime baktım.Tahmin ettiğimden daha iyiydim.En azından gözlerim falan morarmamıştı.Ayna karşısında açma germe hareketleri yaptım.Duşa girip çıktım ve telefonuma ulaştım.Ufuk beni yarım saate almaya gelecekmiş.Harika.

    Evet Devrim.Şimdi ne yapacaksın? Yine yalan mı söyleyeceksin? Elbette ki! Yoksa ne diyeceğim? “Canım ben dün akşam uyuşturucu alıp Savaş ile öpüştüm ama seni çok seviyorum” mu? Sinirle başımı salladım ve dolaptan bir tayt ve bir penye  çıkarıp üstüme geçirdim.

    Peki ya Savaş’ı ne yapacaktım? Olmamış gibi mi davranmalıyım? Ama bu da çocukluk olur.Ondan kaçsam? Saçmalama Devrim.Neyse.

     Aşağı inip bir şeyler atıştırdım.Bu sırada kapı çaldı.Ufuk kapıyı açınca bana sıkıca sarıldı.Bu suçluluk duygusu da ne?

-Canım,akşam nasıldı.

-Güzel.Sakin bir akşamdı.

  

    Bok.

-Sevindim.Haydi atla gidelim.

      Arabaya bindim ve dışarıyı izlemeye başladım.Aklımda hala Savaş var.Harika ya.Yanımda sevgilim oturuyor ama ben başka birini düşünüyorum.Tanrım.Eski bene dönüşmeye başladım.

-Devrim? Bir şey olmadığına emin misin?

-Ha? Şey evet.

     Ufuk bana son kez bakıp arabayı durdurdu.İnince derin bir nefes aldım.Ufuk elimi tuttu ve beni girişe götürdü.Yolda Savaş’ı gördüm.Ah tabii ki.Önce bana baktı sonra da Ufuk’un elini tutan elime.Kaşlarını çatarak tekrar bana baktı.Başını sallayarak uzaklaştı.Bu niye beni bu kadar üzdü ki?

-Devrim istersen kafeteryaya git.Ben biraz arkadaşların yanına gideceğim.

-Peki.

    Saçımı karıştırarak bir kahve aldım ve cam kenarında bir yere oturdum.Bir süre sonra yanımdaki sandalye çekildi.Berk.

-Evet Devrim.Açıklamanı bekliyorum.

     Kahvemdeki son yudumu da bitirdim ve ona döndüm.Bana sinirle bakıyordu.E haksız da sayılmazdı.

-Ben özür dilerim.

-Özür dileme Devrim.Ne yaptığını sanıyordun ki? O Savaş piçini de zaten…

-Onun suçu yoktu.Ben istedim aslında.Bak Berk,zor zamanlar geçiriyorum.Ufuk ile aram kötü.Aslında kötü değil.Ben nasıl desem farklı hissediyorum.

-Onu sevmiyor musun?

-Hayır seviyorum.Ama bir alışkanlık gibi oldu.Ondan önce ben farklıydım.İlk gerçek ilişkim oydu diyebilirim.Şimdiyse eskiye dönüyorum sanki.Yani yalnız Devrim’e.Ve ne yapacağımı bilemiyorum.Üzgünüm.Bir daha asla yapmayacağım.

-Söz mü?

-Söz.

-Ah,gel buraya.

    Beni kendine çekerek sarıldı.Başımı omzunun girintisine dayadım.Pekala itiraf ettim işte.

-Duygusal an ha?

-Savaş?

-Zamanı değil dostum.

-Neyin? Sadece oturmaya geldim.

-Önemli değil Berk.Ben kalkıyordum zaten.Dersim başlıyor.

-Tamam.Çıkışta görüşür müyüz?

-Aslında ufak bir işim var.Ondan sonra tabii.

-Peki Barbie.

    Savaş’a son bir kez bakıp masadan kalktım.Bana anlamamış gibi bakıyordu.Ona sırıtarak arkamı döndüm.Sırıtışım hemen yok oldu.Sınıfa girip Hayal’in yanına oturdum.

-Devrim? Neredeydin.

-Kafeteryada.Boşver şimdi.Senin sevgilin var mı?

-Şey,hayır.

-Olsun ister misin?

-Tabii de nasıl?

-Benim tanıdığım biri var aslında.

-Kim?

-Berk?

-Yok canım!

    Ağzı açık bana bakıyordu.Kıkırdayarak elimle ağzını kapadım.Bu sefer gözleri büyüdü.

-Evet.

-A-ama o bana bakmaz ki?

-He yani istiyorsun?

-Ya-yani şey…

-Tamamdır.

    Sırıtarak önüme döndüm.Bu sırada Ufuk yanıma geldi.Sırıtışım hemen söndü.Ve yine o suçluluk duygusu.

-Selam canım.Hayal.

-Se-selam Ufuk.

    Ufuk kaşlarını kaldırarak Hayal’e baktı.Oda ona gülümsemeye çalıştı.Gülerek başımı salladım.Bu sırada profesör içeri girdi.

    Okul çıkışı Ufuk’la beraber bir cafeye gittik.Endişeden ellerim titriyordu.Bir bitki çayı söyleyerek ellerimi etrafına sardım.Ufuk da bana endişeyle bakıyordu.

-Devrim,iyi olduğuna emin misin?

-Evet.

     Çaydan bir yudum aldım.Bu kadar zor olmamalı değil mi?

-Aslında hayır.Bir sorun var.

-Ne gibi.

-Aslında benim.Sorun yani.

-Devrim ne diyorsun sen? Ne sorunu?

     Derin bir nefes aldım.Biraz camdan dışarı bakıp çaydan bir yudum daha aldım.Yakmıştı.Ama şimdi yapacağımın yakacağı kadar yakamazdı.

-Ufuk.Ben ayrılmak istiyorum.

Üstteki bölümü de okusanız bi? Sizleri çok seviyoruuum :*

SÜRTÜK 2Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora