Bölüm-23

4.4K 155 145
                                    

 Ağladım deliceee elimde boş bir şişeeee.... Şey evet uzunca bir bölüm oldu ve cidden ağladım.Kendinizi iyi tutun gençler.Çok öpüldünüz.Sizleri çok ama çok seviyoruuum.Ha şey sonda bikaç sözüm olacak.Bİ okuyuverin.

        6 Yıl Sonra…

    Su gibi akıp giden altı yıl… Sahi ya,ne kadar çabuk geçmişti bu altı yıl? Dile kolaydı ama yaşaması da bir o kadar zor.Peki ya hayatımda neler değişti derseniz,sadece altı yıl yaşlandım.Zayıfladım çok fazla zayıfladım.Beyaz huzurun,ona bu adı ben taktım,bir yan etkisiydi bu.Yemek yedirtmiyordu.Hah,zaten bir şey yiyecek iştahımda yoktu ya.Saçlarımı kısa kestirdim.Her yıl aynı gün.O gün.Evrim’in hasta olduğunu öğrendiğim gün.Bu meseleyi biraz sonra konuşacağız tabii.

     Siyah rengine iyice alıştım.Ah,odamı da siyaha boyadım.Işık fazla rahatsız edici.Umut dolu.Umutlarla ilişkimi keseli aşağı yukarı altı yıl oluyor.Yedi kere hastaneye kaldırıldım.On kere midem yıkandı.Tecrübesiz intihar girişimleri işte,önemsiz küçük detaylar.

      Murat ve Betül ile o kavgayı edeli 3 yıl geçti.Büyük bir kavgaydı.Beyaz huzuru öğrendikleri o gündü.Murat’ın bağırışları dün gibi kulağımda hala.

-Sen ne yapıyorum dedin? Hasiktir! Devrim sen delirdin mi? Hayır hayır.Buna izin veremem.

-Buna karışamazsınız Murat.

-Ne demek karışamazsınız amına koyayım? Ulan kardeşimsin sen benim.Ne demek karışamam?

-Bağırmayı kes Murat.Bu benim hayatım.

-Sıçayım hayatına.Şu haline bak Devrim.Anlamalıydık zaten.Kaç kilo verdin? Şu üstündekilerin haline bak! Lanet olsun Devrim.Bırakacaksın,gerekirse tedaviye gideceksin.

-Hayır,bunu benden isteyemezsin.

-O illet hayatından çıkacak Devrim.Ya o çıkacak ya ben!

         O an keşke bir şeyler diyebilseydim.Keşke dönüp gitmeseydim.Onları o kadar çok özledim ki.Ama onları da varlığımla kirletemezdim.Ben kirli biriydim.Çok kirli.

        Annem delirmişti.Kelimenin tam anlamıyla.Tedavi görüyor.Evrim’in hastalığının üstüne benim bu durumum,kaldıramadı.Aslında öğrenmemeleri gerekiyordu.Ama eve geldiğimdeki hallerim… Nasıl desem pek kendimde olamıyordum.Sonunda anladı.Babam da yüzüme bakmıyor.Hoş,baksa ne değişecek ki?

       Berk… En tepkisiz karşılayan o oldu galiba.Savaş’ı dövdü.Çocuğu bir hafta hastaneden çıkaramadık.Sonrasındaysa yüzümüze bakmaz oldu.Ama yaralanmıştı.Ela’sını tekrar kaybetmişti.Bu benim için de sarsıcı olmuştu.Neyse ki kaçış yolum vardı.Bir sığınağım.Kaçmıştım.Tüm gerçeklerden,hayattan ve dediğim gibi umuttan.Sadece huzur sandığım karanlık boşluk vardı.Bir de Savaş.

       Savaş,evet.İlk başlarda bana huzur’u vermiyordu.Kesin bir dille reddetmişti.Ama o olmadan da yok oluyordum zaten.Tükeniyordum.Evrim’le beraber ben de ölüyordum.Onun ilaçları vardı.Benimse hiçbir şeyim.Sonunda pes etti ve bana kucak açtı.Koşulsuz bir şekilde.O ve huzur olmasaydı bugünlere gelemezdim.İkisine de borçluydum.Büyük bir borç hem de.Bir gün bu borcu ödemek zorunda kalacaktım.Yakındı,biliyordum.

        Bugün mezun oluyordum.Altı yılın sonunda ite kaka bitmişti okul.Huzur sağolsun.Ama bugün sadece mezun olmuyordum.Bugün,o gündü.İki yıl önce bugün içimdeki son ışık demeti de sönmüştü.Tamamen kararmıştım.İki yıl önce bugün,her şeyin bittiği gündü.Yok oluşumun ilk günüydü.

SÜRTÜK 2Where stories live. Discover now