AHALİ

İKİNCİ BÖLÜM

AHALİ - İKİNCİ BÖLÜM

# The Wanted - Walks Like Rihanna

ATAHAN,

Atakan İlker'in omzunda, Lodos ise Hakan'ın omuzlarındaydı. Dördü de havuzdaydı, deve güreşi oynuyorlardı. Bense havuzun dışındaki şezlonglardan birinde uzanmış onları izliyordum, her zamanki gibi eğlencenin dışında kalmayı tercih etmiştim.

Atakan olmayan seyircilere hitaben konuşarak, ''Yılın merakla beklenen maçına hepiniz hoş geldiniz sayın seyirciler!'' dedi bir spor spikeri edasıyla. ''Bu köşede geçen yılın şampiyonu Atakan Arslanoğlu, yani ben! Öbür köşede ise mağlubu Lodos Arslanoğlu!''

Her yaz başında, havuz sezonunu açtığımız gün mutlaka bu oyunu oynar ve Atakan'la Lodos kozlarını paylaşırdı. Küçüklüklerinden beri yaptıkları bir şeydi bu.

''Geçen yılın mağlubu mu?'' dedi Lodos kulaklarına inanamıyormuş gibi. ''Anlaşılan senin beyninin hafıza kartı yanmış kardeşim. Hafızanı tazeleyeyim, geçen yıl berabere kaldık.''

Atakan inanmadığını belli eden bir sesle, ''Yav heee heee...'' dedi gözlerini devirip dil çıkararak.

''Sana yalan borcum mu var lan?''

''Yav heee heee...'' diye tekrarladı Atakan.

''Hakan, sen söyle. Geçen sene hangimiz kazandık?'' diye sordu Lodos. Hakan içimizde en dürüst olanımızdı, o yüzden ona sormuştu. Beşimiz içinde en çok onun lafına imtina edilirdi çünkü küçüklüğümüzden beri dördümüz de zor durumlardan sıyrılmak için yalana başvursak da Hakan doğruyu söylerdi.

''Lodos doğruyu söylüyor, berabere bitti maç,'' diye cevapladı Hakan.

Bunun üzerine Lodos Atakan'a bakıp, ''Bak, demedim mi sana? Balık hafızalı kardeşim benim,'' dedi pişkin pişkin sırıtarak.

''Onu yenemediğin için bir ay boyunca yüzün sirke satıyordu,'' diye ekledi Hakan.

''Aynen,'' diye arka çıktı İlker. ''Regl dönemindeki kızlar gibiydin.''

Atakan, ''Ne yani ben bu çelimsizi yenemedim mi?'' dedi eliyle Lodos'u işaret ederek.

''Sen kime çelimsiz diyorsun oğlum?'' Lodos kollarını kaldırıp kaslarını sıktı. ''Bu kasları görmedin galiba?''

''Onları görmek için büyüteç lazım kardeşim.''

İlker, ''Büyüteç mi? Teleskop lazım lan teleskop,'' dedi sırıtarak.

Atakan da sırıttı. ''Bak bu iyiydi,'' dedi ve İlker'le ikisi ellerini havaya kaldırıp beşlik çaktı.

''Sizinle laf dalaşına girerdim ama ikinizin IQ'sunu toplasak benimki kadar etmiyor o yüzden ağzımı da, beynimi de yormayacağım.'' Lodos aramızda açık ara farkla en zeki olandı ve bunu her fırsatını bulduğunda yüzümüze vurmaktan geri durmazdı.

''Bu çocuğun sürekli IQ'sundan bahsetmesine kıl olan bir ben miyim? Şu yerlere göklere sığdıramadığı IQ'su da olmasa neyle övünecekti merak ediyorum,'' diye homurdandı Atakan.

Lodos sırıtarak, ''Kıskançlık sana hiç yakışmıyor Atakan,'' diye dalga geçti.

''Kıskanmak mı? Seni mi? Neyini kıskanacağım lan senin?''

''Ah, bir düşüneyim...'' dedi eliyle çenesini sıvazlayıp birkaç saniye düşündü ya da düşünüyormuş gibi yaptı. ''Buldum! Beşimiz arasında ben en zeki, sense en aptal olduğun için olabilir mi acaba?''