OTUZUNCU BÖLÜM

116K 7.4K 14.9K
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*


İLKER,


# The Wanted - Walks Like Rihanna

# The Vamps - Somebody To You ft. Demi Lovato

# Lemonade Mouth - Somebody


Kardeşlerimle ve diğer davetlilerle birlikte şeytanın evindeydik.

Arslanoğlu kardeşler olarak geleneği bozmamış ve aynı anda, ayrı ayrı arabalarla gelmiştik buraya. İddiayı kaybettiğim için Lodos'un sikik Range Rover'ıyla gelmem gerekmişti ki bundan hiç ama hiç memnun değildim.

Bir on dakika kadar önce varmıştık, partiye en son katılanlardan hatta en sonuncuyduk. Bay Doğru'ya kalsa tam parti saatinde burada olurduk ama Şebnem'in huyunu - partiye en son katılma huyu - bildiğimizden diğer kardeşlerimle geç gelmekte ayak diremiştik ve o da istemeye istemeye razı gelmişti.

Erken gelip o kızı mı bekler miydim hiç?

Evin üst kata çıkmak her doğum gününde olduğu gibi bu sefer de yasak olduğu için herkes alt kattaydı, tanıdık yüzler vardı etrafımızda. Bizimle aynı semtte oturan, aynı liseye hatta üniversiteye giden insanlar falan filan... Zaten bizimle aynı sınıfta olmasalar burada olamazlardı. Burada ''bizden'' olmayan tek insan Aleyna olsa gerekti.

Aleyna demişken, o nasıldı acaba?

Dün Aleyna'nın Şebnem'lerle birlikte alışverişe çıktığını öğrendiğimden beri kötü bir haber almayı bekliyordum. Başına kötü bir şey gelse şimdiye çoktan duyacağımızı biliyordum, ne de olsa bu semtte kötü haberin yayılma hızı ışıktan daha hızlıydı. Bu da demek oluyordu ki iyiydi.

Bu kadar zamandır Şebnem ve melekleriyle yalnız olmasına rağmen nasıl iyi olabilirdi? Şebnem'in onu alışverişe çıkarması, evine çağırması falan filan iyi kalpliliğinden değildi, bunu yapması için önce kalbinde iyilik olması gerekirdi. Hayır, kesinlikle bir şeyler planlıyordu. Ama ne? Daha önemlisi: Neden eline altın bir fırsat geçtiği halde planını uygulamamıştı?

Söylesene şeytan, nasıl bir şeytanlık peşindesin yine?

Birden bire arka planda, hoperlörlerden çalan müzik kesilip ışıklar kapandığında 'İti an çomağı hazırla' diye geçirdim içimden.

Tavana monte edilmiş spot ışıkları antredeki merdivenlerin üst tarafına vurduğunda Şebnem ve meleklerini aydınlattı.

İnsanlar ışığa gelen böcekler gibi oraya doğru ilerlerken biz oturduğumuz yerden kıpırdamadık. Zaten buradan orayı görebiliyorduk, ayrı mesele göremiyor olsaydık bile Şebnem için tırnağımı kıpırdatmazdım.

AHALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin