AHALİ

YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM

OKUMAYA BAŞLADIĞINIZ TARİHİ VE SAATİ BURAYA YAZIN.

*

AHALİ - YİRMİ YEDİNCİ BÖLÜM

# BTS (방탄소년단) 'DNA' Official MV

6 gün sonra...

LODOS,

Bu sabah da benim için her sabah gibi başladı.

Telefonumun alarm sesiyle birlikte uykumdan dinç ve enerjik bir şekilde uyandım. Evet, ben bir sabah insanıydım.

İlk iş olarak pijamalarımdan kurtulup üzerime spor kıyafetlerimi ve ayakkabımı geçirdiğim gibi odamdaki koşu bandında, bir yarım saat kadar yer yer hızlı yer yer yavaş bir tempoda yürüyüp bir yandan da telefonumdan sesli kitap dinledim.

Sonrasında soğuk bir duş alıp giyinerek aşağı indiğimde mutfağa gidip hizmetçilerin benim için önceden hazır ettiği enerji içeceğimi içtim ve havuz başına kurulmuş kahvaltı masasına oturup tabletimden oyun oynayarak diğerlerinin bana katılmasını bekledim.

Neden onları bekliyordum? Bu küçüklükten gelen bir aile geleneğiydi de ondan. Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerini, o sırada evde, aileden ya da misafir olarak kim varsa onlarla hep birlikte yerdik. Ayrı ayrı yemek yeme gibi bir adetimiz yoktu, ara öğünler hariç tabi...

İlk önce Hakan, sonra sırasıyla Atahan, İlker ve Atakan masadaki yerini alırken hep birlikte oturup makara kukara yapmaya başladık. Evin en geç uyananı Aleyna olduğu için henüz aramızda değildi.

Derken telefonumun Merve alarmı ötmeye başladı ve ben kahvaltıyı falan boş verip masadan fırladım. Kendimi odama attığım gibi kapımı kilitledim hatta onunla da yetinmeyip odamın pencerelerini ve balkon kapısını da kapattım.

Tedbirli olmak pişman olmaktan iyidir, diye geçirdim içimden.

Merve alarmını en basit dille açıklamam gerekirse; bir yüz tanıma sistemiydi. Bizzat benim kurduğum, ana bilgisayarımda yüklü ve telefonumla bağlantılı olan bu sistem evimizin dışındaki bütün canlı kamera görüntülerini inceliyor ve görüntülerdeki kişilerden biri Merve'yle eşleşirse beni uyarıyordu.

Abartı mıydı? Evet. Peki, gerekli miydi? Kesinlikle evet!

Adından da tahmin edebileceğiniz gibi bu sistemin kuruluşunun tek amacı Merve idi. Pardon, Merve'den korunmak desem daha doğru olurdu. Bilgisayarlardaki antivirüs programı gibi düşünün... Nasıl ki bilgisayara virüs bulaşırsa bilgisayarınız düzgün çalışamazsa Merve benim yanımda, yakınımda veya çevremde olduğunda bende düzgün çalışamıyordum; düşünün ki aynı anda 2 işi birlikte yapmadan rahat edemeyen beynim, tek bir işi bile yapmakta zorlanır hale geliyordu.

Merve beni bu hale getirmek için ne mi yapıyordu? Aslını isterseniz hiçbir şey, yani onun için hiçbir şeydi; sadece kendisi olması yeterliydi.

Neden bilmiyorum ama kızın bana karşı bir ilgisi vardı. Aynı ortamda bulunduğumuzda ilgisinin odağındaki kişi direkt ben oluyordum ve bu beyin yakıyordu. Lafın gelişi değil, gerçekten neden bana ilgi duyduğunu bilmiyordum. Neden İlker, Atakan veya Atahan değil de ben? 4'müz arasında ben ne en yakışıklı, ne en komik, ne de gizemli olandım; ben zeki olandım. Merve gibi bir kızın zeki olandan ziyade bu tarz erkeklerden birini ilgi çekici bulması gerekmez miydi? Hadi bunu geçtim, ikimizin herhangi bir ortak noktası yoktu, yani varsa bile ben göremiyordum. Hele benden iki yaş büyük olmasından bahsetmiyorum bile...