32. Bölüm (Zamanla oldu)

408 39 5
                                    


"Chanyeol!"

"Neden bu kadar şaşırdın?"

"Günlerdir okula gitmeden önce buraya geliyorum. Buluşup gideriz diye.. Ama sen gelmiyorsun ve.."

"Yine gelmeyeceğimi mi sandın?"

"Evet.."

Başını eğmiş öylece duruyordu.

"Ben daha çok şaşırdım. Gelmediğim için sen de gelmeyi bıraktın sanıyordum."

"Hayır! Biz kardeşiz Chanyeol. Gelmesen de beklerdim."

Yürümeye başladığımda hızla peşimden geldi. Aralarda dönüp bana bakıyordu. Daha fazla kendi içinde çırpınmaması için durup ona döndüm.

"Bugün konuşmamız gerek Sehun. Sen ve sevgilin hakkında.."

"Şey.. Tamam.."

Kızaran yanakları gerçekten sinir bozucuydu. Kaç kişi bu durumu hemen kabul edebilir ki?

Gün boyu kafa karışıklığımdan kurtulmaya çalıştım. Ona ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Bu yüzden dersleri bile dinleyemedim. Aklımda sadece Sehun ve öpüşüp koklaştığı erkek arkadaşı vardı.

Yarım saatlik bir aradan sonra ikinci ve son dersime de girdim. Bu dersi Sehun'la ayrı hocalardan almak zorunda kalmıştık. İki saatlik ders boyunca yanımda olmaması benim için daha iyiydi. O yokken daha sağlıklı düşünebiliyordum.

Ders bittiğinde toplanıp hızla çıktım. Sehun dersliğin kapısında gülümseyerek beni bekliyordu. Etrafında Jongin'i görmediğim için rahatlamış hissettim.

"Nereye gidiyoruz?"

"Bilmem.. Çardak?"

"Evin oradaki mi?"

"Evet.."

"Tamam, bana uyar. Bak bunu sana aldım."

Her zamanki gibi beyaz çikolatalı kahvemi aldığını görünce gülümsedim. Elindeki bardağı alıp yürümeye başladım.

Çardağın bankına oturduğumuzda Sehun gergindi. Her ne kadar ona net bir şekilde dile getirmemiş olsam da düşüncelerimi biliyordu.

"Chanyeol ben.."

"Önce ben konuşayım Sehun. Tüm bu olanlar.. Üzgünüm ama kabullenmem çok zor. Her normal erkek gibi kızlardan hoşlanıyorum. Bu yüzden de seni anlayamıyorum. Nasıl bir şey hissettiğini bilmiyorum."

"Bunun farkındayım. Ama anlamayı deneyemez misin?"

"Bu nasıl oldu Sehun? Yıllardır birlikteyiz ve ben sendeki bu değişimi fark edemedim. İşte bunu anlayamıyorum."

"Ben.."

"Her anımı birlikte geçirdiğim insan bir gün karşıma yeni biriyle çıkıyor. Sonra da ona aşık olduğunu söylüyor. Cidden.."

"Öfkelisin.."

Aniden yükseldiğimi fark edince sesimi alçaltıp devam ettim.

"Sadece anlamaya çalışıyorum Sehun. Biz.. Kardeştik.. Ben öyle sanıyordum."

"Biz hala kardeşiz Chanyeol. İnan bana."

"O zaman anlat Sehun."

"Ben.. Bir anda oldu."

"Bir anda mı?"

"Aslında ben de fark etmedim. Yani erkeklerden hoşlanmakla ilgili herhangi bir deneyimim olmadığı için.. Tam olarak ne hissettiğimi bilmiyordum. Sınıfta tanıştığım biri erkeklerden hoşlandığını söyledi ve.."

"Sonra da seni buna mı itti?"

"Hayır, öyle bir şey değil. Zamanla oldu. Tam olarak nasıl ifade edebileceğimi bilmiyorum. Mesela sen bir kızla arkadaşken zamanla hoşlanmaya başlayabilirsin değil mi? Bu da öyle bir şey. Erkeklere karşı ilgimin öylesine bir beğeni veya hayranlık boyutunda olduğunu sanıyordum. Zamanla Jongin'i koruma isteğim ve kalp atışlarımın değişmesi.. Anla işte.."

"Neden beni onunla daha önce tanıştırmadın?"

"Bizim tanıştığımız da çok olmadı zaten. Seninle ayrı olan dersimiz onunla ortak. Hislerim zamanla değişti."

"Seni anlamaya çalışıyorum. Ama benden bu durumu kabullenmemi hemen bekleme Sehun. Sadece saygı duyacağım."

"Teşekkür ederim."

Eve doğru yürürken üzgün olduğunu görmemek için ona bir kez bile bakmadım. Ama içinden ettiği duayı duyabiliyordum. Benim de bir erkeğe aşık olup onu anlamamı istiyordu. Bu imkansız olsa da onu anlamak için çabalamaya karar verdim. En azından ikisinin yanında olmanın daha çekilir bir hal alacağını düşünüyordum.

What's Up? 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin