64. Bölüm (Nerede?)

359 38 10
                                    


Koca bir haftanın sonunda yorganın altından çıktım. Berbat hissediyordum. Uğradığım ihanet, düşündükçe içimi çürütüyordu.

"Okula mı gidiyorsun?"

"Evet anne.."

"Sehun dönmüş mü? Konuştunuz mu hiç?"

"Nereden?"

"Nerede olduğunu bilmiyorum ama günlerdir yok. Sanırım bir akrabalarına gitti. Ben de odandan çıkınca Sehun'un döndüğünü düşündüm."

"Herhangi bir fikrim yok. Çıkıyorum ben."

Cevap vermesini bile beklemeden kapıdan çıktım. Birkaç gün boyunca sessizliğimi koruyarak okula gidip döndüm. Sehun gerçekten ortada yoktu.

Olmamasını umursuyor muydum bilemiyorum. Yaptığı şey sadece şakayı sürdürmek miydi? Yoksa gerçekten söylediği gibi hisleri var mıydı? Artık düşünmek yoruyordu..

Bir hafta bitmişti. Bir kez daha okula gidiyordum. Sehun'un yokluğu beni üzüyordu. Ama tüm bu olanlardan sonra karşıma çıkmaması daha iyiydi. Bu yüzden umursamamaya çalışıyordum.

Dersliğe girdiğimde her zaman oturduğumuz yere oturdum. Tükenmez kalemle işaret koyduğu masaya baktığımda istemsizce gülümsedim.

Ders bitince binadan çıkıp ağaçların arasındaki banklardan birine oturdum. Diğer derse iki saat vardı. Eve dönmek işime gelmediği için beklemeye karar verdim. Çantamdan bir kitap çıkarıp okumaya başladım.

"Sehun'la konuştun mu?"

Adını duyduğumda iyice kitabın arkasına saklanıp dinlemeye başladım. Şanslıydım ki sağ tarafımdaki banka oturmuşlardı. Onlara arkamı dönüp montumun kapüşonunu kapattım. İyice gizlendiğime emin olunca dinlemeye devam ettim.

"Peki ne diyor?"

"O çok kötü Yifan.. Sınavlara girmek bile istemiyormuş. Sanırım gelmeyecek."

"Geri getirmenin bir yolu olmalı Jongin."

"O yolun ne olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Bu mümkün değil. Ama yine de deneyeceğim."

"Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Ders notlarıyla birlikte yanına gideceğim. Belki geri gelmeye ikna edebilirim."

"Sen.. Ondan hoşlanıyor olamazsın değil mi?"

"Tabi ki hayır. Benim hoşlandığım biri var. Sehun sadece iyi bir arkadaşım. Ona yardımcı olmak istiyorum."

"Bir an hislerin olduğunu düşünmüştüm."

"Şakası bile kötü."

"Her neyse.. Şuan nerede olduğunu biliyor musun?"

"Hmhm biliyorum."

Duyduklarımdan sonra dayanamayıp karşılarına dikildim. İkisi de beni görmeyi beklemiyor gibiydi. Açıkçası ben de isteyerek gelmemiştim. Sanki bir şey tarafından yönetiliyordum.

İkisi de soran gözlerle bana bakıyordu. Hiç birimizin beklemediği ve aslında cevabını umursamadığım o soruyu sordum.

"Sehun nerede?"

What's Up? 2 ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora