BİRİNCİ BÖLÜM/İKİNCİ KISIM

304 125 76
                                    

   Anneannem yüzüme öyle bir bakış atmıştı ki, o anda fırlayarak doğruca fırının yolunu tuttum.
   O gün, defterlerimi ve kitaplarımı almıştık. Ama eksik olan çok şey vardı. Senem'i de okula yazdırdığımız için, anneannemin bankadan aldığı paranın büyük bir kısmını okul ihtiyaçlarına vermiştik. Geriye kalanı ise borçlara dağıtınca, elde avuçta bir şey kalmamıştı. Bunu bile bile yine mızmızlanmaya başladım. Kitap ve defterlerimizi kaplayacak cilt yoktu. Anneannem, Saliha'ya komşuya gidip gazete getirmesini söylediğinde ise feryadı koparmıştım:
"Ya anneanne senin kafan basmıyor mu? Öğretmen 'Gazeteden kitaplarınızı kaplamayın.' diyor. Hem gazeteyle kimse kitaplarını kaplamıyor ki!
Ben feryat figan ederken, Saliha büyük bir sevinçle koşup komşudan gazete alıp gelmişti bile. Saliha iki yaş küçüğüm olmasına rağmen benden daha olgun ve anlayışlı bir kızdı. Böyle durumlarda bana destek çıksın diye, o kadar tembih etmiş olmama rağmen o yine doğru bildiğini yapmıştı.
"Abla ya! Ayıp ama senin yaptığın. Bak anneannem biz üzülmeyelim diye neler yapıyor. Sense kalkmış ağlıyorsun." dedi.

   Saliha daha lafını bitirmeden ona bir çimdik attım. O ağlayarak köşesine çekilince, üzülüp sızlanmayı kestim. Defter ve kitaplarımızı getirdiği gazetelerle kaplarken ona yapmadığım maskaralık kalmadı. Nihayet gönlünü alabilmiştim. O benim tam tersim; ağır başlı ve uysal bir kızdı. Tek ortak yanımız aynı kanı taşıyor olmamızdı sanırım. Yine de her koşulda onunla iyi anlaşırdık. En zor anlarımda en büyük destekçimdi o. Annem onu bana değil, beni ona emanet etseydi daha doğru olurdu diye düşünmemiş değildim. İyi bir dinleyici olmasına rağmen konuşmayı pek sevmezdi. Yani kendisini ifade etmesi, beni kavgadan uzaklaştırması kadar zordu. Onun içine kapanık bir kız olması en çok benim işime yarıyordu. Çünkü ben de iyi bir dinleyici değildim. Sadece karakterlerimiz değil fiziki özelliklerimiz de farklıydı. Benim siyah pırasa saçlarım onunsa lepiska sarısı saçları var. Benim gözlerim yeşil onunki ise ela. O da ben de aynı çatı altında farklı pencerelerden bakıyorduk hayata! Renklerimiz, zevklerimiz, tarzımız, kişiliklerimiz tamamen farklıydı.

MİHRİCAN #Wattys2017 (Akademisyen Yayımlarından ÇIKTI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin