İki Yabancı Olmayalım

5.3K 444 116
                                    

"Doğan sen iyi misin gerçekten?

"Neden sordun? "

"Çünkü iyi görün müyorsun.Yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Sevgilin yüzünden mi bu kadar üzgünsün yoksa sevgilinin benim hakkımda düşündüğü şey yüzünden mi?"

"En iyi arkadaşımı ölesiye dövdüm."

"Ne? "

" Duydun işte bunu neden yaptığımı bilmiyorum,neden seni korumak istiyorum?Neden seni yanımdan ayırmak istemiyorum?"

Derin bir boşlukta gibiydi doğan. Biraz daha çıkmaza giriyordu.

"Bunu bende bilmiyorum.Senin yüzünden sevgilimlede aram açıldı.Ona karşı sesimi yükseltip durdum.Buraya gelme nedenim,seni görmek isteyişim olması bile acayip geliyor işte kafam çok karışık sorma bana bir şey . "

Doğan genci ıslattığının farkında bile değildi. Sadece daha çok sarılmak istedi ona. Taşkında anlam veremiyor,kafası  karışık onu dinliyordu.Biran olsun gevşetmedi kollarını sanki sarılmak için beden arıyordu kendine uzun olan. Konuştuğunda sıcak nefesi soğuk odayı ısıtıyordu mesela. Boynunda hissettiği sevdiği adamın dudaklarıydı. Kendini toparlaması için geri adım attı ve iki beden dakikalar içinde ayrılmıştı.

Şey, sana kıyafet getiriyim böyle durma hasta olacaksın sonra, tamam mı bekle bir saniye hemen geri dönerim

Taşkın daha çok gerilmişti ıslak vücuduna bakıp doğanın. Neden geldiğine anlam veremesede onun buraya geldiğine hala inanamıyor ya da inanmak istemiyordu. Karşısında duran merdivenleri zor bela adımlarken arkasını arada bir dönüp doğana bakıyordu.Islakken bile o kadar karizmatik duruyordu ki küçük bir kıkırdama kaçtı ağzından. Onu seviyordu evet sert bakışlı kavgacı çocuğu gerçekten deli gibi seviyordu.Odasına girdiğinde dolabının içinden doğana uygun kıyafetler aramaya başladı. Kendisi sıskaydı ve doğan onun yanında kalıplı bir vücuda sahipti bu yüzden zorlanıyordu taşkın. Eline aldığı tişörtü sağa sola çekiştirip hacim vermeye çalışsada beklediği gibi olmamıştı. Aklına gelen bodrum katında hali hazırda bekleyen babasının kıyafetleriydi. Dolabı kapatıp aşağa doğru inmeye başladı. Bodrum katına gitmek için ilerlediğinde doğan pencereden etrafı izliyordu.Onu şuan farketmedi. Olabildiği kadar sessiz yanından sıvıştı ve bodrum katına indi. Buraya işi düştüğünde inerdi. Başka bir zaman asla inmezdi anıları canlanırdı gözünde.Ailesiyle yaşadığı onca güzel hatırası. İçeri girdiğinde masanın yanında yığılı olan kutuları karıştırıp doğana uygun kıyafetleri seçti. Tekrar geriye döndü gülümseyerek. Salona geçtiğinde, yağmuru izlemeye devam eden çocuğa bakıp konuştu.

"Bak bunlar tam sana göre"

Genç adam arkasını dönüp taşkının salladığı kazağa baktı. Durgun bakışlarıyla yürüdü ona. Sallanan kazağı bir çırpıda havada kaparken pişkince sırıttı.

"Biraz daha bekletseydin gidicektim"

"Üzgünüm, sana göre kıyafetim olmadığı için bodruma inmek zorunda kaldım"

"Anladık şimdi arkanı dön! "

" Neden, farklı bir şeye sahip olduğunu sanmıyorum. Yoksa bir kuyruğun mu var ya da sırtında bir kamburun? "

ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum