Köprücük Kemiği

2.3K 184 79
                                    

Odanın içerisinde kendimi kaybetmiş gibiydim. Sadece duvarları seyrediyor, melihin ağlayışlarını gözlerimin önünden geçiriyordum. Sessizliğe hakim olmuş bir adam olarak yalnızlığın beni mutlu ettiğini düşünmeye başladım. Ona böyle hisler beslemeden önce çok farklıydım mesela. Yalnız gezerdim, yalnız eylenirdim, yalnız yürürdüm birçok şey yalnızken güzeldi işte. İnsanlar yoktu benim hayatımda, sadece kendim ve isteklerim vardı. Daima mutlu yaşıyorken birden melih girdi hayatıma. O gecemizden sonra onu aklımdan bir türlü çıkaramadım. Beni kendine çeken bir şey vardı ki bu diğer birlikteliklerimi etkiliyordu. Gözlerimi kapattım ve düşünmeye başladım ona sahip olduğum ilk geceyi. Zil zurna sarhoşken bana bakışlarını, dokunuşlarını hatırlayabiliyordum.Kurallarımı hiçe saydığımın farkındaydım aslında.Neden onla birlikte oldum ki? Neden onun hayatını kararttım?

"Barış!Hadi abicim uyuyor musun hala geç kaldık?"

Biran olsun aptal kardeşimin sesini bastırmak istesem de zihnimde, zaten depresyonluk bir haldeydim. Yani umursamamak en iyisiydi.

"Sen git bugün gelmiyorum"dedim hala aklım melihteydi.Ben gidince çok ağlamış mıdır acaba?

" Peki, ortalığı batırma görüşürüz "

Gülüşümde simetrik bir oynama olunca yattığım yerden kalkıp balkona çıkmak istedim. Altımda bir boxer ve üzerimde buruşmuş bir kazakla attım kendimi dışarı.Açılan kapıyla tüylerim diken diken olmuştu. Kar taneleri bedenime düşmeye başladığın da ilk defa bu kadar üşümüş hissetim kendimi. Aşağı bakıp yüksekliği öçtüm. Tam o sırada cihan aracın kapısını açarken bana baktı.

"Olum deli misin lan gir içeri. Göt baş açık geziyorsun."

Hayatımı siken bir kişi değil ki toplu geliyorlar  anasını satayım. Başımı tamam der gibi sallayıp gidişine baktım. Canım zaten çok sıkılıyordu.Acaba melih okula gitmiş midir? Onu aramak istesem de tutukluk yapmıştım. Bu yüzssüzlük olurdu, onun gözünde daha çok yerin dibine girerdim. Soğuktan titreyen bacaklarımı alıp geldiğim yoldan içeri girdim. Merak ediyordum şimdi nasıl, keyfi yerinde mi, ağlıyor mu,kızgın mı, kırgın mı? Kafamı toplayamıyordum ki. Saatler bile dolmuyordu. Başımı avuçlarımın arasına alıp etrafda dönmeye başladım.Delirecektim artık. Dayanamıyordum abi onu görmeliyim, ona sarılmalıyım, ondan deli gibi özür dilemeliyim. Peki ya nasıl onu sevmeyi başaracağım?Kendime söz vermiştim birine bağlanmayacağım konusunda.Fakat aşk kural tanımıyordu, hisler cinsiyet bilmezdi,kalp tek bir kişi için atardı.Yerden aldığım pantolonu altıma geçirip doğruca çekmeceye koştum. Aracın anahtarlarını onca eşyanın içinden karıştırıp çekip aldım. Onunla buluşmak, iyi olduğunu gözlerimle görmek zorundaydım.Kendimi o hızla evden nasıl dışarı attım bilmem ama hava acayip soğuktu. Üzerimdekilere güvenmekten başka çaremde yoktu. Araca binip kontağı hızlıca çevirdim. Buğlu camları elimle silerken gözüm hep etraftaydı. Belki o gelmiştir diye bakındım. Siktir, barış çocuğu ortada bırakıp gittin neden gelsin sana amk. Çalışan arabayla gazlayıp ana yola çıktım. Bir duman kaplamış etrafı göz gözü görmüyordu. Tam o sırada farları yakmış gidiyordum ki bir bedenin yanından geçip onu geride bıraktımı farkettim. İlk başta bas git desede zihnim durdu. Geriye sürdüm, tam adamın yanında dururken gel der gibi cama tıkladım. İkiletmeden kapıyı açıp yanıma oturdu.

"Sağolun, inan siz gelmeseydiniz onca yolu yürümek zorunda kalacaktım."

Bana dönen yüzle frene basınca sevinçten gözlerim parlamıştı. Bu yüz, bu bakış, bu ses tonu, bu gülüş

"Melih!"

"Hay, şansımı sikeyim." dediğin de arabadan inmek için atak yaptı. Hızlı davranıp kapıları kilitledim.

ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-Where stories live. Discover now