ARADIĞIM ADAM(GAY)- Tamamlandı-

Doğan

Çatı katına çıktığım da tek gördüğüm manzara yıldızlardı. O iki büyük yıldız parlamayı sürdürürken sessiz nefesler almaya başladım. Dağılmış hissediyordum. Telefonumu kapatmadan önce  son attığım mesaj tolga içindi. Ona artık yapamayacağımı onunla sadece arkadaş kalabileceğini daha fazla bir şey düşünürse artık görüşmeyeceğimizi. Benim bir halta yaramayacağımı anlattım ona. Buraya geleceğini tahmin edebiliyordum. Sonkez yıldızlara bakıp dolaşmak için evi terk ettim. Yüzümü belli belirsiz temizkemiştim ama hâlâ ölümüne sızlıyordu. Sigara içemezdim fakat bu son olaylardan sonra bir tane yaktım. Onu da beceremediğim için atmak zorunda kaldım. Ciğerlerime telaffuz ettiğim hava o kadar garip hissettiriyordu ki beni havanın soğuk olması pek bir etki yaratmıyordu. Ne yapacağımı bilmeden yürüyordum.Tükenmişlik sendromundan falandım galiba.Önümü dahi göremezken nasıl tökezliyordum. Etrafımda kalabalık, gözlerim uzaklarda. Yanan fosforlu farlar eşliğinde şehrin içine giriyordum. Bir kafede bir şeyler içmek için yavaşladığım da gördüğüm manzara karşısında dilim tutulmuştu. Gözlerim büyürken doğanın gülümsemesini burada görebiliyordum. Yanında ki kişi sevgilisi olmalıydı ve birkaç koruması. Biran da beynime sıçrayan kan saldırganlığımı daha çok arttırırken üst kata çıktılarını gördüm. Artık onun işi bitmişti.

Doğandan..

Son ihaleyi de kazanınca bunun mutluluğunu sevgilimle paylaşmak istedim.Ya da o sevgili olduğumuzu sanıyordu.Sonuçta hepsi onun sayesindeydi. Ona müthiş bir gece yaşatmalıydım. Kat beşe geldiğimizde sadece biz vardık.Onun için hazırlattığım özel sunumu beğenmek zorundaydı.Onun gözünde ben ideal bir erkektim.Sabırlı, mütevazi, eğlenceli...Sadece önem verdiğim şey hayatımı geçireceğim bir kadından fazlasıydı.Ama sorun ettiğim geçmişte yaşadığım ilişkimdi. Taşkını bırakıp gittiğim de ona büyük bir yara açtığımın farkındaydım. Böyle kaybolup gidersem beni daha çabuk unuturdu.Onunla yaşadığım ilişki her şeyden, her kezden çok farklıydı.Onu hâlâ deli gibi sevdiğimi bilseydi ne düşünürdü diye merak etmeden duramıyordum.

"Daldın yine, iyi misin?"

Asansörün aynasında rujunu tazeleyen kadına bakıyordum. Kendimi aynaya tamamen dönerken ne kadar yakıştığımızı görmek imkansız değildi. O çok güzeldi. Hem  de çok, ama sorun şu ki güzeller artık ilgimi çekmiyordu.Aklımı dolduran tek kişi, ayakta durmamı sağlayan tek kişi sadece taşkındı.

"Bir şey yok canım"

Asansörün kapısı açıldığın da önce çıkması için gülümsedim. Yanımdan ayrılırken aniden elimi tuttu . Aynı yöne gitmeye başladığımız da beline sarılıp kendime çektim. Kokusu fenaydı.

"Sen ve senin centilmen yanın doğan beni baştan çıkarıyor."

"Gece yeni başlıyor, biraz sabretmelisin"

Masayı onunla paylaştığım da gözlerinin içinde kendimi bulmuş gibi hissetmiştim. O kirpikler ve yüzüne düşen narin saçları.Neden bu kadar kusursuzdu? Aklımı bulandırıyor olması onun suçu mu?

"Bende bir şeyler bulmuş gibisin"

Naif sesi kulaklarımda gezinirken garsonu çağırdım. Rezervasyon yaptırdığım için bu gece tamamen onundum. Etrafımızda pervane olan garsonlar için de gördüğüm şey karşısında dona kalmıştım.Sesim titrerken bana doğru gelen taşkın tedirginliğimi daha çok arttırıyordu. Ne yapacağımı bilmeden aniden yerimden doğruldum.

"Ne oldu, neden kalktın?"

"Ben hemen gelicem canım, bekle!"

Hızlıca masayı terkederken taşkının kolundan yapıştım. Ne konuşmasını nede benden hesap sormasını istiyordum. Sadece uzaklaştırmak istedim onu. Her şeyi mahvedebilirdi.