87 #40

4.3K 226 14
                                    

SALI

Barış, Elya'yı kantinden çıkarmış sınıfa sürüklerken, bir yandan da Ege'ye ulaşmakla uğraşıyordu.

Barış: Kankacım beni gördün yapış (09.36)

Barış: Elya'yı gördün kaç (09.36)

Barış: Elya'yla beni gördün yok ol (09.36)

Telefonu cebine attığı sırada onlara doğru gelen Ege'yi görmesiyle gözlerini devirdi.

"Selam gençler."

"Allah'ın dangalağı," dedi sessizce Barış ama Ege duymuştu. Ne oldu der gibi kaşlarını kaldırdığında Barış ona 'ne yaptın beyinsiz' bakışlarını atıyordu.

"Yüzünün bu hali ne?" dedi Elya, Ege'ye.

Jetonun kaç köşeli olduğu meçhuldü.

"Kapıya çarptım."

Elya alayla kaşlarını kaldırdı. "Kapı sana çarpmış olmasın?"

Barış son olarak Ege'ye 'sana sonra anlatacağım, şimdi sınıfa geçelim' bakışını attı ve sınıfa geçtiler.

"Sınavınız nasıldı?"

"Sen bizim sınavımız olduğunu nereden biliyorsun?" dediğinde Elya Ege'ye, Barış lafa atladı yüksek sesle.

"Aman canım nereden bilsin, ben söylemiştim."

Gözlerini devirdi ve "Sen sınavın olduğunu bile bilmiyordun ki, Barış?" dedi Elya. "Neyse, bizimki idare ederdi. Senin sınavın nasıldı asıl? Hani şu yanıma gelmenden daha önemli olan sınav."

Barış sıranın altından Ege'yi ayağıyla dürttü. "Hani diyordun ya, dün sınavın vardı. Çok önemli bir sınavdı."

"Güzeldi. Sorular falan baya kaliteliydi yani. Anladım hemen, 3 saat 18 dakikada seçilmiş sorular," dedi ve gözlerini devirdi Ege. "Nasıl olsun sınavım ya? Bildiğin kağıt ve sorular işte."

"Ya salak mısınız siz?" derken garip bakışlar atıyordu Ege ve Barış'a, Elya. "Nasıl geçtiğini soruyorum. Benimle alay mı ediyorsunuz?"

Ege cevap vereceği sırada ders zili çaldı ve sınıftan çıkmak zorunda kaldı.

"Bir şeyler dönmediğini umuyorum Barış."

Söylenecek Sözler //texting. {2017}Where stories live. Discover now