1.4K 134 23
                                    

Yifan kızını okuldan alıp evlerine dönerken, gamzeli çocuğu düşünüyordu. Öyle ki, kırmızı ışıklarda gereğinden fazla bekliyor, dalgınlığıyla arkasındaki araba sahiplerini kızdırıyordu.

Genç adam, gamzeli çocuğu ve onun sevimli bebeğini düşünürken gülümsüyordu ancak kendini üzen bir durum vardı:  gamzeli çocuğun kucağındaki bebek kime aitti?

Yifan uzunca bir süre zihnini zorlayak adamın elinde yüzük olup olmadığını hatırlamaya çalıştı. Ama yine de kızını da ihmal etmedi.

"Bugün okulda ne yaptınız bebeğim?"

"Boyama ve bolca oyun! Ayrıca sabah sporu yaptık."

Yifan gülerek kızının saçlarını okşadı ve arabayı park etti. Arabadan indi ve arka kapıyı kızı için açtı. Birlikte eski binaya giderken Yifan, kızını bu rutübet kokan, eski ve tekin olmayan insanlarla dolu binada yaşamaya mecbur kıldığı için kendinden nefret etti.

Eve varır varmaz, Yifan kızına mikrodalga fırında hamburger yaptı ve kendisine reçelli ekmek sürdükten sonra çalışma masasına geçti. Vermek zorunda olduğu tezleri ve geçmek zorunda olduğu finallerle boğuşurken, yemek yemeye zamanı yoktu.

Bütün bu boğuşma içerisinde kızına yeterli zaman ayıramadığı için de vicdan azabı çekiyordu.

Saat 2'ye doğru, son tekrarlarını yaparak oldukça uykulu bir şekilde eşyalarını toparladı ve sırt çantasına yerleştirdi. Arkasını döndüğünde, iki kişilik yataklarında onu beklerken uyuyakalmış kızını gördü.

Yifan yatağın yanına yürüdü ve terliklerini çıkararak yatağa oturdu. Uzun bir süre kızını izledi. Eski sevgilisiyle ilişkilerini mahvettiği için oldukça pişmandı. Eğer kendisi zorluk çıkarmasaydı, şuan Shang, kendisi ve Mia bir aile olabilirdi.

Yifan o gece küçük kızını izleyerek uyuyakaldı. Ertesi gün Yifan her zamanki gibi kızını okuluna bıraktı ve sonrasında kendi üniversitesine gitti, sınavlarına girdi.

Okulundan çıkar çıkmaz çalıştığı dükkana girdi ve önlüğünü takıp tezgahın arkasına geçti.

Tüm iş günü gamzeli oğlanı düşünmekle geçmişti. Sınıfı geçmesine yarayacak sınavlar, oldukça kabarık faturalar veya annesiz büyüttüğü kızı şuan aklında değildi. Aklında olan kişi, gamzeli kısa çocuktu.

Tüm gün boyunca onu bekleyerek oyalandı, Yifan çok fazla sıkılmasına rağmen ilk kez bir gün mesaisinin bitmesi ve kızına kavuşması için dua etmedi.

Mesaisinin bitmesine 10 dakika vardı, Yifan hararetle ayağa kalktı ve telefonunun ekranından saçlarını düzeltmeye başladı. Çünkü gamzeli çocuk, dün bu saatte gelmişti.

Bir kaç dakika sonra kapı açıldı. Yifan heyecanla doğrulduğunda, gelen kişinin akşam mesaiye kalacak başka bir çalışan olduğunu gördü. Hayal kırıklığıyla içeriye giren ve oldukça sessiz görünen kıza başıyla selam verdi. Daha sora kısa boylu kızın personel odasına girmesini izledi.

"Woah, ondan hoşlanıyor musun yoksa?"

Duyduğu meleksi sesle şaşkınlıkla önüne döndü. Karşısında, yine aynı montu giyen, fakat kafasına kırmızı ponponlu bir bere takan, kucağında duran oğluyla onu izleyen çocuktu. Gamzeli çocuk.

Yifan panikle ona baktı. "Hayır! Hayır değilim, o arkadaşım! Arkadaşım değilde, iş arkadaşım!"

Gamzeli çocuk kıkırdadı ve Yifana baktı, kucağındaki oğlu uyukluyordu. "Elmalı turta alabilir miyim?"

Yifan heyecanla siparişi aldı ve müşterisinin dileğini yerine getirdi. "Buyrun, 30 yuan."

Genç adam parayı ona uzattı ve poşeti aldı.

Yifan heyecandan terlemiş ellerini önlüğüne sildi ve uyuklayan bebeğe baktı. "Madem o uyuyor, bugün size vereyim." Gülerek mavi renkli macaronu adama uzattı.

Gamzeli adam gülümseyerek macaronu eline aldı. "Teşekkürler."

Gamzeli adam dükkandan çıkıp uzaklaşana kadar Yifan gülümseyerek onu izledi. Mesaisinin bitişi umrunda değildi.

macarons // kray Where stories live. Discover now