十四

1.2K 106 97
                                    

Canım angst yazmak istiyor, yapmalı mıyım öyle deli şeyler?

"Sen istediğin için saçlarımı siyaha boyadım, bu sefer de bana siyah saç yakışmadı diyorsun!" Sehun göz devirerek siyah saçlarını geriye tarayıp sol elindeki üzümü ağzına attı. Beyaz önlük içerisinde seksi görünüyordu.

"Sarı saç sana çok yakışıyordu ama, o gıcık hemşirelerin hepsinin gözü senin üzerindeydi." Luhan hafif mutsuz çıkan sesiyle isteksiz bir şekilde konuştu ve üzüm yemeye devam etti.

Sehun kıkırdayarak Luhan'ın yapmış olduğu itirafın verdiği keyifle üzüm yemeye devam etti. "Böyle bütün gün mutsuz bir şekilde oturamazsın, bir haftadır böylesin. İçim şişti." 

Luhan yattığı yerden zemini izlerken düşünceli bir şekilde gözlerini kapattı, hareketleri ağırdı. "Son günlerimde en yakın arkadaşımla aramın bozuk olmasını istemezdim." dedi.

Sehun onun yatağının ucunda otururken onun güzel yüzünü inceliyordu. "Eğer kemoterapi görürsen 'son günlerin' olmayacak, yürüyeceksin de."

Luhan gözlerini aralayıp genç doktora baktı. "Sehun lütfen, yine şu saçmalıklara başlama."

Sehun göz devirdi. "Luhan bunlar saçmalık değil."

Luhan gözlerini kapatarak arkasını ona döndü ve üzerine yorganı çekti. "Uyuyacağım, odamdan çık."

Sehun uzun bir süre, hüzünlü gözlerle arkasını dönmüş adamın sırtını izledi, ayağa kalkıp yorganı iyice onun üzerine kapattıktan sonra bile hala odadan çıkmamıştı. "Umarım iyileşmeyi seçersin." dedikten sonra ellerini önlüğünün cebine sokup odadan çıktı.

Luhan o odadan çıkar çıkmaz sıkıntıyla gözlerini aralayıp yeri izlemeye devam etmişti ancak bir süre sonra yorgun bedeni uykuya hayır diyememişti.

Luhan tekrar gözlerini burnunda hissettiği ıslaklıkla açtı. Ne olduğunu anlamamış bir şekilde, çırpınırken en yakın ardaşının sesini duydu: "Zhang Lei, Luhan'ın burnunu yeme!" Yixing, Zhang Lei'i kucağına alarak Luhan'ı kurtardı.

Luhan şaşkınlıkla ikisine bakarken, Yixing kucağında oğluyla somurtarak Luhan'ın yatağına oturdu. "Artık evsizim."

Luhan şaşkınlıkla doğrulurken, Zhang Lei uzun zamandır görmediği amcasının özlemiyle onun kucağına atlamıştı. "Ne oldu?!"

Yixing dudağını büzmeye devam etti. "Eve hırsız girmiş, her şeyimi çalmışlar! Bir daha asla o apartmana bile girmem!"

Luhan arkadaşının hırsızlardan ne kadar korktuğunu bildiğinden korkuyla ona baktı. "Siz evde miydiniz?!"

Yixing başını iki yana salladı. "Biz içeri girmeden 2 dakika önce evden çıkmışlar."

Luhan şokla kucağında tuttuğu bebeğe sarıldı. "İstediğiniz kadar kalın burda, ben zaten yalnızım." çekingen bir şekilde konuştu.

Yixing gülerek arkadaşına baktı. "Baekhyun'u yanıma gönderdiğin için teşekkür ederim. Başta sana çok kırılmıştım ama sonra düşününce, benim ondan kurtulmamı istediğini anladım. Hem bak, Lei'e ne almış!" Oğlunun bileğindeki bilekliği gösterdi.

Luhan genişçe gülümsedi, "Senin için çok endişelendim! Aptal! Neden aramadın!"

Yixing geri çekildi, "Daha anca hazır oldum, neyse, bil bakalım ne oldu?"

Luham kaşlarını kaldırdı. "Ne oldu?"

"Yifanla öpüştük! Dün de Yifan'da kaldık, bir ara yakınlaşınca, kalbinin hızlı olmasının sebebine 'çok sevince böyle oluyor' dedi. Gece de 4'ümüz beraber uyuduk!" Yixing heyecanla anlattığında Luhan şaşkınlıkla bakakaldı.

macarons // kray Where stories live. Discover now