CHAPTER 1

3.1K 138 228
                                    

"Evet!Evet!Tanrım milyonlarca kez evet!"

Herkes alkış tutmaya başlayıp ıslıklar çalarken dolan gözlerimin içindeki akmak için can atan göz yaşları geldikleri yere aynen geri gitsinler diye kafamı yukarı kaldırıp kocaman sırıttım.Bir kaç konfeti bedenime yapışırken çoğu kişinin ağzından çıkan tebrik sözcüklerini algılamaya çalışıyordum.

Büyük alkış tufanı yavaş bir şekilde giderek azalırken Zayn'in en sonunda ayakları yere değdi ama bu biraz somurtmasına da sebep oldu,sanırım Liam'ın kucağında oldukça rahat ve konforluydu ve tabi hiç olmadığı kadar mutlu.Neden mi?

Çünkü iki saniye önce Zayn artık nişanlı bir adam olmuştu!

Etraflarındaki kalabalık azaldığında Liam ve Zayn aynı anda derin bir nefes verdiler ve masada onlar için ayırdığımız yere oturdular,kalçamdaki ağrı kendini dün gece dolayısıyla fazlasıyla belli ederken Harry bunu anlamış gibi muzipçe sırıttı.Mideme kadar köklemişti resmen!Liam ve Harry içki almak için ayaklanmışlardı ki Liam Zayn'i uzunca öptü ve Harry'i takip etmeye başladı.Elimi telefonuma götürmüştüm ki Zayn yüzüğünün soğukluğunu hissettirmek istermiş gibi kendi elini benim elimin üstüne sıkıca bastırdı.

"Çocuklar bugün resmen hayatımın en güzel günü,bir kere daha Liam'a aşık olmakla hayatımın en doğru şeyini yaptığımı anlamış oldum.Üstelik daha sabah tartışmıştık bana günlerce kızgın olur sanıyordum ama bana hiç ummadığım bir şey yaptı.Evlenme teklif etti!"Kelly gözlerini devirirken ben sırf Zayn kırılmasın diye sevinçli bir şekilde konuşmaya çalıştım."Yaa ne güzel!"Elini elimin üstünden hışımla geri çekti."Daha fazla sahte olamazdın heralde"

Liam ve Harry masaya geri döndüklerinde nereden geldiğini anlamadığım bir sinirle Harry'nin koluna sertçe vurdum."Ah!Tanrım bu ne içindi!?"Tek kaşımı kaldırıp ellerimi birbirlerine kenetledim."Çocuk gibi sürekli yeni bir oyun başlatacağına Liam gibi hareket etseydin şimdiye kilisede yemin ediyor olurduk!"

Niall kahkaha atarken başını Ed'in omzuna yasladı ve izin ister gibi baktıktan sonra onun kızarmış peynirlerine uzandı."Asi gökyüzü biliyorsun ki hemen istersen şuan bana evlenme teklifi edebilirsin,yapacağın tek şey dizinin üstünde durmak ondan sonra seni kollarımın arasında en yakın kiliseye taşıyabilirim"Göz kırpmasıyla benden sert bir tokat yemesi bir oldu.Eliyle çenesini ovarken bana anlamsız bakışlar atıyordu."Sen benim ne zaman pes ettiğimi gördün ki!?"

Harry kaşlarını çatmıştı ki Zayn onun bir şey demesine izin vermeden lafa başladı."Hey bugün benim en mutlu günüm o yüzden kavga edecek ya da tartışacak olanlar lütfen dışarı çıksın"Kelly telefonunu çantasına attıktan sonra ayaklanınca hepimiz ona döndük."Melina'ya sormam gereken bir hesap varda,size iyi eğlenceler"Kelly uzaklaştıktan sonra Zayn kadehini havaya kaldırdı."Bugün tüm içkiler benden millet,mutluluk sarhoşu olmaya hazır mısınız!?"Liam karşısında dünyanın en şirin şeyi varmış gibi onu izlerken ortama hiç uymayacak şekilde bağırdım.

"Kusana ve altıma işeyene kadar sarhoş olmak istiyorum!"

Herkes yüzünü buruştururken bende popoma yediğim ani şaplakla yüzümü buruşturmak zorunda kaldım."Pisleşme!"Harry'e omuz silkip ayağa kalktım ve dengeli bir şekilde yürümeye çalışırken tuvaleti aramaya başladım.Bir süre dönüp dolaşıp bir türlü tuvaleti bulamadığımı fark ettiğimde birisinin sırtına dokunup bana dönmesini sağladım.

Ah bendeki de sarhoş şansıydı heralde,çünkü tam karşımda Luke duruyordu!

"Hey Louis naber!"Telaşla etrafıma bakınıp Harry'e benzeyen biri ya da tam olarak Harry'nin kendisi var mı diye emin olmaya çalıştım.Luke'un sorusunu es geçip kendi işime yarayacağını umduğum soruyu sormaya karar verdim."Tuvalet nerede biliyor musun?!"Beni bu kadar gürültünün arasında duymamış ve anlamamış olmalı ki kaşlarını çatıp boyuma yetişebilecek kadar eğildi ve bende refleksle geri kaçtım.Aniden ikimizde kafalarımızı birbirlerimize doğru çevirince göz göze geldik.

Gözlerindeki kırgınlık insanın içine işleyecek cinstendi."Benden hala korkuyor musun?"Cevap vermek için ağzımı aralamıştım ki arkadan birisinin bana çarpmasıyla az daha düşüyordum ki Luke kolumdan sımsıkı tutup buna engel oldu."İyi misin?"Başımı aşağı yukarı sallayarak hızla onu onayladım ama tenlerimiz hala birbirine değiyordu."Soruma hala cevap vermedin?"Kolumu ondan kurtardım ve müzik sesinin azalmasıyla konuşmaya karar verdim."Sadece tuvalet neredeyse söyleyebilir misin lütfen,çok sıkıştım!"

Bir süre gözlerime sinirle baktı ardından ifadesi yumuşadı."Dümdüz ilerle sağdaki kapı ve lütfen Michael'a çabuk olmasını söyler misin,uzun bir süredir bekliyorum onu!"Hızla başımı sallayarak onayladım onu ve insanlara çarpa çarpa ışıklı yolda ilerlemeye başladım.Siyah paslı kapıyı omzumla itekleyerek içeriye girdim ve bağırdım."Michael!"

"Ah Loueh sen misin!?"

"O kadar içmeme rağmen adımı unutacağımı sanmıyorum yani o yüzden evet benim!"

"İkinci kabindeyim!"

İkimizinde sesi duvarlarda yankı yaparken birinci kabinin kapısını ayakkabımın ucuyla ittirerek açtım ve pantolonumu indirir indirmez ne kadar soğuk olabileceğini unuttuğum klozetin üstüne oturdum ve çığlık attım."Sikeyim,dondum!"Yan taraftan kıkırtı sesleri gelince birinci kabinle ikinci kabini birbirine bağlayan duvara vurdum."Gülmesene oradan,bu göt çok değerli ve şuan çok üşüyor ve ah unutmadan Luke seni bekliyordu,sahi ne yapıyorsun o kadar uzun süredir!?"

"Umm...biraz utanıyor olabilirim"

Acele bir şekilde tuvalet kağıdını atıp sifonu çektikten sonra kabinden kendimi dışarı atıp Michael'in kabininin kapısına vurmaya başladım."Yoksa Luke sana bir şey mi yaptı!?"Uzun bir sifon sesinin ardından onunda kabininin kapısı açıldı ve hayatımda gördüğüm en tatlı suratlardan biriyle karşı karşıya geldim."Hayır bana bir şey yapmadı ve merak etme yapmaz da sadece umm nasıl desem....beni az önce kendi arkadaş grubuyla tanıştırdı ve açıkçası ben yanlarına dönmeye biraz çekiniyorum"Karşımda bu kadar kasıldığına göre belli ki biraz değil baya çekiniyordu.

"İyi de neden ki?"

Deri bilekliğiyle oynamaya başladı."Genelde hepsi küçüklük anılarını falan anlatıyor ve hepsi de çok güzel ve yakışıklı insanlar ben nasıl desem....kendimi o ortama pek layık bulmadım,bulamadım"Gözlerimi fal taşı gibi koskocaman açıp karşımda saçmalayan bu dünyalar tatlısı çocuğa baktım ve onu iki kolundan kavradıktan sonra aynanın karşısına geçirdim."Az önce söylediklerini kendi sarhoşluğumdan dolayı uydurmuş gibi yapıp hepsini unutacağım.Asıl utanması gereken biri varsa oda o masadaki kişiler sen değilsin!Ne var yani hepsi küçüklük anılarını anlatıyorsa sende anlat,ne kadar eğlendiğimizi,ortalığı nasıl ayağa kaldırdığımızı anlat işte!"

"Louis..."

"Asıl küçüklük anısı nasıl olurmuş görsünler!Bizim okula ilk geldiğinde ve benim sınıfıma gelip beni bulduğun günü hatırlıyor musun ve aynı günde seni hastaneye götürüp Luke'a aşık olmana neden olmuştum hani.O gün sana bu yetimhane konusunda falan utandığımı söylediğimde bana ne kadar kızmıştın hatırlasana."

Yüzüne büyük bir gülümseme yerleşirken onu bileğinden kavradım ve kapının kolunu tuttum."Umm sanırım haklısın Loueh"Kapıyı açtım ve ikimizde dışarı çıkarken bakışlarımı ona yönlendirdim.

"Tabiki de haklıyım,asıl utanması gereken onlar,biz değiliz!"


Sol bacağımı Harry'nin karnının üstüne atıp popomu biraz daha yukarı kaldırarak rahat bir pozisyon bulmaya çalıştım ama nafile!"Daha ne kadar kıpırdanacaksın!?"Yanımda duran küçük boyun yastığını alıp onun ağzına bastırdım."Ya zaten rahat bir pozisyon bulamadığımdan bir türlü uyuyamıyorum sende ses yaparsan hiç uyuyamam!"

Yastığı ağzından çekip keyifle sırıttı."Bildiğim çok güzel pozisyonlar var,belki o zaman rahat edersin ne dersin ha?"Koluna cimcik atmamla tısladı."Zaten kalçam hala ağrıyor sen hala dalga geçme peşindesin,konuşma benimle!"Ondan uzağa kaymaya çalıştığımda elini göbeğimin üstüne koyup engel oldu ve kulağıma eğildi."Özür dilerim gökyüzüm ama ne yapayım senin teninle bütünleştiğim an kontrol kelimesinin anlamını bile unutuyorum"

Sözleri midemde tuhaf etkiler yaratırken duyduğumuz zil sesiyle bakışmamız bölündü ve onun bakışları hala üzerimdeyken paytak adımlarla yürüyerek kapıya ulaştım ve esnedikten sonra açtım.Tabi açtığım an karşımda parmağındaki yüzüğe ışıltılı gözlerle bakan bir Michael görmeyi beklemiyordum.Ah lütfen tahmin ettiğim şey olmasın!

"Luke bana evlenme teklifi etti!"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now