CHAPTER 5

1.1K 107 162
                                    

"Kelly şuan da mırr mırr diye sesler çıkararak sana kötü bakışlar atan kedicik Louis etrafa saldırmadan canını kurtarsan iyi olur!"

Niall'ın uyarısı karşısında Kelly kaşlarını çattı ama uyarıya kulak asmamayı tercih edip kapıdan içeri girdi ve girer girmez bana parmağını doğrulttu."Bak Louis yüzüğüm nasıl?"Kelly'e doğru atılmıştım ki önüme geçen Harry'nin bedeniyle atakta bulunamadım ama dişlerimi o kadar çok sıkıyordum ki kırılma ihtimalleri vardı."Kelly sen bence nasıl evlilik teklifi aldığını anlatmak ve yüzüğünü övmek için daha sonra gelsen iyi olur"

"Ama neden?"

Harry'nin konuşmasına izin vermeden bağırmaya başladım."Çünkü her siktiğimin günü buraya evimize gelip birilerinin nasıl evlilik teklifi aldığını ve yüzüklerini övmelerinden sıkıldım!Ve ben yanımda gördüğünüz bu pis kıvırcıktan evlilikle ilgili tek bir kelime bile duyamamışken herkesin gelip bana neşeyle düğün planlarını anlatması çok bencilce!"

Sırtımı duvara yaslayıp o kadar hızlı konuşmanın ardından soluklanmayı bekledim.Niall bir eliyle Ed'in diğer eliyle de Kelly'nin elini tuttuktan sonra kapıya yöneldi."Biz gitsek iyi olacak sanırım"Kapının kapanma sesinden sonra Harry ölümcül bakışlarını üstüme yöneltti."Bu saçma tavırların yüzünden arkadaşlarını kırdığının farkında mısın!?"

'Hah'diye bir ses çıkardım en sonunda patlama noktasına geldiğimde."Bu tavırları sergilememdeki en büyük faktör sensin Harold!Sanki herkes anlaşmış gibi gelip bana düğün planlarını anlatıyor,emin ol sadece bağırmakla kalmam bile çok normal,o orospu çocuğu diye bahsettiğin Luke bile Michael'a evlenme teklifi etmiş!"Onu arkamda bırakıp yatak odasına ilerlediğimde duyduğum kırılma sesiyle heykel gibi hareketsiz kaldım.

"Beni sakın onunla karşılaştırma Louis!Zamanında sana kardeşim ayağıyla neler yapmış çocuktan bahsediyoruz!Onu öne sürerek mi kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun!?"Gelen sinirle bütün gücümü kullanıp ellerimi sert göğsüne koydum ve çığlık atarak ittirmemle arkasındaki komodine çarparak düştü."Neden geçmişi hatırlatıp duruyorsun ki,canımı yakmak için mi!?"Gözlerini hafif kırpıştırırken bana yine bağırmasını bekledim ama o tek bir noktaya odaklanmış baygın bakışlar atıyordu.

"Harry?"

Telaşla önünde eğilerek ellerinden tuttum."Özür dilerim çok mu sert çarptın başını?"Gözünden akan yaşla beraber kalbime kocaman bir ok saplandı."Beni çok yoruyorsun Louis"Şakağını öpüp ardı ardına özürler diledim."Yalnız kalmak istiyorum"dediğinde kollarımı boynuna sıkıca dolayarak onu yalnız bırakmak istemediğimi belli etmeye çalıştım,beni nazikçe kendinden uzaklaştırdı."Lütfen gökyüzü,biraz kendimle zaman geçirmeye ihtiyacım var"Gözlerim dolmaya başlarken ayağa kalkıp kapıya ulaştım.

"P-peki"


Bugün yine kendimi asla affedemeyeceğim günlerden biriydi,Harry'i yine üzüp ağlatmıştım ve onu perişan halde görünce hala neden yaşadığımı sorguluyordum.Harry'i yatak odamızda istemeyerek yalnız bıraktıktan sonra evden dışarı çıkmış ve önceki güne göre daha şiddetli ve uzun yağan yağmurun altında yürümeye başlamıştım.

Bir süredir uğramadığım gök kuşağı merdivenlerde hava kararana kadar oturmuş ardından markete girip iki şişe bira almıştım.Yanmış kilisenin boyalı ve paslanmış duvarlarına sırtımı dayamış otururken sessizce ağlayıp kendime lanetler ediyordum.Bir kaç hafta aradan sonra ilk en büyük kavgamızdı.


"Loueh uzun zamandan beri izlediğim en güzel filmlerden biriydi!"Elimdeki boş mısır kovasını çöpe attıktan sonra Michael'ı onaylamak istermiş gibi başımı salladım."Kesinlikle öyleydi dostum,bundan sonra gideceğim her filmi sana seçtireceğim"

Who is going to proposal first?Où les histoires vivent. Découvrez maintenant