CHAPTER 2

1.3K 116 184
                                    

"Sence de çok güzel değil mi Loueh?"

Harry önümüze ikinci kahveleri koyarken Michael bana sayamadığım kez yüzüğü hakkında övgülerde bulunuyordu.Ya Luke ve Liam kendi aralarında plan yapıp beni çıldırtmak istemişlerdi ya da evren kesinlikle benimle alay ediyordu.Çünkü Tanrı aşkına baksanıza ikisi de aynı gün sevdiği insanlara evlenme teklifi etmişlerdi ve evlenme teklifi ettiği insanlar benim çok yakın arkadaşım olmakla kalmayıp yüzüklerini gözüme gözüme sokmuşlardı!

Aslında biraz düşününce Luke ve Liam'ın beraber plan yapmaları birbirlerinden ölümüne nefret etmelerinden dolayı aşırı mantıksız gelince bu teorimde çürümüş oldu.

Duvardaki saate göz ucuyla baktığımda sabah olmasına sadece bir yarım saat kadar kaldığını fark etmemle ağzımı genişçe açarak esnedim."Luke merak etmez mi seni?Hayır gitmeni istediğimden değil de çünkü emin olabilirsin ki kapıdan içeri girdiğin andan beri sana nasıl evlenme teklifi ettiği ve yüzüğünü binlerce kez övmen çok fazla hoşuma gitti(!)ama Luke'un seni merak etme ihtimali çok fazla"

Harry'nin onun adını benim ağzımdan defalarca duymasıyla gerildiğini anlayınca ister istemez gözlerimi devirdim.Michael yüzüğünü bütün parmaklarına takıp çıkarırken bana döndü."Ah hayır merak edeceğini sanmıyorum çünkü sana anlatmaya geleceğimi biliyordu ve sende yatıya kalacağımı da"Harry kahvesini püskürttükten sonra kıpkırmızı kesilirken ona döndü."Ne dedin sen!?"

"Ne kızıyorsun hemen!Loueh'le laflamayalı uzun zaman olmuştu ve onu çok özledim,senden önce ben vardım bir kere agresif kıvırcık!"Harry kolunu omzuma attı ve dibine kadar yaklaştırdı."Dilin baya açılmış bakıyorum görmeyeli"Michael ona bakmaya devam ederken havalı bir şekilde saçlarını düzeltti ve ayağa kalktı."Eee hangi odada kalıyorum Loueh"Harry'nin kendi kendine homurdandığını duyunca bu nedense çok komiğime gitti ve elimde tuttuğum kupadan bir kaç kahve damlası yere damlarken kahkaha atmaya başladım.

Michael'da aynı şekilde kahkaha atmaya başlayınca Harry susmamızı istermiş gibi delici bakışlarını ikimizin üzerinde dolaştırdı ve saniyesinde sesimiz kesildi."Siz ikiniz beni çıldırtmak için kafa kafaya verip plan mı yaptınız!?"Hışımla kafamı ona çevirdim."Ah değil mi bende nedense bugün aynı şeyi Luke ve Liam hakkında düşünmüştüm,beni çıldırtmak için plan yaptıklarını falan"

Michael ve Harry kafaları karışmış gibi kaşlarını çattılar ardından aynı anda sordular."Ne saçmalıyorsun!?"

Sahi ya ne saçmalıyordum?

Omuz silkip ayaklandım ve Michael'a beni takip etmesi için işaret verdikten sonra genelde Gio'nun uyuduğu odaya adımladım ve kapıyı açmamla Gio havlayıp üstüme atladı.Onu bir bebek gibi kucağıma alırken yatağın üstüne oturdum ve yumuşak tüylerini okşamaya başladım."Ah Gio uyuyamamakta çok haklısın oğlum,baba çok bağırıyor değil mi,sesi de çok kuvvetli çıkıyor zaten!"

Michael tek kaşını kaldırıp bana baktı."Baba mı?"

"Harry'den bahsediyorum"Michael duyduğu cevap karşısında sırıtırken üstündeki tişörtü çıkarıp kendini yorganın altına soktu ve ayaklarını yarıya kadar uzattıktan sonra bana döndü."Loueh eğer yatağın ucundan sen ve sevgili popon kalkarsa ayaklarımı sonuna kadar uzatmak istiyorum!"Gözlerimi devirdikten sonra Gio'nun tüyleri arasına bir öpücük bıraktım ve ayağa kalktım.Gio meraklı bakışlarla Michael'ın yanına gittiğinde Michael dişlerini göstererek gülümsedi.

"Hey selam dostum sana nasıl evlilik teklifi aldığımı anlatacağım ve kesinlikle çok hoşuna gidecek!"Ah hayır....Zavallı Gio.

Kapı koluna elimi attığım an Gio bana dönüp havladı.En üzücü ifademi ona yolladım."Ah emin ol bu sadece başlangıç Gio."Odadan dışarı çıkıp Gio'nun uzaktan gelen havlamalarını dinlerken yatak odasından içeri girdim ve önce gözümü rahatsız eden ışıkla ardından yatağın içinde çırılçıplak oturan Harry'le karşı karşıya geldim."Neden üstünde bir şey yok üşütebilirsin ve ışığı neden açtın?"

Örtünün altına girerken ondan cevap beklemeye başladım."Uykum kaçtı"Hafif yan dönüp bakışlarımızı hizaya getirdim."Uykunun kaçması yatağın içinde çırılçıplak oturacağın anlamına gelmez"Elini elmacık kemiğime götürüp okşamaya başlarken yeşil gözleri parladı."Aslında bu birazdan seninde çırılçıplak olacağın anlamına gelir"

Ne demek istediğini anlar anlamaz hızla doğruldum ve onu canını acıtmayacak şekilde ittirip kendimden uzaklaştırdım."İçeride Michael varken mi!?"Sinirle soludu."Beş yaşındaki bir çocuktan bahsediyormuş gibi konuşma Louis!Sanki böyle şeyleri hiç bilmiyor!"Yatağın ucunda duran ona ait tişörtü aldıktan sonra giymesi için gözlerimle işaret verdim."Sorun böyle şeyleri bilip bilmemesi değil,sorun....umm şey benim birazcık utanmam olabilir"

Tişörtünü kafasından geçirmesiyle sırıtmaya başlaması bir oldu."Harry sırıtmasana!Hem Michael olmasa bile kabul etmezdim çünkü sana kızgınım!"Ağzı şaşkınlıkla açıldı."Hiç bana öyle ağzını sonu görünmeyen mağara gibi açma!Evet sana kızgınım duydun işte!"

"İyi de neden!?"

Onun bacaklarının açıkta kalmasını sağlayacak şekilde tüm örtüyü kendi üstüme çektim."Az önce içeride hani Luke ve Liam'ın bana plan yaptıklarını sanmıştım dedim ya,bir tahmin et bakalım neden olabilir!?"Uzun bir süre bana salak salak bakınca bacağının üst kısmına vurdum ve parmağımı gösterdim."Benim parmağımda neden bir yüzük yok!?"En sonunda anlatmaya çalıştığım şeyi anlamış olmalı ki insanı ciddi anlamda çileden çıkaracak bir kahkaha atmaya başladı.

Susması için ona defalarca seslensem bile kendi kahkahasından dolayı beni duymuyordu bile hatta varlığımı unutmuş da olabilirdi.Dayanamayarak popomun altındaki yastığı alıp kafasına geçirdim ve en sonunda susmuş oldu ama ağzı hala sırıtır biçimde yukarı kıvrılıyordu."Poponla yastığı iyi ısıtmışsın yalnız"

"Harold!"

Dudağını büzüp sahte bir şekilde üzülürmüş gibi yaptı."Birileri evlenme isteğiyle yanıp tutuşuyor bakıyorum"Sinirlerim benden bağımsız tavan yapmaya devam ederken elime geçirdiğim her yastığı aramıza koydum ve ona arkamı döndüm."Uyurken bu sınırı geçmek yok Harry!Yoksa sabah pizza sipariş ederim!"

"Tüh ya bu tehdit karşısında ne yapacağımı şaşırdım,bu korkuyla da uyuyamam şimdi"Gözlerimi sımsıkı yumarken avazım çıktığı kadar bağırdım."Sus artık!"


Ekmek kızartma makinesinde fazla durduğundan dolayı kenarları hafif yanmış ekmeğe reçel sürdükten sonra ağzıma götürdüm ve katır kutur sesleri eşliğinde çiğnemeye başladım.Ağzımın kenarında beni rahatsız eden bir şey hissedince reçel bulaştırdığımı anlamıştım ki Harry benden önce davranıp diliyle temizledi ve keyifle mırıldandı.Ona mümkün olduğunca en delici bakışlarımı yollamaya çalıştım.

"Bu korkutucu bakışın sebebi nedir gökyüzüm?"

Üstümdeki kırıntıları temizlerken ona döndüm."Sana uyurken o sınırı geçmek yok dediğim halde sınırı o cüssenle yok edip içime girdin hemde ciddi anlamda içime!"Kocaman sırıttı."Harry sakın durma diye bağırırken sınırı unutmuş gibiydin oysa ki"

Ona vurmak için elimi kaldırmıştım ki içeriye giren bedenlerle elim havada kaldı.Michael benim yanıma otururken Ed'de Harry'nin yanına geçti."Günaydın çocuklar!Sizin sabaha kadar inlemelerinizden dolayı uykum kaçınca bende Gio'yu dolaştırmaya çıkmıştım ve o sırada Ed'le karşılaştım,iyi ki de karşılaşmışım bize söylemek istediği bir şey varmış"

Harry Michael'ın cümlenin başlarında bulunduğu imadan dolayı kahkahalara boğulurken bende kıpkırmızı kesilmiştim.Ed'de sırıtmasını kestikten sonra boğazını temizleyip büyük bir ciddiyetle bize döndü."Çocuklar aslında ben bir konuda sizden yardım isteyecektim,biliyorsunuz ki Niall'la bir süredir beraberiz ve ona her şeyden ve herkesten çok daha fazla değer veriyorum"

Hepimiz başımızı sallayınca devam etti."Ama bu ilişkinin birbirimize verdiğimiz değerle sınırlı kalmasını istemiyorum,ben bu ilişkiyi daha ileri boyutlara taşımak istiyorum"Harry ve Michael hala ifadesiz bir şekilde ona bakarlarken ben nihayet kast ettiği şeyi anlamıştım.Of Tanrım hayır!Ed bakışlarını hepimizin üzerinde gezdirdikten sonra benim Harry'e daha çok sinirlenmemi sağlayacak olan o cümleyi kurdu.

"Niall'a evlenme teklifi etmek istiyorum"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now