CHAPTER 6

1.1K 105 200
                                    

Kapıdan içeri girer girmez yerde dizlerini karnına kadar çekmiş ağlayan Harry'i görmemle elimdeki pizza kutusunu atıp ona koştum."H-Harry ne oldu?"Sesimi duymasıyla başını gömdüğü diz kapaklarından ayırıp bana baktı ve gözlerini gerçekliğimi sorgulamak istermiş gibi kırpıştırdı."B-ben seni defalarca aradım Louis,telefonun kapalıydı,geri gelmeyeceksin sandım"

Gülümseyip akmaya devam eden göz yaşlarını öptüm."Evet yalnız kalmak istedin diye seni yalnız bıraktım ama bunu sonsuza kadar yapacak değildim ya ki buna yüreğim dayanmaz zaten!Senin gökyüzün her zaman tepende duracak bunu unutma"

Beni kucağına çekip boynumu öptü."Evet lütfen hep dursun,hiçbir yere gitmesin gökyüzüm"Nemli saçlarına ellerimi daldırıp okşadıktan sonra ayağa kalkıp ona da elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim."Nerdeydin Louis gerçekten,çok endişelendim"

"Umm ben şey....yanmış kiliseye gitmiştim"Şüpheyle süzdü beni."Tek başına?"

Boğazımı temizledim ama konuşmak için ağzımı aralayamadım,nasıl söyleyecektim ki?"E-evet tek başımaydım"Kötü kötü sırıtınca korkmaya başladım."Resmen beni salak yerine koyuyorsun Louis!"

Halt vardı da gittim kekeledim,anladı işte!

"Kiminleydin!?"Geri geri gidip arkamdaki beyaz koltuğa oturdum,kavga çıksın istemiyordum artık neredeyse her gün kavga eder hale gelmiştik ve bu durum ikimizi de yıpratıyordu."Zayn'le beraberdim"Karşımdaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı ve arka cebinden telefonunu çıkardı.

Ben onun her bir hareketini dikkatle izlerken telefonu sehpanın üstüne koydu ve hoparlöre aldı bir süre sonra duyduğum Zayn'in sesiyle 'Siktir'diye fısıldadım."Efendim Harry?"Bakışlarını benden ayırmazken Zayn'le konuşmaya başladı."Zayn rahatsız ettiysem kusura bakma ama sana bir şey sormam gerekiyor"

"H-Harr..."İşaret parmağıyla susmamı belirtip Zayn'in sesine odaklandı."Sor tabi"

"Bugün ne yaptın?"

"Ah sorma dostum ya çok yoruldum daha doğrusu yorulduk,Liam'la bütün gün düğün yerleri için düşündüğümüz mekanları dolaştık,daha yeni adım atabildik eve"Ben stresle tırnağımı kemirmeye başlarken Harry sakinliğini koruyor gibi görünüyordu."Teşekkür ederim görüşürüz"

"Görüşürüz,Liam bir dakika bekle!"

Harry telefonu kapatıp ayaklandı ve içeriye gitmeden önce yüzüme tiksinir gibi baktı."Bana sonsuz bir güven aşıladığın için teşekkür ederim"


Önüme zeytinli ve domatesli omleti koyduktan sonra tam karşıma oturdu ve yeşil çayından küçük yudumlar alarak içmeye başladı."Teşekkür ederim"Son üç gündür en iyi yaptığı şeyi yapmaya devam etti.Beni duymamış gibi davranmaya!

Sinirle çatalı tabağın içine geri fırlattım ve onun yeşil çayını önünden çekerek içmeye başladım,boş bakışlarla beni izledikten sonra ayağa kalkıp yeşil çay paketine uzandı.Ne yani kızmayacak mıydı!?Benimle konuşmamak için kendini soktuğu şu komik durumdan haberi var mıydı acaba!?

Beş dakika kadar sonra yeni yaptığı yeşil çayıyla karşıma oturduğunda bir saniye bile beklemeden elindeki bardağı alıp yere fırlattım ve büyük bir gürültü koptu.Kollarını önünde birleştirip camdan dışarıyı izlemeye başladı.Ah hadi ama!

"Peki öyle olsun Harry bende senin yaptığın omleti yemiyorum!"Öfkeyle kalkıp tabağın içindeki omleti çöp kutusuna boşalttım ve yerdeki bardak kırıklarını toplamak için eğildim,ufak kırıkları avucumun içine toplarken bakışlarımı kısa bir anlığına ona yönlendirmemle hissettiğim keskin acıyla tısladım."Sikeyim"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now