CHAPTER 16

1K 86 76
                                    

Michael

"Sen çoktan kararını vermişsin!"

Luke'un bağırmasıyla kendimi koltuğa attım ve ağrıdan çatlayan başımı ovmaya başladım."Karar verdiğim falan yok,beni anlamaya çalışır mısın lütfen,bu kadar bağırmanı ve üstüme gelmeni gerektirecek bir durum yok"

Histerik bir kahkaha atıp kolilerin üstünde duran basketbol topunu alıp lambaya doğru fırlatmasıyla kıvılcımlar havada uçuşurken büyük bir gürültü koptu.Tanrı aşkına delirmiş gibiydi!Üstüme üstüme gelmeye başlayınca korkuyla koltukta geri geri uzaklaştım."Eğer kararını vermemiş olsaydın zaten evimize gelip beni telaşlandırmaz ve neler olup bittiğini anlatırdın!O evlilik teklifini beni terk et diye yapmadım sana!"

Onu nasıl sakinleştireceğimi bilemezken Tanrı bana yardım etmek istermiş gibi kapı çaldı ve o hala sinirle solumaya devam ederken gidip kapıyı açtı.Lütfen beni anlayan biri gelmiş olsun.Tanıdık minik bedeni görmemle koltuktan fırlayıp ona koştum ve sımsıkı sarıldım Louis'e.Evet beni gerçekten de herkesten daha iyi anlayan biri gelmişti.Louis benden uzaklaştığı an sinirle Luke'a döndü."Sesin resmen dışarıya kadar geliyor,niye bağırıp duruyorsun,böyle mi moral veriyorsun Michael'a!?"

Luke hiçbir şey demeden içeri adımladı ve saniyesinde kırılma sesi geldi.Louis arkasından bağırdı."Buraya gel orospu çocuğu!Ona bağırıp çağırıp sonra hiçbir şey olmamış gibi kaçamazsın!"Luke hızlı adımlarla tekrar görüş açımıza girdiğinde öyle hızlı bana doğru yürümeye başlamıştı ki Louis önüme geçerek beni koruma ihtiyacı hissetti.

Luke kollarını iki yana açtı."Ne yani ona vuracağımı falan mı sandın!?Michael'a bir kere bile el kaldırmadım,kaldırmam da,onu seviyorum ben!"Anlık bir baş dönmesiyle yere düşerken Luke Louis telaşla eğildiler."Özür dilerim güzelim,kendimi kaybettim,çok özür dilerim"Luke beni kucağına alıp yerden kaldırırken ardı ardına fısıldadı ve o sırada karnımdan büyük bir gurultu duyuldu.

Louis gözlerini pörtletti."Ne zamandır bir şey yemiyorsun sen!?"

Luke onun sorusuyla avucunun içiyle kendi kafasına vurdu."Ah muhtemelen dün sabahtan beri,siktir ya nasıl unuturum!"Elimi tutup üstünü okşadı."Sana vişne soslu krep yapmamı ister misin bebeğim?"Gülümseyip kafamı salladım ve dudağımı öptükten sonra mutfağa adımladı.Louis onun arkasından şaşkınlıkla baktıktan sonra yanıma oturdu."Bu orospu çocuğunu baya değiştirmişsin dostum,yemek yapmak ve Luke mu?Ah o kahvaltıda bile bira içerdi"

Ondan bahsederken kullandığı kelimeyle kaşlarımı çatarken ne dediğini anlamış olmalı ki 'oh'diye bir ses çıkardı."Orospu çocuğu demediğimi say"

Daha rahat etmek için sırtımı arkamdaki yastığa dayadıktan sonra ona döndüm,işaret parmağıyla saçlarımı işaret etti."Yeni saç rengini beğendim,seni açmış dostum"Şakasına omzuna vurdum."Bir gün seninkini de boyarım"Yüzünü buruşturup başını iki yana salladı."Bana yakışmaz ki"

Saçını çekmemle tısladı."Ne kadar güzel olduğunun farkında değil misin Loueh?"Dudak büzdü."Şuan Harry'le konuşuyor gibi hissettim"

"Ah şu agresif kıvırcık,sahi ya o nerede?"

Luke elindeki tepsiyi Louis'le ikimizin ortasına koyarken karşımızdaki koltuğa oturdu ve gözlerini üstüme dikti,o sırada cevap verdi."Aslında Harry buraya geldiğimi bile bilmiyor,Zayn'le buluştuğumu sanıyor"Luke lafa daldı."Doğru tabi burası senin için yasak bölge ona göre,sonuçta benim evim"

Louis dişlerini sıkarken ortamdaki gergin hava dağılsın diye kreplerden birine uzanıp Louis'in ağzına taktım diğerini de kendim yemeye başladım.Çalınan kapıyla Luke bir şeyler mırıldanıp açmak için yürümeye başladı ve korkudan yerimden sıçrayıp küçük dilimi yutmama sebep olacak bir ses duydum."Louis!"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now