CHAPTER 11

1.2K 113 154
                                    

"Eve erken geleceğine söz verir misin?"

Dudaklarımı büzüp başımı yan yatırdım ve keyifle sırıttıktan sonra cevap verdim."Hayır"Gio'nun yerinden sıçramasını sağlayacak kadar yüksek sesle bağırdı."Louis!"Sinirle ofladım ve tencerenin içinde büyük bir orman gibi duran brokoli yığınına baktım."Sabah sabah rüyanda mı gördün brokolileri!"

"Konuyu dağıtmaya çalışma!Erken geleceğine dair söz verdiğini duyamadım!"Gözlerimi devirdim."Öyle bir söz vermediğimden dolayı olabilir mi ve vermeyi de düşünmüyorum"

"Sanırım aynı zamanda beni çıldırtmayı düşünüyorsun!"

Dünkü çikolatalı parçacıklı kurabiyelerin izi kaldığı tabağa paketteki çöreği koydum ve sakin kalmaya çalışarak masaya oturdum."Çıldırmanı gerektirecek bir durum olduğunu düşünmüyorum,Zayn'le takılmayı özledim ve onunla vakit geçirmek istiyorum,arkadaşlarımla görüşme yasağı getirmeyi falan düşünmüyorsun umarım"

Eli titrediğinden dolayı zorlukta tuttuğu çay fincanını masaya sertçe bıraktı ve bir kaç damla üstüne sıçradı."Yobaz biri değilim ben,tabiki de arkadaşlarınla görüşeceksin ama geç kalmanı istemiyorum,sana bir şey olmasından korkuyorum"

"Niye,bebek miyim ben?"

Hayran olduğum kahkahalarından birini attı."Evet,benim bebeğimsin"Gözlerimin kalp şeklini aldığından adım gibi emin olurken ona iyice sokulup dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım.Sızlandı."Bu bana yetmez"

Çöreğimden bir parça koparıp ona uzattım."Bu kadar doyumsuz olma sevgilim"Kocaman sırıttı ve alnını alnıma yasladı."Bir daha söyle,lütfen"Cümleyi değil sonda kullandığım kelimeden deli gibi etkilendiğini anlamıştım."Sevgilim"diye fısıldamamla gözlerini huzurla yumdu.

"Bu kelimeyi senin dudaklarından duymak dünyanın en güzel şiirini dinlemek gibi"

Beni kucağına çekerken tek eliyle masadaki her şeyi yere attı ve beni masaya yatırırken boynuma kışkırtıcı darbeler bırakmaya başladı,kanımda dolaşmaya başlayan inanılmaz his bütün vücudumu ele geçirirken kapı sesiyle Harry'i ittirmeye çalıştım ama umurunda değilmiş gibi elini kemerime götürdü.

"H-Harry"

Kafasını yukarı kaldırıp dudaklarıma doğru inledi,nefesi o kadar tahrik ediciydi ki kasıklarım ağrımaya başladı."A-aşkım akşam devam edelim,ç-çıkmam gerekiyor"Benden istemsizce geri çekilip çözdüğü kemerimi bağlarken hüzünle yere bakıyordu.Saçlarından tutup onu kendime yaklaştırdım."İnan bende seni çok özledim"

Kafasını yan çevirip kıpkırmızı olduğunu düşündüğüm yanağımı uzunca öptü."Çok geç kalma tamam mı,istediğin zaman beni ara gelip seni alırım"Gözlerindeki endişe karşısında kalbim ısındı."Merak etme Harry"

Masadan atlayıp ona son kez baktım ve gideceğim sırada kolumdan tutup beni tekrar kendisine çevirdi."Öpücüğümü almadan seni hiçbir yere bırakmam"Ah tabi,o sırada Zayn çoktan yeni küfürler türetmeye başlardı.Kolumu ondan kurtarıp çenesinin altını parmak uçlarımda yükselerek öptüm ve daha fazla beni oyalamasın diye arkama bakmadan koşarak çıktım evden.

"Sonunda ya!Harry'le sevişeceksen beni ne diye çağırdın!?"Onun bisikletinin arkasına geçip beline sarılırken devam etti."İnleme sesleriniz kulağıma kadar geliyordu ve dostum sanırım ince olan ses sana aitti,ne kadar melodik inliyorsun öyle"

Kafamla onun kafasına vurduğumda bu sefer inleyen taraf o olmuştu."Sanırım sen o kadar melodik inlemiyorsun Zaynie"Tam tahmin ettiğim gibi küfürler sıralamaya başlarken bisikleti sürmeye başladı ve bir kaç kez korna çalan arabalar eşliğinde uzun zamandır gelmek istediğimiz yere gelebilmiştik.Büyük bir heyecanla ikimizde bisikletten indik ve derenin kenarına koştuk.Ben elimle suyu kontrol ederken Zayn çoktan üstündekilerden kurtulup sadece iç çamaşırıyla kalmıştı.

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now