CHAPTER 20

1K 96 164
                                    

"Harry bana evlenme teklifi etmeden ölmek istemiyorum!"

Zayn ve Niall bana ters ters baktıktan sonra dış kapıya yöneldiler ve kapı kolunu kırarcasına aşağı yukarı sallamaya başladılar,kendileri çok güçlü oldukları (!)için kapının şimdiye açılması gerekirdi halbuki.Bir anda kapının açılmasıyla geri çekildiler,vay canına sanırım boşuna dalga geçmiştim çünkü kapıyı açabilmişlerdi.

"Biz geldik çocuklar"

Ed elinde tuttuğu odunlarla içeri girdiğinde asıl kapıyı açanın o olduğunu anlayıp büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım.Benim arkadaşlarım neden o kadar güçlü değillerdi?Niall sinirli bir şekilde elindeki bir kaç odunun düşmesini sağlayacak kadar Ed'i ittirdi."Bizi bırakıp nereye gittiniz,çok korktuk!"

"Şömineye atmak için odun toplamaya gitmiştik ve doğrusu isterseniz kapının dış kısmını büyük bir demirle tutturduğumuz için kapıyı açamamış olabilirsiniz"Liam ve Harry kucak dolusu odunla içeri girdiklerinde ben hala Ed'in söylediği cümleye takılmıştım."Ne yani bilerek burada kapalı kalmamızı mı istediniz,ne çeşit bir manyaksınız siz?"Ed muzip bir sırıtışla Harry'e döndü."Aslında bu fikir senin sevgiline aitti Louis,buraya istemeyerek geldiğinden senin kaçmandan korktu"

Büyük bir şaşkınlıkla ağzımı açtım ve Ed'in kucağından yere düşmüş olan odun parçalarından birini elime alıp Harry'e fırlattım."Sana inanamıyorum,ne kadar korktuk biliyor musun,evet buraya istemeyerek gelmiş olabilirim ama kaçacak kadar manyak değilim,sonuçta burada sende varsın neden gideyim ki Harry!?"

Bir söz söylemesine izin vermeden her bir basamağında gıcır gıcır sesler çıkaran tahta merdivenlerden yukarı çıkıp kendimi büyük odaya atıp kapıyı sertçe çarptım.Ne yapacağımı bilemez halde deli gibi odanın içinde volta atarken kapı açıldı ve Harry içeri girdi,bana yaklaşıp dokunmaya kalktığında geri kaçtım."Bu kulübenin ne kadar korkunç olduğunun farkındasın değil mi,duvarda ürkütücü kırmızı lekeler,gıcırdayan merdivenler ve sen hangi mantıkla bir demir parçasıyla çıkmamıza engel oluyorsun,bu sefer gerçekten çok kızdım Harry!"

Bu sefer dokunmak istediğinde engel olmadım ve ona kızgın kalamayacağımı fark edince bu sefer kendime kızdım içimden."Bebeğim bu sefer gerçekten abarttığımın farkındayım,özür dilerim gökyüzü ama gerçekten korktum gidersin diye,ne yapacağını kestiremiyorum ki,süreki kafana göre hareket edip duruyorsun,bazen arkama dönüyorum göremiyorum seni,sabahları uyandığımda bana haber vermeden dışarı çıkmış oluyorsun,korkuyorum işte anlasana,bir gün gerçekten gidebilme ihtimalinden korkuyorum"

Akan göz yaşını silip elinden tuttum ve kendimle beraber yatağa oturttum."Neden gideyim ki,seni neden bırakayım Harry,bir çocuk gibi sızlanmana gerek yok çünkü ben hep yanında olacağım"Birleşik olan ellerimizi havaya kaldırıp avucumun içini öptü."Olacaksın değil mi?"Başımla onayladığımda kaşlarını çattı."Hayır öyle yapma sesini duymak istiyorum"Göz devirdim ve cevap verdim."Olacağım sevgilim"

Nereden bir anda böyle bir korkuya kapılmıştı anlam verememiştim ama yine de şuan da kaçıp gitmeyeceğinden emin olmasını sağlayıp onu rahatlatmak için her şeyi yapardım.Dudaklarına uzandığımda kapı duvara çarparak açıldı."Hadi gelin,marshmallow kızartması yaptık"Niall'ın önderliğinde merdivenlerden aşağı indik ve Liam bize çubuklara yerleştirdikleri marshmallowları uzattı.Birini Harry'e verdikten sonra onun her hareketini izleyerek yemeye başladım.Şuan ki görüntüsü o kadar tatlıydı ki dayanamadım ve popomla parmak uçlarımı hafif havaya kaldırarak dudağının kenarına öpücük kondurdum.

Niall minderin üstünde oturan Ed'in kucağına yayılarak yerleşti."Aslında buraya öylesine gelmedik çocuklar,şu son günlerde moralim biraz bozuktu ve Ed'de böyle bir şey planlamış aslında mesajlaşırken bu konudan Louis'e bahsetmiştim"

Who is going to proposal first?Where stories live. Discover now