ZİYARET

966 74 60
                                    

Jennie'den

Kadının kolunu tutan jimin'i görünce şaşırmştım.
--Yapma pişman olursun!!
Kadın sinirle kolunu indirdi.
--Benim oğlum bu kız yüzünden ameliyatta ve nolucağını bilmiyoruz.
Sen kimsin de beni durduruyorsun.

--Ben oğlun olucak şerefsizin bıçakla saldırdığı kişinin arkadaşıyım. Sizin oğlunuzda bu kıza takmış ve her seferinde onun başına bela açan bi manyak. Benim arkadaşım sizin oğlunuz yüzünden... Şu anda Minjung yerinde o yatıyo olabilirdi ve emin olun öyle bişey olsaydı bunu onun yanına bırakmazdım.

Bunları söylerken oldukça ciddi ve sinirliydi.
--Sen ne hakla oğluma öyle kelimeler kullanırsın.
Jin jimin'i sakinleştirmek için elini omzuna koyup gidelim dedi. Jimin eliyle saçlarını karıştırdı. Sonra bize döndü.

--İyi misiniz?
--Biz iyiyiz asıl siz iyi misiniz?
Jisoo'nun düşünceli sorusunun üzerine Lisa bir soru daha ekledi.
--Jungkook'u ne zaman taburcu ederler?

Bu iki soruya da jin cevap verdi.
--Saol biz iyiyiz. Jungkook'un yarası kolunda olduğu için pek bişeyi yok. Sadece olayın etkisini üzerinden atıp kendine gelmesi için serum falan takmışlar. Bi de kan kaybetmiş tabi. Ama bugün çıkabileceğini söyledi.
Siz yurda dönün.

--Jungkook çıkınca bizi ara. Ziyarete gidelim.
Dedi Lisa ve Rose'a göz kırptı. Rose'da seni öldürücem bakışları attı.

--Sizi aramamız için numaranızın olması lazım.
Jin'in mantıklı cevabı üzerine jisoo gülümseyip Telefonunu uzattı.

Menejer'de gelince yurda döndük.
--Öff Lisa şimdi ben oraya giderken ne giyicem.?
--Üzerindekilerle git zaten akşam oldu.
Böyle de güzelsin.
--Değilim Lisa değilim. Güzel değilim.
Dedi ve odasına gitti.

Sohbet ederken Jisoo'nun telefonu çaldı.
--Tamam. Geliyoruz biz.

Jimin'den

--Geliyolarmış.
--Kim?
--Kızlar
--Hangi kızlar
--Of taehyung yeni çıkış yapacak olan grup yok mu?
--Ulan kavga ediceğinize yurdu toplasanıza
Diyen Hoseok'un çok mantıklı düşüncesiyle ayaklandık. Herkes bi yerleri toplama çabasındaydı. Namjoon hyungla Jin Hyung odaları toplamaya çalışıyordu.

Jungkook oturmuş bize emirler yağdırıyordu.
--Jimin Hyung elinin altındaki havluyu görmüyor musun?
Havluyu alıp yüzüne fırlattım.
--Ayıp ya yaralıya vurulur mu dava açıcam sana.
--Yaralı olmasan elimde kalmıştın var ya.
Sırıttı. O sırada kapı çaldı. Jungkook'a kalk aç işareti yaptım.

Öffleyip kalktı. Hepimiz salonda oturmuş bekliyor gibi yaptık. Jennie söylenerek içeri girdi.
--İnsaf yaa ayağınız yok mu sizin yaralı çocuğa kapı açtırıyonuz dedi ve karşıdaki koltuğa oturdu kızlar da yanına oturdu. En rahatları oydu tabi kaçak da olsa iki hafta burda kalmıştı.

--Burayı kim temizledi böyle. Ne ara bu kadar düzenli oluverdiniz?
Taehyung Kaş göz hareketleriyle susmasını söylüyordu. Jennie güldü. Rose yanında getirdiği bi poşeti jungkook'a uzattı. Bu kızın jungkook'a olan bakışları hiç hoşuma gitmiyo.

Jungkook poşetin içine bakıp güldü.
--Teşekkür ederim bunlar sadece benim dimi?
Rose başını salladı. İçinden dört tane çikolata alıp kızlara verdi. Bize bakıp güldü.
--Size yok.
Dedi ve bana bakarak ağzına bi tane attı.

Hayvan ya camış gibi yiyo. Niye arkadaşlık ediyorum ki ben bunla?
Maknae ama bizi parmağında oynatıyor. Millet bunu maknae diye masum bişey sanıyo ama masumlukla uzaktan yakından alakası yok. Bi de üzerine oda arkadaşım.

Telefonuma gelen mesajla telefonumu çıkardım. Kızlarla aram fena değildir hani. Mesajda bi kızdandı ama hangisi?
Biraz da aşık olmaktan korktuğum için kaçış olarak bu yola başvurmuştum.

Niye mi korkuyorum? Çünkü annemle babamda aşıktı birbirlerine ama o aşk bitti. Birden bitti ve bi aile faciasına döndü. Evin tek çocuğu olarak çok küçük yaşta kavgalarına ve boşanmalarına tanık oldum. Şimdi ikiside nerde bilmiyorum. Yaşıyorlar mı onu bile bilmiyorum.

Birbirlerine olan nefretleri dışında hiçbişey düşünmüyorlardı. Bende evden kaçıp büyük annemin yanına gittim. O baktı bana. O da iki yıl önce öldü. Akrabalarım da zaten nerde kim bilir. Umursamıyorum da. Artık tek ailem BTS. Ve bunu bu duruma getiren en büyük suçlu annem ve babam arasındaki aşk.Bu yüzden aşık olma gibi bi niyetimde yok.

Diğerleri koyu bi sohbete dalmışlardı.
Jennie sohbeti böldü.
--Ya Park Jimin.
--Kızım askerlik arkadaşın mıyım senin adımla sesleniyosun.
Jin'e bile ismiyle seslenirken baba oppa falan demesi tuhaf kaçardı heralde.
--İster oppa derim ister isminle seslenirim napıcan.
Yanımdaki yastığı alıp fırlattım tuttu. Ne refleks ama. Sonra bana geri attı. Lanet olsun kafama geldi. Herkes gülerken ayağa kalktım.

Korkup ayağa kalktı ve gerilemeye başladı.
--Park Jimin noldu moralin pek bozuk. Bugün bara gidip kız bulamadın mı kendine?
--Ulan var ya kaşınıyorsun sen bi kaç gündür bulaşamadın ya ondan dimi?

Pencereden dışarı baktı. Elini yumruk yapıp ağzının önünde tuttu.
--Off kıza bak beee!!
--Harbi mi lan? Nerde?
Cama bakarak önüne gittim. Tam sıvışırken boynunu kolumun altına alıp eğdim.
--Salak mıyım lan ben?
--Şey birazcık. Hatta malsın.
--Kızım elimin altındasın bak.
--Tamam ya bırak. Çok yakışıklısın. Hiç zampara değilsin. Çok zekisin.
Bu kez bıraktım ve t-shirt'ümü düzeltip elimi saçıma geçirdim.
--Biliyorum.

Gidip yerime oturdum. Çalan kapıyla. Herkes kapıya bakıyordu. Hani kimse açmaya yeltenmiyo. Kalkıp kapıyı açtım.
--Jennie Kim ve Jeon Jungkook adına bir paketiniz var...

Bitti. Nasıldı? YORUM ve VOTE lütfen🙏 Şu aralar pek yazmıyorum. Dediğim gibi evimden uzaktayım ve internet sıkıntı bu yüzden mazur ya da mağrur hangisi doğruysa öyle görün. Sizi seviyorum 😍😍😍

KELEBEKOù les histoires vivent. Découvrez maintenant