DOKTOR

615 49 5
                                    

Rose'dan

Olayın üzerinden 10 saat geçti. Jennie yoğun bakımda. Minhyuk tutuklandı. Hepimiz kahrolduk.

Jungkook gerçekten üzülmüştü. Hepimizden daha çok mahvolmuştu. Sanırım onu gerçekten seviyo. Bir kez daha suçlu hissettim kendimi.

Sevdiğim insanı mutlu etmek isterken ne çok üzmüşüm meğer. Biraz açılırım düşüncesiyle dışarı çıktım. Hava iyice kararmıştı. Etrafta koşuşturup duran hemşireler vardı. Yukarı baktım. Çok fazla yıldız vardı .Ne kadar güzeller.

Onları daha yakından görmek istiyorum. Çatıya mı çıksam? Hayır tabiki intihar etmek için değil. Sadece yıldızlara yaklaşmak istiyorum.

Hastaneye girip asansöre bindim ve en üst kata çıktım. Burası en üst kattı. Çatıya ulaşmak için bir kat merdiven çıktım.

Kapısı kilitliydi. Of ama gerçekten oraya girmek istiyorum. Merdivendeki ayak seslerini duyunca arkamdaki büyük kutuların arkasında saklandım.

Niye saklandım ki şimdi? Telaş yaptığım için mi? Of ya belki yardım isteyebilirdim. Ama o zaman intihar falan edeceğimi düşünebilirler.

Yukarı gelen görevliydi. Genç benim yaşlarımda bir çocuk . Elinde birkaç kutu vardı. Kutuları yere bırakıp anahtarları çıkardı ve kapıyı açtı . İşte bu beee.

O içeri girince gizlice içeri sıvışıp saklandım. Burda beni asla bulamaz.

Biraz bekledim. Sonra ayak sesleri geldi Sonra da sesler yok oldu. Gitti mi acaba?

Ayağa kalktım. Kimse gözükmüyordu. Olduğum yerden çıkıp ilerlemeye başladım ama duyduğum sesle durdum.

--Hey sen!!!
Yavaşça arkamı döndüm. Görevli çocuktu.
--Ben mi??
--Ne arıyosun burda??
--N-Ne mi a-arıyorum??

Niye suç işliyo gibi kekeliyorum ki söyle gitsin işte.
--Şey ben yıldızlara bakmak için gelmiştim.
--Yıldızlara aşağıdan da bakabilirsin.
--Biliyorum ama burdan daha güzel gözükeceğini düşündüm.

Dedim ve yukarı baktım. Gerçekten de öyleydi burdan daha güzeller. Sanki ellerimle dokunabilecekmişim gibi geliyordu.

O da kafasını yukarı çevirdi.
--Evet haklısın çok güzeller ama intihar etmeyeceğini nerden bilicem?
--Hayatında herşeyden çok sevdiğin insanlar varsa eğer öyle bişeyi istesen de yapamazsın. Çünkü onları üzmek isteyeceğin son şeydir. Bir çok kez düşündüm ama onların varlığı benim bunu yapmamı engelledi.

--Evet haklısın ama beni kandırmadığına nasıl emin olabilirim.

--Rose?!!!
Bu ses ve hızlı hızlı alınıp verilen nefes sesleri Jimin'e aitti arkadan koşarak geldi.
--Napıyosun burda??  Görevliler çatıya çıktığını söyledi.

Gözlerini görevli çocuğa dikti.
--Sen kimsin??
Önlüğünü gösterdi.
--Yani napıyosun Rosu'un yanında!!!

--Ya napıcak hastanede çalışıyodu. Beni burda görünce o da burda  naptığımı soruyodu.

--Peki napıyosun burda???
--Yıldızları izlemeye geldim.
--Aşağıdan izleyemiyo musun?

Erkeklerin hepsi mi böyle odun  olur. Hiç mi duygu düşünce yok.

Elimle ona gel işareti yaptım. Yavaş adımlarla yanıma geldi. İşaret parmağımla yukarı gösterdim.

--Bak sanki onları elimle tutabilecekmişim gibi.
Onunla  birlikte görevli çocukta yukarı baktı. Onun yanına doğru gittim. Yaka kartına baktım. Yabancı olduğu belliydi büyük gözleri vardı. Esmer ve yakışıklıydı. Oha bi dk doktormuş . Nasıl yani ? Zorlukla ismini okumaya çalıştım. Karta odaklandığımı görünce kendisi söyledi.

--Kerem. Dr Kerem Yılmaz. Türk'üm .

Vaaay Türk ha. Severim Türkleri kardeş ülkemiz Türkiye. Ayrıca bir sürü Türk blinkler var. Hepsini çok seviyorum. Ve ayrıca kızları güzel ve erkekleri çok çekici kabul ediyorum. Ne demişti? K-er... Kerem.

--Memnun oldum Kerem .Chaeyoung bende. Park Chaeyoung. Acaba biraz burda durmama izin veremez misin??

--Bunun doğru olduğunu sanmıyorum . Senin gibi bi bayanı üzmek istemem ama güvenliğin gereği buna izin veremem.

Ne kadar kibarlaştı birden . Sanırım Jennie'nin yanına dönmem gerek. Jimin çoktan arkamdaydı.

--Rose gidelim.
Jimin'i dinledim ve Kerem'e el sallayıp merdivenlerden aşağı inerek Jennie'nin odasının karşısına geldik. Hala herkes bekleyişteydi. Umarım artık uyanır.

Jungkook'dan

Ben ne ara bu kadar aşık oldum??? Ne ara ona bu kadar bağlandım? Onu bi daha göremiyeceğimi düşününce içimdeki düğüm çözülüyo. Koca boşluk yerini gözyaşlarına bırakıyo. Tıkanıyorum.

O giderse belki nefes alabilirim evet yaşamaya devam ederim ama aldığım her nefes kalbime saplanıyor ve öyle canım yanıyor ki!!! Tüm hayatım zehir olur bana eğer o giderse.

Olduğum yere çöktüm ve duvara yaslandım . Gözlerimi kapattım. Ağlıyordum ama içime . Gözyaşlarım dışıma akmıyordu.

Gözlerimi açtığımda bize doğru gelen bir doktor gördüm. Ayağa kalktım.

--Jennie Kim'in yakınları siz misiniz???
--Sen Jennie 'nin doktoru Musun??
Dedi Rose şaşırarak.

--Nesi oluyosun???
Sanırım birbirlerini tanıyorlar ama doktora bakınca yabancı olduğunu fark ettim. Çekik değildi esmerdi kirli sakalı vardı. Kirpikleri de baya uzundu. Jimin Hyungun ona kötü kötü baktığını da fark etmedim değil ama konumuz şu an bu değil.

--Jennie. O nasıl yani... durumu??
Sesim fazla kısık çıkmıştı çünkü gerçekten halim yoktu. Ayakta zor duruyordum .

--Daha önceden sanırım sağ ayağından bir ameliyat geçirmiş. Ayağındaki sorunu tam anlayamadık çünkü bıçağın saplandığı yer sinirlere zarar vermiş ve özellikle ayağı epey zarar görmüş. Dikiş izlerinin olduğu yer yarılmış. Bıçağın açtığı yaraları kapattık ama baya da bi kan kaybetmiş. Zorlu bi operasyon geçirdi. Çok güçlü biri olucak ki bu kadar zor bi ameliyatı atlattı. Sabaha kadar uyanır. Sağlığı açısından uyanana kadar gözetim altında tutucaz. Sabah normal odaya geçiririz belki.

--Niye belki??
--Uyandıktan sonra gerekli muayeneler yapılacak ve muayeneler sonrası neyle karşılaşacağımızı bilemeyiz. Siz şimdilik gönlünüzü rahat tutun eminim iyileşecektir .

Ne iyi doktor lan herşeyi ayrıntısıyla anlattı normalde geçiştirir doktorlar hemen.  Jennie'nin telefonu çalmaya başladı. Annesi arıyordu. Ne diyecektim şimdi? Aramayı cevaplayıp hoparlörü açtım.

--Alo kızım Jennie!!!
Sesi çok endişeli geliyordu. Acaba olay medyaya sızmışta annesi öğrenmişmiydi. Öyle olsaydı niye onu arasınki böyle bi durumda telefonu cevaplayamaz.
--Ji-Won!!! Kardeşin!!! Hemen gel Jennie!! Kardeşin  iyi değil!!!

Bildiğim kadarıyla hastaydı ve Jennie onlara her ay tedavi parası gönderiyordu. Cidden şimdide Ji-Won mu??? Tanrım niye herşey böyle sürekli üst üste gelmek zorunda.

Biliyorum çooook uzun zaman oldu. Yaklaşık bir aydır bölüm yazamıyorum. Ne kadar özür dilesem az. Çoooook özür dilerim. Ama yazmıyorum değil yazamıyorum malum lise zor ve hukuk gibi zor bi hedefim var bu yüzden anlayışla karşılamanızı umuyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz son bölümler artık. Sizi çomçooookook seviyoruuuuuum!!♥️♥️♥️♥️

KELEBEKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora