Blonde Black

-1- Sorting Ceremony

01-09-1966

-

Halamın evde anlattığı gibi hanelere ayrılmamız için Minerva isimlerimizi söyleyecekti. Merlin'in sakalı! Lütfen Hufflepuff olmasın, yoksa babam beni kesinlikle öldürür.

McGonagal "Lucius Malfoy?" dedikten sonra tüm ilgi hemen önümde duran neredeyse beyaz saçlı çocuğa toplanmıştı. Normale bizden bir yaş büyük olmasına rağmen bu yıl okula başlıyordu. Vagondaki kızıl saçlı kızın anlattığına göre birkaç ay Durmstang'te okumuş ama sonradan Medusa Malfoy onu o okuldan alıp bu yıl burada okuması için Dumbledor'u ikna etmiş.

Çocuk derin bir nefes aldıktan sonra omuzlarını dikleştirdi ve sandalyeye oturdu. Şu ana kadar tek bir Malfoy'un bile Slytherin dışında başka bir haneye gitmediğini düşünürsek gerginliği saçmaydı. Aslında hiçbir Black'te başka bir binaya gitmemişti, ben neden geriliyorum ki!

Seçmen şapka kafasına konduktan sonra biraz mırıldandı ve "Seni nereye koyacağımı biliyorum, Slytherin!" diye rahatsız edici bir sesle cırlayınca yüzümü buruşturdum. Çok itici bir sesi varmış, zamanın en büyük dört büyücüsü bunun sesini güzel yapmayı akıl edememiş mi cidden?

Çocuğun az önceki gerginliğinden eser kalmadı ve kocaman sırıtarak duvar yanındaki onu alkışlayan uzun masaya doğru ilerledi. Kendisi gibi beyaz saçlı bir kızın yanına oturunca gözlerimi kıstım, bu Luciana Malfoy olmalı.

"Xenophilius Lovegood." dendiğini işitsemde bir süre Malfoy kardeşlere bakmaya devam ettim, saçlarının bu kadar beyaza yakın olması biraz... ürkünç.

"Hufflepuff!" diye cırlanınca hafiften sıçrayarak başındaki şapka çıkarılan çocuğa baktım. Bella'nın tabirlerine göre Hufflepuff ve Gryffindor sevgi kelebeği olanlarla dolu bir yermiş. Muggle doğumlu ve melezlerin çoğunlukta olduğu bir yer. Eğer oraya gidersem herkesin diline düşeceğim kesindi.

"Narcissa Black?" adımı işittiğimde bakışlarımı yerden çekip tam bir cadı gibi görünen kadına baktım. Oraya ilerlerken cübbemin uzun kollarının içinde saklı kalan yumruklarımı daha da sıktım ve gidip tahta sandalyeye oturdum. Korkma Cissy! Slytherin'e seçileceksin, korkma.

Şapka kafama değer değmez "Slytherin!" diye bağırınca sıktığım yumruklarımı gevşettim ve ayağa kalkıp az önce Malfoy oğlanının yaptığı gibi beni alkışlayan yeni arkadaşlarımın yanına doğru ilerledim.

Masa da Bella'nın yanına oturduğumda Bella kocaman sırıtarak çenemi hafifçe sıktı "Aramıza hoşgeldin Cissy." diye fısıldadı ve önüne dönüp karşısında oturan Andy'e göz kırptı.

Andy'nin ve Luciana Malfoy'un hemen ortasında oturan beyaz saçlı çocuk elini bana uzattı ve "Lucius Malfoy." dedi samimi sayılmayacak zorlama bir gülümsemeyle, bana uzattığı elini sıktım "Narcissa Black."

-