-19- Snowball

260 23 35
                                    

"Ne?" neredeyse bağırarak verdiği tepki yüzünden aceleyle elimle ağzını kapattım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ne?" neredeyse bağırarak verdiği tepki yüzünden aceleyle elimle ağzını kapattım. Dilimi hipogrifler kemirsin! Ne kadar aptalım.

"Sessiz ol." deyip sinirle başını biraz geriye ittirerek elimi ağzından çektim. Şaşkınlıkla mavi gözlerini kırpıştırarak bana bakmaya devam etti.

Sonunda kendine gelmiş olacak ki "Ama bu çok saçma." deyip kaşlarını çattı "Ben sizi aşağıda görmüştüm." dedi.

Hatırladığım anıyla gözlerimi devirdim "Seni başkası sandık, o salakta panikle öyle yaptı." diye açıkladığımda hala inanamıyormuş gibi başını iki yana salladı.

"Malfoy'u bu kadar sevdiğini bilmiyordum." yüzünü buruşturdu "Arkadaşım olsa da seni bu şekilde aşağılamayı ona göstereceğim." diye öfkeyle soluduğunda yine gözlerimi devirdim. Tanıştığım her erkek aptal olmak zorunda mı?

"İlk başta bende hoşlanmıyordum, sonradan oldu." dedikten sonra kendime kaşlarımı çattım, bunları ilk defa sesli dile getirdiğim için garip geliyordu.

Kafasını elleri arasına alırken "Şimdi beynim havaya uçacak." diye homurdandı. Sanırım gerçekten şaşırmıştı, dışarıdan bu kadar gerçekçi bir oyun sergilememiz gururumu okşadı açıkçası.

"O bilmiyor." deyip sıkıntıyla iç çektim "Yani benim ondan hoşlandığımı."

Ellerini başından çekip doğruldu ve bana döndü "Her şeyi baştan anlat."

-

Kucağımdaki kitaplara tırnaklarımı bastırırken kalabalık koridorda ilerlemeye devam ettim. Kafam çok dolu olduğu için ilk defa Sihir Tarihi dersinden hiçbir şey anlamamıştım.

Bahçeye çıkacağım sıra adımın seslenilmesiyle olduğum yerde durup etrafıma bakındım.

Biraz ilerimde olan Evan elini kaldırmış gelmem için işaret yapıyordu. Yanındaki Even, Rabastan ve Lucius'u görünce yutkunmadan edemedim.

Oraya hiç mi hiç gitmek istemediğimi fark ettim.

Dün ona her şeyi anlattığımda Lucius'u biraz zorlamamız gerektiğini sonradan onun açılacağını söylemişti, ona defalarca istemediğimi söylememe rağmen sanırım onu fikrinden vazgeçirememişim.

Sıkıntıyla bir nefes alıp yavaş adımlarla onlara doğru ilerlemeye başladığımda kucağımdaki kitabın yumuşak kılıfına tırnaklarımı bastırmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

Sonunda Evan'ın birkaç adım önünde durduğumda "Çok uyuşuksun." deyip gözlerini devirdi.

İstemsizce bakışlarım sessizce beni izleyen mavi gözleri bulduğunda aceleyle tekrar Evan'a döndüm.

"Bu, buzdağı bize bir şey anlatmıyor." deyip çenesiyle Lucius'u işaret etti "Neden kavga ettiniz?" diye sorduğunda gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Blonde BlackWhere stories live. Discover now