-
Bazen büyük sınıflar balolara gittiklerinde böyle anlarda birçok çocuğun kıza bakınca donakaldığını görürdüm. Lucius'tan öyle bir tepki beklerken o, alayla ellerini cübbesinin cebine koyup "Beklettiğine değmesini umardım Black." deyince gözlerimi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Cissy." diye bana biraz yaklaştığında geri çekildim "Artık bana bu şekilde seslenemezsin." dedim yüzümü buruştururken.
Gözlerini kapattığında tam dudaklarını aralamıştı ki başka bir şey söylemeden ve söylemesine izin vermeden sınıftan dışarı çıktım.
Eğer bu sefer de arkamdan gelirse -ki geleceğini hiç sanmıyorum- gerçekten onunla koridorda kavga edecektim.
Evet ölüm yiyen olmak ve o Karanlık Lord hakkında olumsuz düşüncelerim vardı ama bulanıklarla olabileceğimi nasıl düşünür!
Neymiş? İsmimin hakkını veriyor muşum.
Neymiş? Tarafım belli değilmiş.
Neymiş? Bağlılığının değişmesinden korkuyormuş.
Hah! Saçmalık!
Korkak, beyaz kafalı sümüklü böcek.
Koridor dönüşünde biriyle çarpıştığımda geriye savruldum ve popomun üzerine yere düştüm.
Çığlık atarak yerleri yumruklama, yere düşen kitaplarımı bana çarpan kişiye yedirme düşüncesi tüm bedenimi ele geçirirken gözlerimi kapattım.
Sakin ol Cissy. O aptala olan öfkeni başkasından çıkartmayacaksın.
"Kör müsün sen!"
Çok güzel, kendimi harika dinliyorum.
"Pardon?" dedikten sonra kumral çocuk kaşlarını çattı "Bana çarpan sendin."
"Çarpan ben olsaydım, yerde olan sen olurdun Avery!"
"Tamam, uzatma." deyip elini uzattığında gözlerimi devirdim ve elini görmezden gelip yerden kitaplarımı aldım.
Boştaki elimle duvardan destek alıp ayağa kalktığımda hala karşımda duran çocuğa gıcık gıcık baktım "Özür dilemeyeceksen yolumdan çekil."
Dudakları alayla yukarı kıvrıldıktan sonra sağ ve sol tarafa baktı "Bütün koridoru kapatıyor muyum?" diye sorduktan sonra kaşlarını kaldırdı.
"Aptal şakalarını bulanıklara yapmaya devam et, Mulciber. Benim ters tarafıma denk gelmek istemezsin."
Kıkırdadıktan sonra bir adım gerileyip bana reverans yaptı "Lütfen bağışlayın, Majesteleri."
"Gerçekten seninle uğraşamayacağım." dedikten sonra ona omuz atarak yanından geçip gittim.
-
Koridorda yürürken üstümdeki yeşil bluzun bel kısmını iyice eteğimin içine sıkıştırdım.
Şatonun içi sıcak olmasına rağmen çorabımın bittiği yani diz kapağımın üstündeki kısım üşüyordu. Aklıma Hogsmeade'te Lucius'un üşümemem için büyü yapması gelince başımı iki yana salladım. Düşünmeyeceğim.
