-20- Side

194 20 63
                                    

Duyduklarımla bir süreliğine onun suratına bakakaldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Duyduklarımla bir süreliğine onun suratına bakakaldım. Sözleri kafamda bir kere daha yankılandığında yutkunmadan edemedim. İlgili yüzü ne tepki vereceğimi merakla inceliyordu.

"Lucius." dışında bir şey söyleyemediğimde dudaklarımı ıslattım. Düşüşten dolayı acıyan sırtım ve hala üzerimde hissettiğim ağırlığı şu anın bir rüya olmadığını kanıtlıyordu ama yine de sanki her şey benim hayal gücümün bir ürünü gibi geliyordu.

"Sakın şimdi cevap verme." dedikten sonra kendini sağ tarafıma doğru attı.

Hala ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ondan zaten hoşlanıyordum sonuçta. Belli bir cevabı vermek neden bu kadar zor geliyor ki?

Birden bire ayağa kalktı ve bana doğru eliniz uzattı "Üşüdüğünü hissetmesen de bu hasta olmana engel değil. Kalk oradan." dediğinde yutkunup uzattığı elini tuttum.

Bir çırpıda beni de yanına çektiğinde düşmemek için boştaki elimle onun paltosuna tutundum.

"Biraz nezaket seni öldürmez, Lucy." deyip gözlerimi devirdim. Güzel kaşları yavaşça çatıldı "Bunu söyleyen başkası olsa ne yapacağımı biliyorsun değil mi?" dediğinde gülümsedim "Benden hoşlandığına göre sana böyle seslenmem de hoşuna gidiyordur."

"Beni söylediğime pişman edeceksin, değil mi?" diye homurdandıktan sonra beni olduğum yerde bırakıp yürümeye başladı.

"Ne zamandan beri?" diye arkasından seslendiğimde olduğu yerde durdu.

Omzunun üstünden bana döndüğünde tek kaşımı kaldırdım "Ne zamandan beri benden hoşlanıyorsun?" diye sorumu yineledim.

Birkaç saniye öylece bir yere bakmaya devam etti, sonrasında ise yavaşça önüne döndü ve yürümeye devam etti. Kaşlarım tekrar çatılırken bende onun arkasından yürümeye başladım.

"Sana bir soru sordum, Malfoy!" diye cırladığımda beni zerre umursamadan yürümeye devam ettiği için sinirlerim bozulmaya başladı.

Düşmekten korksam da adımlarımı hızlandırıp ona yetişmeye çalıştım.

Sonunda temas edebileceğim bir mesafeye ulaştığımda kolunu kavradım ve kendime doğru çektim. Hiç beklemediğim bir şekilde onu kendime bir adım bile çekemedim ve hatta ben ona doğru kendimi çekmiş gibi oldum.

Omzuna burnumu çarptığımda acıyla inleyip iki adım geriledim ve elimle burnumu avuçladım.

"Merlin'in Sakalı adına! İyi misin?" diyen Lucius'u duyduğumda burnumu vurduğumda hissettiğim sızıyla dolan gözlerimi kırpıştırdım.

Burun kemiğim üzerinde işaret parmağımı yumuşakça gezdirdim ve rahat bir nefes aldım "Bir an kırıldı sandım." dedim.

Elimin tersiyle ıslanan gözümü silip gözleri ilgiyle beni izleyen Lucius'a baktım "Göründüğünden daha güçlüymüşsün." diye homurdandım.

Blonde BlackWhere stories live. Discover now