XIII. Bölüm

31.9K 1K 88
                                    


10 Years - Wasteland

The White Birch - Breathe

 Multimedia : Gün batımı sahnesi

2 Hafta Sonra.

Kolumun sarsılmasıyla yatakta döndüm.

"5 dakika daha.." 

"Bugün karne günü. Yarın bol bol uyursun." dedi anneannem. Haklı olduğunu biliyordum ama yataktan kalkamayacak kadar yorgundum.

"Tamam kalkıyorum."Kapı kapanınca elimi sehpaya uzattım ve telefonumu aldım. Bir gözümü açıp telefona baktım ama hiç mesaj yoktu. Telefonu yatağın içine attım ve gözlerimi avuşturarak kalktım. Tuvalete gidince perişan görüntüme baktım. Gözlerim uykusuzluktan şişmiş ve saçlarım birbirine karışmıştı. Aynadaki yansımama bakarken aklıma gri gözler düştü. İki hafta sonunda tekrar yüzleşecektik, bu beni endişelendiriyordu. Duşa girdiğimde uykum sıcak suyun etkisiyle dağıldı. Sıcak su endişemi de kendine katarak vücudumu arındırıyordu.  Banyodan çıktığımda aynada kendime tekrar baktım. Şimdi daha deminki kadar boktan gözükmüyordum. Odama gittim ve dolabımı açtım. Kot gömleğimi ve kot pantolonumu yatağa attım. Hırkalarımın olduğu bölümden hırka seçerken en arkadaki hırka gözüme takıldı. Lacivert hırkayı aldığımda içimde bir burukluk oluştu. Bunu en son o giymişti. Hırkayı kokladığımda hafif kokusu burnuma doldu. Hücrelerim kokusuyla can bulurken kalbime keskin bir acı saplandı. O gün sahilde konuştuktan sonra okulda bir daha konuşmamıştık,  zaten bu hafta okula gelmemişti. Geceleri uyuyamamış, neden vazgeçtiğini düşünmüştüm ama bulamamıştım. Sürekli telefonumda bir mesaj görmeyi beklemiştim ama ne mesaj gelmişti ne de aramıştı ve ben de ona mesaj atacak kadar cesur değildim. Kıyafetleri yataktan alıp hızla üzerime geçirdim ve hırkayı giydim. Saçlarımı doğal halinde bıraktım ve içimdeki heyecanla evden çıktım. 

Okula geldiğimde herkes bahçede toplanmıştı. Bahçenin biraz ortalarına geldiğimde gözlerim Deniz'i aramaya başladı.

"Kimi arıyorsun böyle? Sevgilini arıyorsan ben nerede olduğunu biliyorum." dedi ve kahkaha attı. Arkamı döndüğümde Araf üzerine yapışan siyah bir tişört ve deri ceket giymişti. Bütün kasları ortadayken çoğu kızın ona hayran gözlerle bakmasını anlıyordum. Çocuk kas makinesi gibiydi.

"Nerdeymiş?" diye sorduğumda güldü.

"Neden söyleyeyim?" Omuz silkip yürümeye başladığımda omzumdan tuttu.

"Bana artistlik yapma. Bunun ikinci dönemi de var çocuk." diyip omzumdan ittirdi. Dengemi kaybetsem de ayakta durmayı başardım. Bakışlarımla etrafı tekrar tararken bahçenin en uzak köşesindeki gri gözlerle gözlerim kesişti. Oraya doğru yöneldiğimi görünce okulun arka tarafına doğru yürüdü. Arka bahçeye geldiğimde etrafta gözükmüyordu. Kendi etrafımda bir kere dönünce okulun onu duvarına yaslanmış sigara içerken buldum. Saçları birbirine karışmış, üzerine simsiyah kıyafetler giymişti. Hatırladığımdan daha solgun ve zayıf duruyordu. Gören onu matem tutuyor sanardı.

"Okulda sigara içtiğini görürlerse.."  Bana bakmada "Biliyorum." diyerek sözümü kesti. Sigaradan derin nefesler alıp bitirdi ve siyah botuyla ezdi.

"Nerelerdeydin?" dedim ona doğru yürürken. Hala bana bakmıyordu. Yanına yaklaştığımda çenesini tutup gözlerime bakmaya zorladım. Gözlerinde çaresizliğin resmi vardı.

"Ne oldu?" 

"Hiçbir şey." diye mırıldandı. 

"Benden saklama." dediğimde gözlerime o kadar derin baktı ki hislerimi okuyabildiğini düşündüm.

Deniz Onde histórias criam vida. Descubra agora