6-Gel Ki Sana Doyurayım Yüreğimi

2.6K 219 44
                                    

Bir süre duraksadım.Kyungsoo kıpırdanınca kalakaldım.

"Dur.." dedim Yifan'a. "Dur,sakin ol.."

Kyungsoo'yu yavaşça üstümden indirip koltuğa yatırdım.Hızlı ama sessiz adımlarla banyoya girdim.

"Sakin ol.Anlat şimdi."

Yifan derin bir nefes aldı.Sesi öyle titriyordu ki,yutkunuş seslerini bile işitebiliyordum.

"Akşam evde oturuyorduk.Kapı çaldı.Açmaya gittim.Evimize bir anda birileri doluştu.Sayamadım,Jongin.Sadece...fazlalardı.Herifler Yixing'e yönelince gözüm döndü.Saldırmaya başladım ama tuttular beni.Yerden kalkamadım,Jongin.O*rospu çocukları götürdüler Yixing'i.Gel,Jongin.Çabuk buraya gel.Bir şeyler dönüyor...ve sen her şeyin farkındasın,değil mi?"

S*ktir.Klozete çöktüm.Her şeyin farkındaydım.Beni çağırıyorlardı.Yixing'i yem olarak kullanıyorlardı.Titriyordum.Geçmişim geri dönüyordu.

"Yifan.." dedim,ciddi bir sesle. "Yürüyebilecek durumda mısın?"

"Evet.Gel ve tüm bu olanları anlat bana,Jongin.Sonra da gidip Yixing'i alalım."

Yifan akıllı adamdı.Titrek sesine rağmen soğukkanlı oluşu beni rahatlattı.Sanırım son zamanlarda bir şeylerden de şüpheleniyordu.Yixing de benim gibi nişanlısından saklıyordu geçmişini.Onun da zor zamanları olmuştu.Üstesinden şimdiye kadar gelebiliyorduk.

"Ben iyiyim,Jongin.Gel ve açıkla yoksa şimdi kafayı sıyıracağım."

Onu onayladım.Karanlık evde oturma odamıza doğru ilerlerken yapacağım hamleleri kafamda tartıyordum.Buna sebep olanları biliyordum.İnlerini,buna neden kalkıştıklarını,benden ne istediklerini,hepsini biliyordum.

Geri dönmemi istiyordu.

Tam arındım derken,beni tekrar pisliğe bulaştırmak istiyordu.

Koltuğa yaklaşıp eşime baktım.Sırtüstü uzanmıştı.Hırıldayarak nefes alıp veriyordu.

Ona bir şeyler olacağı düşüncesi beni öldürüyordu.Tüm bildiklerimi unutup,bir çocuk gibi yere çöküp ağlamak istiyordum.Kaçabildiğim kadar kaçmıştım.Bu sadece benim savaşım da değildi.Yixing ve ailesi de zarar görüyordu.

Bu sefer işi kökünden çözmem gerekiyordu.Gerçek bir adam gibi,kaçmadan,alacağım zararı düşünmeden.

Kyungsoo,kıpırdandı.Kollarımı ona sararak,kucağıma aldım.Başını omzuma sürterek yerleştirdi.Onu sarsmadan odamıza çıkardım.Yumuşacık saçları yastığımıza dağılırken gözlerini araladı.

"Jongin.." dedi,mırıldanır gibi.Yanına uzanıp,üç kutu hap yutmamak için irademi kullandım.

"Gökyüzüm,uyumaya devam et.Az ilerideki patikada kaza olmuş,yardım istemeye geldiler.Bir bakıp geleceğim."

Hafifçe kaşlarını çattı.Sorgulamak istiyordu ama uykusu vardı.Bu görüntü beni gülümsetti.

"Peki.." dedi. "Ama çabuk gel."

Dudaklarım alnında bir süre oyalandı.Avuç içlerim saçlarını okşadı.

Kyungsoo tekrar uykusuna dönünce,örtüyü etrafına sıkıca sarıp,üstümü değiştirmek için ayaklandım.Ondan ayrılmak zordu.Evden çıkarken hem odamızın hemde evin kapısını defalarca kilitledim.Alarm sistemini hassas moda çevirdim ve belimdeki soğuk suç aletine dokundum.

Bunu kullanmak zorunda kalmak istemiyordum.

Kyungsoo,insanların canını yakmaktan çekinirdi.Onun vicdanı benim ona aşık olma nedenlerimden biriydi.Bende olmayan sürüyle özellik onun kalbinde birikmişti.Neşeliydi,cana yakındı.Bazen bir anda sinirlenirdi.Bazen sessizce,karşı tarafın kendini ona açmasını beklerdi.Ben onu tanıdığımda,omuzlarında tonlarca yük taşıyan bir oğlan çocuğuydu.Yüküne ortak oldum.Gözlerimin önünde güzelleşerek büyüdü.Beni adam etti.

PERMISOWhere stories live. Discover now