10-Kyungsoo Renkli Işıklara Bayılırdı

2.7K 192 22
                                    

Kış gelmişti.Günlerdir yağmur yağıyor,dinmek bilmiyordu.Bahar günleri özenerek diktiğimiz karanfil fidelerimizin yerinde yeller esiyordu.Her yeri çamur kaplanmıştı.Sokaklar renksiz,sessiz,cansızdı.Fakat Kyungsoo hâlâ sıcacıktı.Güneş gibi parlak,karanfil fideleri gibi tazecik.

Başımı kollarıyla sıkıca sarmış beni göğsüne gömmüştü.Bir süredir uyanıktım.2 saat önce uyanıp şu doktoru randevu almak için aramıştım.Onu aradığımı görünce çok şaşırdığını,doğru kararı sonunda verdiğimizi falan gevelemişti.İnsanlar lanet yaratıklardı.Her şeye dışarıdan bakıp yorum yaparlardı.Kimse yaşamadan bilemezdi.Kimse caddeden karşıya geçmek için birinin gelip size yardım etmesini beklemenin nasıl bir his olduğunu bilemezdi.Bende bilemezdim ama Kyungsoo bilirdi.Bunu bana anlattığı akşam o uyuduktan sonra sabaha kadar ağlamıştım.Bir adamı çok seviyorsunuz ve o size gün içinde yaşadığı komik olayları anlatmak yerine göz yaşlarını tutmaya çalışarak acısını döküyordu.Kariyerinde yükselmek için planları vardı.Çocuk istiyorduk,yazlık almak istiyorduk,kırklı yaşlara varınca kimsesizler yurdu açmak istiyorduk.

Şimdi tüm bunların üstüne çizgi çekmiştik.

En çok beni görmesini istiyordum.

Yılbaşı yaklaşıyordu ve Kyungsoo renkli ışıklara bayılırdı.Dakikalarca vitrinlere bakar,yılbaşı zamlarına söylenir dururdu.Bu birlikte geçecek 6.yılbaşımız olacaktı ve eşim o renkli caddelerde,soğuktan kızarmış elleriyle yürümeyi herkesten çok hakediyordu.

Yine o haklıydı.Dün gece bencilce davranıştım.Çocuk gibi ona sığınmıştım sığınağın ben olduğumu unutarak.Yılbaşına 2 aydan az bir vakit kalmıştı ve Kyungsoo bu yılbaşı,geçen sene aldığımız çam ağacını kendi elleriyle süsleyecekti.Rengarenk aydınlatmalara,aşık olduğum berrak gözleriyle hayran hayran bakarak.

Bir süre daha heyecanla yattım karnının üstünde.Hevesliydim.Doktor zımbırtısının diyeceklerini duymak için sabırsızdım.
Kyungsoo saçlarımı okşadı.Uyandığını anlayınca üstünde yükseldim.Gülümsüyordu.

"Gözlerini açtın,güneş utandı güzelim."

"Jongin!Ben 24 yaşında-.."

"Bir erkeksin,anladık,tamam."

Eğilip tüm yüzünü doyasıya öptüm.Kyungsoo parmaklarını saçlarımın arasında dolaştırırken yanaklarını ısırdım.Çok tatlıydı,benimdi.

"Doktordan randevu aldım," dedim öpmeyi kesince. "1 saat sonra." Yüzü değişti.Dudakları hafifçe titreşirken yutkundu.Çenesinden öptüm.

"Güçlü olmalıyız,Kyungsoo.Bir yola çıkıyorsak birbirimize destek olmalıyız.Birimiz pes edeceğinde diğeri onun yaslanacağı omzu olmalı."

"Her zaman böyleydik," dedi Kyungsoo. "Her zaman yuvam oldun."

"Her zaman kanatlarım oldun." diye tamamladım onu.Şeker gibi gülümsedi.Bir süre sonra hazırlanmak için kalktık.

Kyungsoo güçlü görünüyordu.Kanatlarım çok güçlüydü.

---

"Şöyle geçin,lütfen."

Herif rezildi.Kahverengi saçları,parlak bir yüzü ve 180 cm civarı boyu vardı.Sürekli gülümsüyordu ve Korecesi çok temizdi.Herif bildiğiniz rezildi.

Masasına hızla geçip bizim için önündeki koltukları işaret etti.Kyungsoo'nun elinden sıkıca kavramıştım.Önce onun oturmasına yardım ettim.Hemen dibine oturup elimle dizini okşamaya başladım.Kyungsoo gülümseyip elimin üstüne soğuk ellerini yerleştirdi.Takım elbisemin ceketini çıkarıp omuzlarına attım.Odada bir kıkırtı sesi yankılanınca Kyungsoo dikkat kesildi.

PERMISOWhere stories live. Discover now