25(FİNAL)-Yemin Ederim Sensiz Nefes Alamıyorum

4.1K 272 276
                                    

Eve geri dönmeyi düşündüm.Dönüp ayakkabılarımı giymeyi,silahımı almayı,yolda Yifan'ı aramayı düşündüm ama yapamadım.Süratle Park Chanyeol'un inine doğru sürmekten başka bir şey düşündüğüm yoktu.Gözlerim bulanık görüyordu.Oraya nasıl vardım,nasıl indim arabadan hatırlamıyorum.

Bu bara tekrar gelmek berbat bir histi.Her şeyden öte eşimin içeride beni bekliyor olması,Kyungsoo'nun her şeyi öğrenmiş olduğu düşüncesi..

Beni adamları karşıladı.Bez ev terliklerim,eskimiş kot pantolonumla bana şaşırarak baktıklarını farkettim fakat hepsinin ölümü elimden olacaktı.Silahımı yanıma almadığıma pişman oldum.

Barda çıt çıkmıyordu.Hafif aydınlatmalar haricinde etraf karanlıktı.Burayı ilk defa böyle görüyordum.Sessizdi.Ürperticiydi.Kyungsoo'm buradaydı.

Çevremi simsiyah bir duman kaplamıştı ve kimseyi dinlemedim.Sesleri duymadım.Merdivenlerden ayaklarım birbirine dolanırcasına süratle indim.Park Chanyeol'un odasını iki it koruyordu ve beni görünce iki yana dağıldılar.Ağır kapıyı açacak gücüm yoktu.Nefesim tıkandı.

Gözlerimi kırpıştırdım.Seyrim netleşti.Park Chanyeol ayaktaydı.Herkesi s*ktir edin.

Kyungsoo yoktu.Kyungsoo odada yoktu.

"Seni o*rospu çocuğu!"

Park Chanyeol'un yakasına yapışmam,5 adım sonra gerçekleşti.Sağ yanağına ardı ardına indirdiğim yumruklarla inledi.Kendime engel olamadım.Ellerim istemsizce yüzünü parçalıyordu.Dudakları kanla kaplandı.Kaşı patladı.Yere düşmesi ani olmadı.Onu dövmeme izin verdi.Üstünde otururken saçlarını sıkıca kavradım.Yapamadım.Duramadım.

Sonra Park Chanyeol'un sıkıca yüzümü avuçladığını hissettim.Sertçe sıktı başımı.

"Kendine gel,Kim Jongin!" diye bağırdı.Algılıyordum.Sesini duyuyordum ama duramadım.Boynuna sertçe ellerimi sarınca bana attığı tokadı hissettim.Ardıma savruldum ama yerden kalkmadım.Park Chanyeol dibime diz çöktü.Sesindeki telaşı hissetmemek mümkün değildi.

"Üzgünüm.Üzgünüm Jongin,sana nasıl vururum?Tanrım.."

Onu duymadım.Telaştan ölecektim.Kyungsoo gerekti.Bana Kyungsoo gerekti.

Yerimden hızla doğrulunca başım döndü.Park Chanyeol ayaklarımın dibinde diz çöküyordu ve bana bakan yüzü kan içindeydi.

"Kyungsoo nerede?" Nettim.Yalnızca bir kez soracağımı biliyordu.Başını yenilmişlikle eğdi.

"Sana ceza vermek istiyorum ama," dedi. "Yüzünü görür görmez pişman oluyorum.Gardım tek bakışınla düşüyor.Kyu gsoo iyi."

Ayağa kalktı. "Çocuk istediğinizi duydum." dedi. "Çıldırdım.Aklım şaştı.İkinizin ortak bir şeye sahip olması beni delirtti...Kyungsoo'ya anlattım."

"Ne?" diye sordum.Ellerim titriyordu. "N-ne anlattın ona?"

"Benimle çalıştığını." dedi.Gözleri pişmanlıkla bakıyordu ama bu ona bir yumruk daha atmama engel olamadı.
"Acı çek istedim.Benim kadar senin de kalbin kavrulsun istedim."

"Benim kalbim geçmişim yüzünden acıyor!Neden yoluma taş koyuyorsun?!Yanından ayrılmaktan başka sana ne yaptım ben?!Benim suçum ne Park Chanyeol?!Sadece unutmaya çalışıyorum benim suçum ne?!"

"Beni sevmedin." dedi.

Yılgınlıkla omuzlarım düştü.Kelimelerim onun için hiçbir anlam taşımıyordu.Ne desem anlamayacaktı.

"Seni neden seveyim?" diye konuştum.Sinirden şakaklarım atıyordu. "Evliyim.Önüne ömrümü serdiğim bir yol arkadaşım var.Son 6 senemi ışığıyla aydınlatan bir kocam var.Neden beni bataklığa çeken seni seveyim?Mantık bunun neresinde?"

PERMISOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin