Yixing bana bir ağrı kesici verirken onu izledim.Az sonra gitmesi gerektiğini söyleyip duruyordu.Vurulduğum günden bu yana 3 gün geçmişti ve Kyungsoo başımdan ayrılmıyordu.Benim ona bakmam gerekirken o bana bakıyordu.İlaç tedavisi yakında sonra erecekti.3 gündür hastaneye Yixing ve Yifan'la gidiyordu.Gelmek istediğimi söylüyordum ama Kyungsoo kesinlikle izin vermiyordu.Şu sıralar tatlı halleri toz olup uçmuş gibiydi.Mecbur kalmadıkça konuşmuyor sadece etrafımda dört dönüyordu.Kendime geliyordum,gittikçe iyileşiyordum ve onu yatağa attığım ilk sefer kaçacak bir yeri kalmayacaktı.
"Hadi git sen,iyiyim.Yifan'ın onuncu arayışı."
Yixing bana şüpheyle baktı.Neden onu ikna etmem gereksindi ki?
"Gitsene be adam!Kocamla yalnız kalmak istiyorum,üç gündür adam gibi öpemedim bile!"
"Yataktan çıkamıyorsun daha,sanki gitsek bir şey yapabileceksin.."
Ona gözlerimle ateş ederken gülümsedi ve odadan süratle çıktı.İstediğim zaman onu arayabileceğimi bağırırken evi inletiyordu.Sonra kapının sesini duydum bir de Kyungsoo'nun.Bir süre sonra adım sesleri kulağıma ulaştıkça yatakta sırtımı başlığa yasladım.Kyungsoo odaya girdi fakat yere dikkatli basıyordu.Uyuduğumu düşündüğü için ses çıkarmıyordu ama ona seslenince parmak uçlarında ilerlemeyi bıraktı.
"Uyduğunu sanıyordum."
"Takım elbise bile giydim.İyiyim,güzel eşim."
Kyungsoo yatağa yaklaştı.Hemen yanıma oturup avucunu alnıma bastırdı.Yüzünü doya doya izledim ama yetmedi.Kolumu beline dolayıp onu kucağıma çektim.İtiraz etti,duymazdan geldim.
"İlk gün ateşin çoktu.Bugün iyisin ha?Sesin de gür çıkıyor."
Yahu takmayayım diyordum fakat mesafeliydi.Kollarını bile dolamadı bana.Kendimi nasıl tutabilirdim,nasıl sakin kalabilirdim.Nasıl suyuna gidebilirdim,çıldıracağım!
"Konuşalım mı artık?" dedi Kyungsoo.Kucağımda oturuyordu ve kollarını göğsünde birleştirmişti.Bu hareket evrenseldir.Sinirli ve biraz da gergin olan herkes refleks olarak bu pozisyona girerdi.Kyungsoo da sinirli ve gergindi ayrıca bir cevap bekliyordu.
"Sen sor ben söyleyeyim." diye yanıtladım onu.
"Ama önce bana bir sarıl.Bi de öpeyim mi bir kere?"
Kyungsoo güldü.Birbirine bastırdığı şekerli dudakları ayrıldı ve tane dişlerini nefesim kesilerek izledim.
"Sen de farkettin mi?Kalbim tüm organlarımı yönetiyor şuan.Hepsi gümbürdüyor."
"Acıkmış olabilir misin?"
"Bak adam.Biraz romantik ol ya."
"Lafı çevirme.Şuan seni yatağa bağlamak istiyor olabilirim ama konumuz bu değil."
Sıkıca sarıldım ona.Bir de boynunu suluca öptüm.Nasıl böyle güzel kokabilirdi,cidden aşkından deliye dönmüştüm.
"Önce söyle bakalım.Kim bu Raphayl?"
Size zeki olduğunu söyledim değil mi?Peki,zekiliğine dahi aşık olduğumu?
"Eski bir dost," dedim geri çekilirken. "Sen de sezmiş olmalısın ki soruyorsun.Şerefsizin tekidir."
"Ne tür bir geçmişiniz oldu?"
"Birlikte bazı işlere kalkıştık.Battık falan."
Sol omzumdaki meleğin,günahlarımı not almaktan kolu kopmuş olmalıydı.
"Sana ihanet mi etti?"
"Dedim ya.Şerefsizin teki.Bir daha görmeyeceğiz onu merak etme."
Kyungsoo kıpırdandı.Her soruda vazgeçecek gibi oluyordu fakat devam ediyordu.
