Bela Geliyorum Demez

226 13 13
                                    

(Cup Cup'un gözünden)

Bu bölümü bilmeyenler için söyliyim ilk ninjanın güvenilir kavalyesi cup cup en azından o böyle demişti.

Bir hayal kırıklığıyla daha kitabı kapattım. Tam 1 haftadır Nomichon'u eski haline getirmek için çabaladım ama malesef hiçbir yol bulamadım. Ninja da büyücüyü arayıp durdu. Bu 1 hafta boyunca hiçbir şey olmadı. Karmaşa, canavarlar...hayır hiçbir şey. Ninja her gün onu arıyordu. Büyücünün doğruyu söyleyip söylemediğini bilmiyoruz eğer onu yok edersek Nomichon'un eskiye dönmesinin bir garantisi yok. Bizde bir plan yaptık. Onu yakalayıp bir deliğe kapatıcaz ve o Nomichon'u eski haline getirene kadar orada kalıcak. Her şey hazır tek eksiğimiz büyücü. Ayağa kalkıp yatağın üstünde olan Nomichonu aldım. Bir süre ona baktım nede olsa bana emanetti. Kapı sesiyle odanın kapısına döndüm. "Ninja sonunda..." Kendi kendime mırıldanıp 1-2 adım attım. Ninja odaya girdi. Berbat durumdaydı. Tabi 20 saat boyunca büyücüyü arayınca normal. "Ben bir şey bulamadım. Sen?" Kafasını olumsuzca salladı. Yanıma gelip Nomichon'u elimden aldı. "Geldiğin için teşeklürler Cup Cup."

Evden ayrıldım aslında onun için üzülüyordum. Tek ailesi oğluydu ve şimdi o da yoktu. Yani sayılır. Sürekli kendini suçlayıp durdu. Umarım toparlayabilir.

*********************

Hızlıcana deliğin yanına gittik. Planımız işe yaramıştı ve büyücü tutsak olmuştu. Ninja deliğin üstündeki taşı biraz itip içeri girdi.

(İlk Ninja'nın gözünden)

"Sana bir seçenek sünüyorum, büyücü." Şaşkınca bana baktı. "Ya oğlumu eski haline getirirsin ya da burda tıkılıp kalırsın." Sadece pis pis sırıttı. "Sana dedim ninja. Beni öldürüsen oğlun geri döner seni uyardım." " Yalan söylemediğini nereden bilicem!?" "Bilemezsin." Tüm sinirimle ordan hızlıca çıktım. Deliği kapatıp girişi tengu taşı ile mühürledik.

(Randy'nin gözünden)

"Büyücü kadın!" Büyücü kadın Nomichon'un yakasından tutuyordu. "Ni-nja..." Yaralıydı ve yarı baygındı." "Onu Rahat bırak!" Sadece sırıttı. "O artık bizim tarafımızda." "Kim!?" Bunu dememle Sazanın gözünden -tengu taşı- kırmızı, mor ve siyah dumanlar çıkmaya başladı. Dumanlar havalandı ve hızlıca bana yaklaştı.

**********************

"Aaaaaaaa!" Nefes nefese kalktım. Hızlıca yastığımın altındaki telefonumu alıp saate baktım. Sabahın 4'üydü. Tekrar uyumaya çalıştım ama bu rüya yüzünden uyuyamadım. 1-2 kere yatağımda döndüm. Yastığımla boğuştum ama olmadı. Kendimi rahatlatmak zorundaydım ve bunun tek yolu bunun sadece bir rüya olduğunu kendime kanıtlamamdı. Hızlıcana yataktan inip ayakkabılarımı ve ceketimi giyindim. Ninja maskesini ise cebime koydum.

Hızlıcana evden çıktım okula doğru koşmaya başladım. Okula gelince hızlıca içeri girdim. Etrafa baktım kimse yoktu. Derin bir nefes verdim. Tam gidicekken Sazanın gözünden kırmızı, mor ve siyah dumanlar çıkmaya başladı. Dumanlar havalandı ve hızlıca bana yaklaştı. Gözlerimi kapattım. Kendimi olası bir acıya karşı hazırladım. Bekledim...bekledim...bekledim. Hiçbir şey olmadı. Gözlerimi yavaşça açtım. Dumanlar etrafımda dönüyordu. Dumanların arasından beyaz bir ışık kümesi geldi. Tereddütle elimi ona götürdüm. Dokunmamla göğüsümde kalbimin olduğu yer parlamaya başladı. Elimi çekmemle ışık kümesi dumanların arasından geri çıktı. Tüm dumanlar açılıp ışık küresine doğru akın etti. Dumanlar bir insan şekli oluşturdu. 1-2 adım attım. Işık hüzmesi kalbinin olması gereken yerdeydi. Benimki gibi. Dumanlar yüz kısmında biraz geri çekildi. Yutkundum. Bu...bu bendim. "A-ama nasıl?"

Dumanlar tamamen uzaklaşınca kişi tamamen göründü. Bu bir KIZDI! Dizine kadar gelen sarı saçları vardı. Üstünde siyah bir elbise dışında hiçbir şey yoktu. Elbisede ninja kıyafetindeki gibi şeritler vardı. Şeritlerin yarısı mor, yarısı kırmızıydı. Kızın gözlerini açmasıyla irkildim. Gözleri kıpkırmızıydı. Gözünü kırpınca göz rengi mavi oldu. Bununla beraber kızın bacakları titremeye başladı. Hızlıca ileri atılıp onu tuttum. Kucağıma düştü. "İyi misin?" Ses yoktu. Bayılmıştı. Onu kaldırıp koruyucunun evine doğru koştum.

Eve geldiğimde kucağımda kız olduğu için kapıyı tekmeledim. Biraz sonra kapıyı Nomichon açtı. "Ninja." "Koruyucuyu uyandır. Size herşeyi açıklıycam." Kafasıyla onaylayınca içeri girdik. Nomichon üst kata çıktı bende onu Nomichon'u bıraktığım odaya götürdüm.

Onu yatağa yatırmamla içeri koruyucu ile Nomichon girdi. "Neler oluyor?" Derin bir nefes aldım.

(Tüm olayları anlattıktan sonra. Yazmaya üşendim zaten siz olayları biliyorsunuz.)

Tüm yaşadıklarımı anlattıktan sonra koruyucuya döndüm. "Bu kız...tengu." "Tengu...BİR DAKİKA TENGU MU?!" Başıyla onayladı. "Büyücünün dediği bela bu olamlı. Tengu tarafsızdır bunu üstündeki kıyafetten de anlayabilirsin. Kırmızı iyiliği mor kötülüğü temsil ediyor." "Peki neden bana benziyor?" "Ninja ve tengu birbirlerine bağlıdır. Daha önce olduğu gibi. Senin canın yanarsa onunkide yanar. Onun canı yanarsa..." "...benimkide yanar. Biliyorum Howard'ın içindeyken onu bu şekilde durdurmuştum, peki neden kız." "Tengu normalde bir kız." İşte şimdi ağzım açık kalmıştıHoward poposunda giren iblisin bir kız olduğunu öğrenince bakalım ne tepki vericek. "Dur tahmin edeyim kızda bana emanet." Kafasını evet anlamında salladı. İç çektim. "Yarın onun içinde bir şeyler getiririm. Onada bir oda ayarlıycam." "Bu arada..." Tam giderken geri döndüm. "Kızı dışarıda tengu diye çağıramazsın değil mi?" Evet bide bu var. "Bir önerin var mı?" Omuz silkti. Kıza döndüm. "Lucy olabilir. Bir film karakteri yada amber..." "Sandy." İkimizde Nomichon'a döndük. "Sana benziyor, isimlerinizde benzesin." O kadar tatlı gülümsedi ki bir anlığına nerede olduğumu unuttum. "Bana uyar." Diyebildim bir tek. "Tamam o zaman. Ninja sende eve git artık saat 6.30" Kafamı tamam anlamında sallayıp dışarı çıktım. "Koruyucu ile bizim evin arasında yürüyerek yarım saat vardı. "Annem 6.40'da uyanıyor asla yetişemem...ama belki ninja yetişir." Hızlıca iki binanın arasına girip ninja maskesini cebimin içinden çıkarıp yüzüme taktım. Kıyafet şeritleri vücudumu sarınca atkıyı çatıya fırlatıp yukarı çıktım. Hızlıcana koşmaya başladım.

6.40 (Randy'nin annesinin gözünden)

Yavaşça Randy'nin odasına yaklaştım. Genelde bu saatte uyurdu ama gençlik işte ne yapıcağı belli olmaz. Yavaşça kapıyı açıp yatağa baktım. Randy tüm yorganı kafasına çekmiş uyuyordu. Onu rahatsız etmemek için yavaşça kapıyı kapatıp aşağıya indim.

(Randy'nin gözünden)

Annemin gittiğinden emin olunca kafamı yorgandan çıkardım. Evet gitmişti. Bununla beraber önce maskemi, sonra ceketimi ve ayakkabılarımı çıkarıp kenara attım. Hâlâ yorgundum çok fazla uyumamıştım çünkü. Kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım.

Selam mecera perestlerim. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Ne diyorum ben tabiki seversiniz. 😂😂(ego nirvana) yeni bir bölümde görüşürüüüüüüüz.

KÖTÜ TARAF(RC9GN)Where stories live. Discover now