KÖTÜ TARAF(RC9GN)

Yeni Kahraman

kio-chan1999

Ünlü genç yazarlar Kio ve Sandy, Martin k. Adlı şahısa yaptıklarından dolayı suçlu bulundu.

Martin k. Oregon yolunda ölü bulundu. Onu öldüren yazar Kio ve yardım ve yataklıktan aranan Sandy sonunda bulundu. Davalarında pişman olmadıklarını, az bile yaptıklarını söyleyen genç yazarlar Bill Cipher'ın kefaletlerini ödemesi ile çıktılar. (Jsksksk Orda olduğunu biliyorum Kio. Medyadaki şarkıyı sana adıyorum anlamı "suç ortakları"  👿😆)

Kapıdan gelen kilit sesiyle yutkundum. Hızlıcana kapıya koşup açmaya çalıştım. Kapıyı açamayınca yumruklamaya başladım. "Martin kapıyı aç!" "Sen bana aitsin. Bunu kabul edene kadar buradasın!" Ayak sesleri duyulmaya başladı. "Martin!" Ayak sesleri tamamen kesilince sırtımı kapıya dayadım. Oda buz gibiydi, üşüyordum. Hızlıca cama yöneldim. Cam, demir parmaklıklarla kapatılmıştı. Yere oturup duvara yaslandım. Telefonumu çıkardım ama kapanmıştı. "Tüm ders oyun oynarsan tabiki şarjı biter." Kendime kızmam bitince telefonumu cebime koydum. Titriyordum ama bunun sebebi korku değildi. Soğuktandı.

(Martin'in gözünden)

Birkaç saat sonra.

Yatağımın kenarına oturmuş hiçbir zaman aklımdan çıkmayan o meleği düşünüyordum. Randy'yi.

Evin biraz soğuduğunu fark ettim. Bu ev bana miras kalmıştı ve yıllardır kullanılmadığı için soğuk ve tozluydu. Sonra aklıma o odanın güneş almadığı için diğer odalara kıyasla daha soğuk olduğu aklıma geldi. Neden onu o odaya kapattım ki? Çekmeceden battaniye alıp alt kata indim.

Kilitli kapıyı açıp yavaşça içeri girdim. Randy pencerenin orda yere uzanmış uyuyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yanına gittim. Battaniyeyi kenara koyup yüzünü kapatan saçları kenara çektim. Elimin anlına değmesiyle hissettiğim sıcaklık ile irkildim. Elimi yanaklarına ve tekrardan anlına koydum. Ateşi vardı. Kendime küfürler sayarak onu kucağıma aldım. Randy'yi hızlıcana yatak odasına çıkardım. Onu önce yatağın yanındaki kanepeye koydum. Hızlıcana yorganı açıtım. Randy'nin ayakkabılarını ve hırkasını çıkarıp kenara koydum. Onu yatağa yatırıp üstünü örttüm. Hızlıcana aşşağıya inip bir kaseye soğuk su koydum. 2 tane temiz bez alıp yukarı geri çıktım.

Kaseyi yanda duran kanepenin üstüne koydum, bezlerden birinide içine attım. Kuru bezle yüzünü sildikten sonra ıslak bezi anlına yerleştirdim. Kaseyi yere koyup kanepeye oturdum.

Lütfenonabirşeyolmasınlütfen...

Sürekli içimden aynı şeyleri tekrarlayıp onu izliyordum. Arada bir ise bezi tekrardan ıslatıp anlına geri yerleştiriyordum.

(Tengu'nun gözünden)

Aynı anda

"Ne yapıcaz şimdi?!" Randy hâlâ gelmemişti ve en kötüsü ise dışarda bir gurup robot kargaşa yaratıyordu. "Bilmiyorum!"

Düşündüşündüşün...

Buldum!

Hızlıca etrafı koloçan ettim. Ninja maskesini birkaç kıyafetin altında buldum. Hızlıcana onu Nomicon'a uzattım. "Giy bunu." "Saçmalama ben dövüşemem." "Sana yardım edebilirim." "O zaman sen hallet." "Bunu tek başıma yapamam." Göz devirip maskeyi eline aldı. Önce bana sonra maskeye baktı ve maskeyi kafasına geçirdi. Maskeden kıyafetin parçaları havalandı bununla birlikte Nomicon yere yapıştı. Tüm parçalar vücudunu sarınca kolumdaki dövme parlamaya başladı.

Nomichon ayağa kalkınca bana baktı. "Vay canına." "Ne?" "S-sen değişmişsin." "Ninja ve tengu birdir. Eğer ninja, maskesini takarsa bende değişirim."