Shadow Fight

155 10 7
                                    

(Nomicon'un gözünden)

Dudaklarımızı ayırınca derin nefesler almaya başladık. "Gidelim mi?" Elimi uzattım. Tutunca yürümeye başladık.

Bir süre sonra bizim eve yaklaştık. "Nomicon!" Bu ses... Arkama döndüm. "Alberto." Yanıma gelip kolunu omzuma koydu ve saçımı karıştırmaya başladı. "Bende seni gördüğüme sevindim Alberto." "Dostum 2 yıl oldu nerelere kayboldun? Ve bu yanındaki kanatsız melek kim?" Alberto beni bırakınca Randy'nin yanına gittim. "Sevgilim." "Vay canına bizim ki en güzelini kendine ayartmış." Randy'ye döndüm. Yüzü kızarmıştı ve sırf dahada kızarsın diğe yanağından öptüm. Kızarınca bu kadar tatlı olması benim sorunum değil. "Hey madem geldin Gölge dövüşüne gideriz demi? Tüm herkes orada." "Bilemiyorum babamı biliyorsun." "Evet biliyorum fazla korumacı." Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Oğlum şu meleğe birkaç haraket gösterirsin işte. Maksat etkilensin." "Şeey...bir daha düşündüm de neden olmasın?" "Ama baban..." "Bişey olmaz canım. Bu bizim sırrımız olur sadece. Hadi sen git Howard ile Sandy'yi çağır." Kafası ile onaylayınca bizim eve girdi. "O havuç tepesinin sinirlendiğini görmüş olucam. 1 taşla 2 kuş." "İşi biliyorsun Nomi."

*************************

Randy Howard ve Sandy'yi alınca aşağı köye gittik. "Burada neden gençler var. Ben yetişkin olmalarını bekliyordum." Sandy'ye döndüm. "Burası genç arena belli bir yaşa kadar burada savaşırsın yaşın geldiğinde gerçek gölge dövüşüne girebilirsin." "BAYANLAR VE BAYLAR YAŞI TUTMAYAN TÜM SAVAŞÇILAR!" Adam bağırmaya başladı. "İşte başlıyor." "HANGİ CESUR YÜREK GÖLGENİN OĞLUNA MEYDAN OKUYCAK?!" Olamaz! Gölgenin oğlu en güçlü olandır. Onu asla yenemem ben. Şimdi ne yapıcam? "LİSTEYE GÖRE MEYDAN OKUYAN KİŞİ...NİNJANIN OĞLU NOMİCON!" İşte şimdi ayvayı yedim. Randy kesin benle dalga geçicek. Alberto kulağıma yaklaştı. "Oğlum saçmalama." "Başka şansım mı var?" Kılıcımı elime alıp sahaya girdim. "Hahahaha...bu ufaklık mı beni yenicek güleyim bare." Kılıcın sapını sıktım. "Senden kormuyorum budala." Kaşlarını çattı. "Peki öyle olsun. Ortaya ne koyuyorsun?" Biraz düşündüm. Ortaya koyabileceğim bir şeyim yok ki. "Iıııı...şeeeeey..." Biraz daha düşündüm. Buradaki en değerli şey ne? Buldum. "Tengu tüyü." Herkes sustu. Sandy ağızı açık bana bakıyordu. Üzgünüm anlamında dudak oynattım. "Sihirli bir iblis tüyü. Kaç tane?" "20." Herkes fısıldaşmaya başladı. "O kadarı sende ne gezer?" Sırıttı. "İstemiyorsan söyle benim için değişen bişey yok. Bende yüzlerce var zaten." "İyi öyle olsun. Sen ne istiyorsun?" "Kılıcını." "Anlaştık."

Dövüşün başlaması ile üstüne atladım ama beni geriye fırlattı. Sırtım sert bir şeye çarptı. Ayağa kalktım. Kılıcımı kaldırıp saldırdım ama geri hamle yaparak beni engelliyordu. Kılıcını bana saplamaya çalıştı. Kaçarken yere yapıştım. "NOMİCON!" Randy'ye döndüm. Sadece gülümsedim ama o korkmuş gibi gözüküyordu. "DİKKAT ET!" Arkama baktım. Rakibim bana yaklaşıyordu kalkmaya çalıştım. Tam kalkmışken kılıcının sapını sırtıma geçirdi. Acıyla inlerken yere düştüm. Kılıcım o anlık acıyla elimden düştü ve kurallara göre eğer silahın düşerse onu bir daha kullanamassın. Boğazımdan tutup beni havaya kaldırdı. "Pes mi?" Kafamı hayır anlamında salladım. Bununla beraber beni yere fırlattı. Acıyla tısladım. "Bu iş fazla uzadı ufaklık." Tam kılıcı kaldırmıştı ki aramıza yarısı mor yarısı siyah olan sivri ve sert bir tüy girdi. "Sandy." Sandy sahaya girdi. Yerdeki tüyle birlikte tam 20 tüy verdi. "Savaş bitti." Sandy beni kaldırıp saha dışına çıkmama yardım. Etti. "Başka savaşıcak kimse yok mu!?" Gölgenin oğlu bağrıyordu. "Korkaklar!" Tam giderken Randy sahaya girdi. "Randy çık oradan!" "Merak etme Alberto kuralları söyledi." Alberto'ya sinirli bir bakış attım. "Ne var?" "Bir bücür daha mı?" Randy kılıcını çıkardı. "Neyin var?" " Tengu tüyü veya silah." Adam Randy'yi süzdü. "Sen ne istiyorsun?" "Kılıcını." "Randy çık oradan!" Beni dinlemiyordu bile ve malesef dövüş başlayana kadar sadece kendi isteği ile çıkabilir. "Kabul ama tüyü de, silahlarını da istemiyorum." "Ne istiyorsun?" "Sadece seninle 1 saat geçiricem." "Aklından Bile Geçirme!" Ben bağırıyordum ama nafile. "Anlaştık." Dövüş başlayınca ikiside silahlarını birbirine doğrulttu. Randy rakibinin üstüne atladı. Onu yere fırlattı ama Randy esnek bir haraketle yeri öpmekten kurtuldu. Silahlarının çıkardığı sesler arenada yankılanıyordu.

KÖTÜ TARAF(RC9GN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin