Karşılıklı Ama Gizli

202 11 25
                                    

(Nomicon'un gözünden)

Gözlerimi yavaşça açtım. Hâlâ yorgun gibi hissediyorum ama uyandıktan sonra asla uyuyamazdım. Yavaşça doğruldum. Odanın diğer tarafındaki yatağa baktım. Tengu yoktu. Yataktan çıktım. Yürümeye fazla alışamamıştım hâlâ. Tam 800 yıl boyunca yürümemiştim. Yavaşça odadan çıktım. Odaları gezdim.

2. girdiğim odada onları buldum. Tengu, koruyucu, Howard...ve ninja. Ninjayı görmemle kalp atışlarımın hızlandığını hissedebiliyordum. Ondan gerçektende çok hoşlanıyorum ama o beni sadece sihirli bir usta olarak görmüştü. Acaba şimdi benim hakkımda ne düşünüyor. Ninja bana dönünce yüzümün kızardığını hissettim. "Günaydın Nomicon." Onun gülümsemesi ile bende gülümsedim. "Günaydın mı? Öğlen oldu be." "Howarrrd." Göz devirip tegunun yanına oturdum. Koruyucu oturmamla hepimizin önüne tabak koydu. İçine baktım. Süt ve tuhaf parçalar vardı içinde. (Mısır gevreği bu cahıl djdj) "Açsınızdır." Elime kaşığı aldım. Bizim zamanımızda çoğu şey tahtaydı. Buna tabak, kaşık gibi şeylerde dahildi. Ama kaşık metalden yapılmaydı. Tabak ise kırılgan bir şeyden yapılmış gibi duruyordu. Tengu ve ben tabağa boş boş bakıyorduk. Howard ve Ninjaya döndüm. Howard büyük bir iştahla yerken ninja bizi izliyordu. Önüme dönüp kaşığı elime aldım. Bununla beraber tenguda eline aldı. Kaşığı süte daldırdım. Tenguda beni taklit etti. Onu suçluyamam ben az çok bir şeyler biliyorum ama o ilk defa insan oluyor. Kaşığı çıkardım. Ağzıma atmaktan biraz korkuyorum aslında. İçinde bir sürü renk vardı. Böyle şeyleri nasıl yiyorlar ki. Howard çoktan bitirmiş tabağına yeni süt koyarken Randy azına bir kaşık alıp çiğnemeye başladı. Derin bir nefes alıp kaşığı ağzıma götürdüm. Kaşığı tabağa koyup renkli taneleri çiğnemeye başladım. Tadı o kadar da kötü değildi. Tuttuğum nefesimi bırakıp yemeğe devam ettim. Aslında tadı bayağı güzeldi.

Biz yemek yerken koruyucu işi olduğunu söyleyip gitti. Yemek bitince Howard kendine sandiviç hazırlamaya başladı. Cidden hiç doymuyormu bu? Randy masayı topladı ben de tenguyla onu izledim.

"Pekala size birkaç parça bir şey getirdim. Yarın onları giyersiniz. Benim gitmem gerek." İkimizde kafamızla onaylayınca Randy gitti.

***********************

Ertesi gün.

(Randy'nin gözünden)

Merdivenlerin başında Tengu'yu ve Nomichon'u bekliyordum. Howard ise merdiven kenarına oturmuş telefonu ile oynuyordu. "Hadi ama ben sıkıldım. Sınıfa çıkalım." "Sadece 5 dakka daha." "Onları biraz fazla önemsemiyor musun?" "Buraya yabancılar Howard. Onun için endişeleniyorum." "Onun için?" Yüzümün kızardığını hissettim. "Onların...yani onlar için endişeleniyorum." Yapmacık bir şekilde gülümsedim. "Öyle olsun." Telefonuna dönüp oynamaya devam etti. O ara farketmediğim şey servisin gelmesiydi. İçeriden Nomi ve tengu çıktı. İkiside benim verdiğim kıyafetleri giyiniyordu.

Nomichon: siyah boğazlı tişört, gri pantalon, siyah spor ayakkabı, yeşil kapişonlu hırka.

Tengu(Sandy): siyah şort, siyah kolsuz tişört, siyah dize kadar gelen bot.

Yanımıza geldiler. "Okulumuza hoş geldiniz." Gülümseyerek karşıladım onları. "Hoşbulduk ni...yani Randy." "Okul işlemleri için müdürün yanına gitmeliyiz." Tam o sırada tengunun omzundaki dövmeyi fark ettim. İlk sefer elbisesinin kolları uzun die faretmemiştim. Kolunda tengu kuşunun dövmesi vardı. "Bekle bu tengu mu? Senin kolunda resmi ne arıyor?" Howard biraz tedirgin gibiydi. Derin bir nefes alıp olayları anlatmaya başladım.

(Olaylar...molaylar...falan filan)

"AAAAAAAAAAA!!!!!" "Howard sen iyi misin?" Dedim çakma bir gülümseme ile. "Evet iyiyim." Sakin kalması tuhaftı. Oysa be...

Hızlıca yakamdan tutup beni kendine çekti. "HAYIR DEĞİLİM! BANA POPOMDAN GİREN ŞEYİN BİR..." Kendimi kurtarıp ağzını kapattım. "Howard sakin ol. Başkası duyucak." Derin bir nefes verip okula girdi. "Daha kötü olabilirdi...neyse beni izleyin çocuklar."

**(okul işlemleri hallolur falan..)**

Tengu ve Nomichon sınıfa kendilerini tanıttıktan sonra yanımıza geldiler. Nomichon benim yanıma tengu ise Howard'ın yanına oturdu. Tenguya bulduğumuz Sandy ismi sorun çıkarmadı. Hatta soyadını tengu diğe kaydettik ama keşke Nomichon'a da isim bulsaydık. İsmi çok eskiydi bu yüzden sınıftan biraz gülme sesleri geldi.

Hoca derse başlayınca Howard ile uyku moduna geçtik. (Ruh öküzlerim)

Bir ara gözlerimi açıp etrafa baktım. Tengu etrafa bakıyordu, ben Howard ve bir çocuk dışında herkes dersi dinliyordu. Nomicon ise ona verdiğim boş deftere bir şeyler karalıyordu. Kafamı kenara çevirip uyumaya devam ettim.

(Nomicon'un gözünden)

Randy'nin verdiği deftere kalpler karalayıp durdum. Ya içlerine R+N yazıyor yada direk Randy'nin ismini yazıyordum. Pekala bu gerçekten tuhaf umarım bu karamaları görmez. Etrafta yankılanan bir sele herkes ayaklandı. Randy uyanmaya başlayınca hızlıcana defteri kapattım. Biraz gerinip bana döndü. "Howard kaç ders kaldı?" Howard kafasını kaldırmadan cevapladı. "Daha ilk ders bitti. Vur kafayı yat işte." Randy ayağa kalktı. "Sen devam et ben hemen dönerim."

(Randy'nin gözünden)

Hızlıcana koruyucunun yanına doğru yürümeye başladım. Genelde demirci sınıfında olurdu.

Ve haklıydım 2'side burdaydı. Kapıyı kapattım. "Ninja..." "Size bir şey sormalıyım." Kafaları ile onaylayınca yanlarına gitip oturdum. "Sorun ne ninja?" "Büyücü kadın. Rüyamda geri döndüğünü gördüm. Büyücüden kurtulduk ama o hâlâ duruyor. Ayruca ilk ninja onu oraya kapattınca geri döndü. Tekrar dönemeyeceği ne malum?" "Bu konuda haklısın ninja." "Ayrıca tengu şu an savunmasız. Onu rahatlıkla kendi tarafına çekebilir." "Bir yolunu bulucaz ninja sadece zaman lazım."

(McFist'in gözünden)

"BU ADİL DEĞİL!" Demir kolumu masaya vurdum. "ÇOK AZ KALMIŞTI. BÜYÜCÜNÜN BANA GÜÇ VERMESİNE ÇOK AZ KALMIŞTI AMA O SERSEM NİNJA HER ŞEYİ MAFETTİ."

"Seni çok iyi anlıyırum McFist" Hızlıcana etrafa baktım. Yalnız olmam gerekiyordu. "Sende kimsin!?" "Sadece bir dost."

Selam macera perestlerim. Bölüm kısa oldu ama şimdilik idare edin diğer bölümler daha güzel olucak bana inanın 😉 ve küçük bir hata yapmışım. Nomichon değil Nomicon muş. Yalnış yazmışım...tamam dövmeyin 😆

Bonus resimler:

KÖTÜ TARAF(RC9GN)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें